Hey gidi “Cumhuriyet İlkokulu, 23 Ağustos Ortaokulu, Kastamonu Lisesi”…
Temizlik personelinden kalorifercisine, okulun bütününü sağlayan her çalışanı “dün” gibi hatırlıyorum, koyu yeşile çalan rengiyle üzerlerindeki iş önlüklerine kadar.
Öğretmenlerimiz ve müdürlerimiz kadar…
“Destek personeli” mi demeli unvanlarına, eğitimin bir bileşeniydi onlar, varlıkları ile okul “yürüyordu”.
Gel zaman git zaman…
İş “sürekli istihdam” olmaktan çıktı, eğitim zincirinin “en zayıf halkası” olarak görüldüğü için besbelli, destek personelleri “geçici istihdam” altına alındılar.
Eğitim-öğretim sezonu boyunca “çalıştır”…
Sezon bitince “helalleş”.
Eğitim sistemini “şirket mantığı” ile görmek ve yönetmek bu işte…
Yaşa var ol vahşi kapitalizm!
Liberal vicdan bile kaldırmaz…
“Gir-çık” çalışma modelini.
Üstelik “kim kime” bir sistem…
Kura ile şansı tutana hangi okul düşerse.
“Dum duma”…
Bu nasıl mantık?
Gerçi…
“Sözleşmeli öğretmen” var, kimin umurunda olur “sözleşmeli temizlik görevlisi”, ben de neyin derdindeysem.
“Ders ücreti” ile okulda görev yapan öğretmenler…
Nasıl uzaya gideceğiz?
(Hatırlıyorum ilimizdeki fen liselerinin birinde “ücretli matematik öğretmeni” olduğu söylenmişti…
İnanmakta zorluk çekmiştim.
Gerçi neye şaşırıyorsam…
Vekil müdür ile “idare edilen” okullar var ilimizde, müdür atamak çok mu zor, vekil müdür elini taşın altına koyar mı?)
Uzaya yerleşmenin yolu “eğitim” istikametinden geçiyor…
Eğitim sistemini “bütüncül” görmek ve değerlendirmek lazım, “idareci-öğretmen-destek personeli”, her birinin yükümlülüğü uzay roketinin parçalarını imal ediyor.
Not: “İşgücü Uyum Programı (İUP) kapsamında okul ve kurumlarımızda görev yapacak personel başvuruları 04.09.2024 - 08.09.2024 (08.09.2024 tarihinde saat 23.59'a kadar) tarihleri arasında ALO-170 İŞKUR İletişim Numarasından, e-Devlet ve e-şube aracılığıyla yapılacaktır. Noter Kura çekimi 09.09.2024 tarihinde Pazartesi günü saat 13.00'te Merkez Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda tüm halkımıza açık olacak şekilde yapılacaktır.”
İlan bu.
Maarif müdürlüğünün web sitesinde…
Kura çekimine davet.
Allah’vere “mülakat” değil…
Piyango kime vurursa.
Maarif Modeli…
Hayırlı olsun vatana millete.
Not 2: Destek personeli mevzusu “geçici” hale düşürüldüğünden beri her yıl düzenli olarak itiraz ediyorum…
Bu itirazı toplumsal bir sorumluluk olarak görüyorum.
Kamu, “geçici personel” çalıştırmamalı, “küçük esnaf” değil nitekim…
“Esnek” iş modeli “kamusal” değil.
Devlet; “şirket” değil, iş mantığı farklı olmalı…
“Devlette süreklilik esas” sözü tedavülden kalktı mı?
Öte yandan…
“Esnek çalışma modeli” toplumda sosyal dengesizliği sürekli diri tutar.
Yarınından tedirgin insanlardan…
Sağlıklı toplum yapısı çıkmaz.
Diğer yandan…
“Geçici personel” hem iş ivmesi hem de güvenlik açısından riskleri beraberinde getirir.
“Aidiyet” duygusunun olmadığı işletme…
Sürdürülebilir iş modeli üretemez.
Not 3: İnebolu’dan güzel haberler geliyor…
Halk, eski binaya yıkım kararı çıkması üzerine yeni “huzurevi” inşa etmek için imeceye durdu, hayırseverin arsa bağışının üzerinde yükselecek binaya tuğla koyan tuğla koyan üstüne.
“Milyon TL” barajı ilk günden geçildi…
Damlaya damlaya göl oluyor.
İnebolu halkı…
Huzurevi inşa eder.
Tereddüt yok…
Başaracak İnebolu.