Her “4 Eylül” sonbaharın bahara döndüğü gündür Anadolu ve Rumeli’de, “manda” ve “himaye” kelimelerinin “Türkçe” sözlüğünden çıkarıldığı destandır, bir depremdir düşman coğrafyalarında…

Emperyalizme zemheri soğuğudur.

Her “4 Eylül”…

Ocağa konan çaydanlığın buharının Türk istiklal ve istikbalini çeken şimendifere döndüğü gündür.

Vatanın dört değil, kırk dört değil, ucu açık 4’lü istikametlerinden…

Vatanperverlerin Sivas’ta omuz omuza verdikleri merhabadır “4 Eylül”.

Milli Şair Akif “Korkma” dedi ya…

İlham aldığı mısradır “4 Eylül”.

Vatanın onca yokluğunda, yoksulluğunda, yoksulluğunda…

Uçup da mı vardınız Sivas’a ey vatanperverler?

Bir nefesiniz yetti…

Kül altındaki közü kor yapmaya.

Ezelimiz 4 Eylül…

Ahirimiz 4 Eylül.

(Ve ben her 4 Eylül’de iki Kastamonuluyu da şükran, minnet ve vefa ile anarım, anarım, anarım…

“Tatlızade Nuri Bey” ve “Sami Zeki Bey”.

Mustafa Afacan Köşe (1)-18

4 Eylül 1919’da başladı Sivas Kongresi…

11 Eylül 1919’da sona erdi.

Kastamonu’yu Sivas Kongresi’nde işte bu iki kahraman temsil etti…

“Tatlızade Nuri Bey” esnaf, “Sami Zeki Bey” emekli subay.

İnebolu’dan hareket ettiler…

Öyle elini kolunu sallayarak Sivas Kongresi’ne gitmek “nerde”, “tüccarız” diyerek vapura bindiler, istikamet “Samsun”.

Karayolu ile…

“Sivas”.

Candan geçtiler…

Canandan geçtiler.

Kastamonu o tarihte henüz “Kuvayi Milliye” safına geçmemişti, İstanbul’un egemenliği yanı sıra iç ve dış ayrılıkçılar casuslar cirit atıyordu, “vatanperverlik” zor zanaat idi…

“Akrep kovası” desek yeri.

Ve, yeri gelmişken bir Kastamonulunun daha ismini vefa ile yad edelim, “Miralay Halit Akmansü”…

Sivas Kongresi’ni baltalamak için emperyalistler ve işbirlikçileri tarafından hazırlanan “Ali Galip Ayaklanması”, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığı emir ile Miralay Halit Akmansü tarafından engellendi, aksi halde “Sivas Kongresi” olmayacaktı.

“Miralay Halit Akmansü”…

Tarihin seyrinde önemli rol oynadı mı oynadı.

Mustafa Afacan Köşe (2)-18

Belki de…

Bu sayede Tatlızade Nuri Bey’in ve Sami Zeki Bey’in de hayatları kurtulmuş oldu.

Sivas Kongresi’nin üzerinden “105” yıl geçti…

Daha dün gibi yüreklerimize saçtıkları.

“Tatlızade Nuri Bey” ve “Sami Zeki Bey”…

Unutmayacağız.

Yaktığınız ateşin sönmesine asla müsaade etmeyeceğiz…

Gerekirse içinde yanacağız.

Söz…

Hatıranız baki.

Not: İnebolu’da bir “Mustafa Fakazlı” var…

“Adaş” diyerek telefonumu açtı en son.

Ne zaman “İnebolu” geçse bahiste…

İlk Mustafa Fakazlı’yı ararım.

Tatlızade Emin Bey’in bilgilerini yıllar sonra nüfus dairelerinin bodrum katlarından nasıl çıkardıklarını anlattı…

Sami Zeki Bey ile ilgili de torunlarına varana kadar detay verdi.

2019 yılında Sivas Valiliği ile görüşmesini de aktardı Mustafa Fakazlı…

Neticesinde, Tatlızade Emin Bey’in torunu “Nuri Doğan Tatlı” ve Sami Zeki Bey’in torunu “Tuncer Cebeci”, o yılki anma programında Sivas’a giderek, dedelerinin oturdukları sıralarda oturmuşlar.

(Vefa bu işte…

Sivas Valiliği takdire şayan.)

Mustafa Fakazlı’dan Kurtuluş Savaşı tarihini dinlemek büyük bahtiyarlık…

Keza, İnebolu da, onun dilinde bir başka güzel.