Kastamonu Valiliği ev sahibi oldu, Romanlar Konfederasyonu organize etti, “Şerife Bacı Milli Birlik ve Beraberlik Batı Karadeniz Büyük İstişare Toplantısı” Kastamonu’da yapıldı…

“Roman” misali aç aç oku.

Kastamonu’da “Roman” vardı da biz mi bilmiyoruz?..

Hakikaten “roman”.

“Büyük istişare toplantısı” denilmiş denilmesine de…

Sağdan say “on”, soldan say “yirmi”, “küçük istişare toplantısı” bile çıkmaz bu hazirundan.

“Büyük istişareyi” kimler yapmış?..

“Vali, emniyet müdürü, jandarma komutanı, maarif müdürü, müftü, okul müdürleri, Romanlar Konfederasyonu yetkilileri.”

E birader madem Kastamonu ev sahipliğinde yapıldı “büyük istişare toplantısı”…

Kastamonulu Romanlar nerede?

Kur’an tilaveti…

Ne için?

Konfederasyon Başkanı “milli birlik” vurgusu yaptı…

Ne gereği var, ülkemizdeki Roman vatandaşlara resmen ya da fiilen yan gözle bakan mı var, hakikaten merak konusu?

Romanları devletle karşı karşıya getirenler var(mış)…

Bir Romanlar eksikti.

Demokratik olmayan bir bakış açısı yahut söylem var…

“Romanların daha iyi bir hayat sürmeleri” vesaire, devamı “Kürtlerin”, devamı “Ermenilerin”, şeklinde uzayıp gidiyor.

“Keldanilerin” misal…

“Çerkezlerin” ya da.

Ulusal devletlerde “ulus” vardır…

Kültürel kökeni her ne olursa olsun, her vatandaş, kamu karşısında eşit hak ve hürriyetlere sahiptir.

“Koloni” misali…

“O şöyle yaşasın”, “Bu böyle yaşasın”, “mikro bölümlemeler” yoktur ve olamaz da.

Adını koyarsanız…

Uzun bir cetveli santimlerine bölmüş olursunuz.

Her vatandaş eşittir…

Kültürel kimliği kendini ilgilendirir.

(Kastamonu’da kaç Roman var?..

Bu sorunun cevabını rica ediyorum.

Toplantıdaki fotoğrafları inceledim…

Kastamonulu diyeceğimiz bir “sivil” vatandaş yok, “Kastamonulu Roman” yok, alayı “resmi”.

Sorun çözülecekse…

Halk nerede?

Sanırım sorun çözmekten öte “sorun tanımlamaya yönelik” bir toplantı…

Aksi halde ortada sorun olurdu.

Açıkçası…

Üzüldüm.

Bu tür toplantıların yeri Kastamonu değil…

Sorun olmayan yere sorun taşımaya da kimsenin hakkı yok.

Maarif memurlarına gelince…

“Roman” derdine düşeceklerine, göçmenler başta olmak üzere, yoksul öğrencilerinin derdini okusunlar.

Sıralanmışlar koltuklara…

Asli işlerini bırakıp.)

Not: Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, kütüphane açılışı için şehrimize gerçekleştirdiği ziyarette, zahmet edip de iki adım ötedeki Pompeiopolis’i görmeye gitmemişti…

“İncindik”.

Pompeiopolis arkeoloji kazısı ve “ören yeri” olması için iyi niyetli sözler dışında elimiz zayıf…

“Hululü vade”.

Yer altındaki “kıt kanaat” petrol rezervi gibi Pompeipolis…

Tüm rezervler bitince çıkarılacak gün yüzüne besbelli.    

Bakan Ersoy açıkladı…

“Aydın'ın Karacasu ilçesinde bulunan Afrodisias Antik Kenti'nin toplam 1 milyar 750 milyon liralık bütçe ayrılan projelerle ziyaretçi rekorları kıran bir ören yerine haline geleceğini”.

Orası “Afrodisias” diyeceksiniz…

E burası da “Pompeiopolis”.

Ne “ören yeri”…

Ne de kazı bütçesi berkemal.