Antalya'daki Kepez maçında GMG Kastamonuspor "takılır mı" kaygısı var mıydı vardı, rakibin yönetim kademesinde maç öncesi yaşanan istifalar her ne kadar ibrenin moral ağırlığının GMG Kastamonuspor tarafında olduğuna delalet olmuşsa da, maç maçtır...
Top yuvarlak neticede.
GMG Kastamonuspor'un deplasman maçlarında rakibin fişini ilk 45'te çekmek gibi bir huyu var, 23 ve 29'uncu dakikalardaki kroşe goller ile rakip sersemledi, 42'de nakavt...
Kepez maçı da bu klasördeki yerini almış oldu, ikinci 45'e gerek kalmadı, ilk 45'te maç resmen oynansa da fillen mevtaydı.
Görülen sarı kartlar olmasa daha iyi olmaz mıydı olurdu...
E bu kadarını da maçın mücadele ritmine yoralım.
İç saha maçlarına göre dış sahada daha "üretken" bir GMG Kastamonuspor var...
Bu da bir avantaj, dış sahada kazanılan puanlar şampiyonluk kürsüsünü taşıyacak nitekim, varsın böyle gitsin.
Direkt iki rakibimiz karşılaştı diğer maçta, Sarıyer'in Batman karşısındaki net ve farklı galibiyetini hayra yormak lazım...
Sarıyer'i geçmek şampiyonluk yarışında Batman'a göre daha kolay, biri il diğeri ilçe temsilcisi, saha dışı avantaj bakımından da değerlendirmek Türk futbolunun ruhunda var.
Bu gidişat şampiyonluk ipine doğru...
Yeter ki tekere çomak sokulmasın.