26 Ağustos’un leyli gecesi, 5. Süvari Kolordusu Ahır Dağları’ndan uçarak geçerek Yunan hattının ardına sızdı, tüm gece boyunca Mehmetçik’in intikali sürdü, Yunan ordusunun beklemediği bir plandı bu…
Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa Kocatepe’deydi.
Son vuruştu…
Büyük Taarruz’du.
Türk’e düşman mı yok?..
İmtihanlardan, dar geçitlerden, hain süngülerden sadece biriydi o an yaşanan.
15 gün sonra…
Türk Ordusu İzmir’e girdi.
Al bayrak göndere çekildi…
Yüzbaşı Şerafettin Bey Hükûmet Konağı’na, Yüzbaşı Zeki Bey Kumandanlık Dairesi’ne, Reşat Bey de Kadifekale’ye Türk bayrağını çekti.
Yunan’ın İzmir’de başlayan hikayesi…
İzmir’de nihayete erdi.
Türk’e bayram…
Türk unutmasın.
“30 Ağustos Zafer Bayramı”…
Kutlu olsun.
(“Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” vardı…
Malumumuz.
İstiklal Savaşı’na destek olmak için vatanın dört bir tarafından kurulan vatanperver derneklerin çatısı…
Kastamonu’da da kuruldu, bu da malumumuz, onurumuz.
Peki…
İstiklal ve istikbal karşıtı dernekleri hiç merak ettiniz mi?
Kuvayi Milliye’yi boğmak isteyen, İstiklal Savaşı’nı baltalamak peşinde, cümle düşmanla işbirliği halinde…
Ne çok dernek vardı.
(Ne hazin…
Kastamonu’da kurulmuş olanlar ne acı ki vardı, bu da malumumuz, ayıbımızdır.)
Birkaçını hatırlayalım mı?..
“İngiliz Muhipleri Cemiyeti”, “Wilson Prensipleri Derneği”, “Taşnaksütyun”, “Hınçak”, “Mavri Mira”, “Rum Pontus”, “Trakya Cemiyeti”, İttihat-ı Milli”, “Kordos”, “Mukaddes Anadolu Rum”, “Rum Muhacirin Cemiyeti”, “Alyans İsrailit”, “Kürdistan Teali Cemiyeti”, “Hürriyet ve İtilaf Fırkası”, “Teali İslam Cemiyeti”, “İla-yı Vatan Cemiyeti”, Cemiyet-i Ahmediye”, “Askeri Nigehban Cemiyeti”, “Teceddüd Fırkası”, “Amerikan Yunan İttihatı Cemiyeti”.
Görüldüğü üzre…
Hainimiz pek bolmuş.
Türk Milleti istiklal ve istikbal kavgası verirken…
Beylerin derdine bakar mısınız?
Kimi bölmenin…
Kimi işgalci ile birleştirmenin derdinde.
Vatan ne yangınlar içinden geçti…
Ne uçurum kıyılarından döndü.
Asla herkes vatanperver değildi o vakit…
Ne hesaplar peşindeydiler.
Ve…
Bitmezler.
Onlarda da…
Dededen toruna devrolur hain ruh.)
Not: Kıymetli hemşerimiz Mustafa Eski gönderdi bilgiyi…
Aklı dert görmesin.
Mevzu…
“Kastamonu Demiryolu”.
Köroğlu gazetesinin 231’inci sayısı…
“29 Ekim 1913”.
Der ki…
“Kastamonu’ya demiryolu. Cavit Bey’in Fransa ile akd eylediği i’tilaf mucebince, Samsun-Sivas hattının bir noktasından Kastamonu’ya kadar bir demiryolu inşa edileceğini Ajans Havas’ın Avrupa gazetelerine atfen İstanbul gazeteleri yazmıştır.”
“Nasip değilmiş” diyelim…
Direkten dönmüş topumuz.
(Haberde bahsi geçen “Cavit Bey” kuvvetle muhtemel “Mehmet Cavid Bey” olsa gerek…
Dönemin “Maliye Bakanı”.
Fransa, İngiltere ve Almanya ile kredi sözleşmeleri yapmak için çaba göstermişti…
Bağdat Demiryolu’nun Osmanlı’nın aleyhine olduğunu iddia edecek kadar demiryolu mevzusuna hakimdi.
“İzmir Suikastı” davasında yargılandı…
İdam oldu.)