“Ne zaman başarılı bir iş görseniz, birisi bir zamanlar mutlaka cesur bir karar almıştır.”

(Prof. Dr. Peter Drucker)

Girişimciliğin Önemi

Girişimcilik, bir ülkenin büyümesi, kalkınması ve refah seviyesinin artmasında kritik bir rol oynar. Ekonomik büyüme ve kalkınmaya katkı sunma noktasında istihdamı, ihracatı, rekabeti, kaliteyi ve verimliliği artırma, yenilikçiliği (inovasyonu) ve teknolojik gelişimi teşvik etme, kaynakların etkin kullanımını sağlama, bölgesel kalkınma ve dengeli büyümeye katkı sunma vb. birçok stratejik konuda büyük öneme sahiptir. Girişimciliğin teşvik edilmesi ve KOBİ’lerin desteklenmesi Türkiye’nin, yerelden küresele doğru genişleyecek olan ekonomik kalkınma hamlesi için çok önemli bir husustur.

Türkiye’deki KOBİ’lerde Sektörel Dönüşüm Süreci ve Girişimcilik Hamleleri

Türkiye’deki girişimcilik hamlesi ve sektörel dönüşüm süreci şu şekilde özetlenebilir:

-  1980 Öncesinde, tarım, gıda, tekstil, küçük ölçekli imalat ve zanaatkârlık üzerine yoğunlaşan geleneksel üretim ve yerel pazar odaklı çalışmalar ağırlıktaydı.

-  Rahmetli T. Özal’ın Başbakan olduğu dönemlerde (1983-1991) serbest piyasa ekonomisi benimsendi ve ihracata dayalı büyüme ve sanayileşmeye geçiş süreci başladı. Bu dönemde otomotiv yan sanayi, tekstil, gıda işleme ve makine imalatı gibi sektörlerde ciddi büyüme görüldü. Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) ve KOBİ destek programları yaygınlaştı.

-  Sayın R. T. Erdoğan’ın Başbakan olduğu ilk dönemlerde (2003-2010), KOBİ’lere önemli destekler sağlandı ve KOSGEB gibi kurumların teşvikleri arttırıldı. Girişimcilik destekleri, yatırımcı ağları, teknoparklar ve kuluçka merkezleri hızla yaygınlaştı. Her ilimize üniversite projesi hayata geçirildi (2006-2008). Üniversite-sanayi işbirliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar hız kazandı.

2008 Yılında başlayan küresel ekonomik kriz nedeniyle finansmana erişim zorlaştı, fakat Türkiye bu zorlukları fazla hasar almadan atlattı. Bu süreç KOBİ’lerin finansal okuryazarlığının gelişmesine de vesile oldu.

Teknoloji kullanımı yaygınlaştı. E-ticaret, otomasyon, yazılım ve Ar-Ge yatırımları ile bazı KOBİ’ler geleneksel üretimden yüksek katma değerli üretime geçiş yaptı.

-  Sayın R. T. Erdoğan’ın Başbakan ve Cumhurbaşkanı olduğu sonraki dönemlerden bugüne kadar (2011-Günümüz) girişimcilik hamlesi daha da yaygınlaştı. KOBİ’lere sağlanan destekler artarak devam etti.

2011 Yılında hemen hemen her ilimizde KOSGEB şubeleri açıldı. Sağlanan desteklerden kolay bir şekilde yararlanılması için bu hizmetler adeta KOBİ’lerin ayağına götürüldü.

KOSGEB ile birlikte, TÜBİTAK, Kalkınma Ajanslarının ve Melek Yatırımcıların sağladığı destekler bu süreçteki başarılarda önemli rol oynamıştır. Bu dönemde KOBİ’ler, hem iç pazarda hem de uluslararası arenada daha rekabetçi hale gelmek için Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 uygulamalarına daha fazla önem verdiler. Bu kapsamda, KOBİ’ler son yıllarda yoğun bir şekilde e-ticaret, bulut bilişim, yapay zekâ ve büyük veri gibi alanlara yönelmekteler.

Girişimcilikte ve İşletmelerde Başarı Çıtasını Daha da Yukarıya Taşımanın Şifreleri

Girişimcilik alanında elde ettiğimiz kazanımlarımız daha da artırmak için istikrarın ve kararlı yönetim politikalarının devam etmesi gerekiyor. Her ilimizde bulunan üniversitelerimiz sanayi kuruluşlarıyla daha verimli işbirliklerini geliştirmeliler. İşletmelerin bu gelişim süreçlerini daha sağlıklı yürütebilmeleri ve başarılarını daha da ileriye taşımaları için süreçlere ve sorunlara bilimsel açıdan yaklaşmaları gerekiyor.

İşletmelerde başarının veya başarısızlığın nedenleri genel olarak finansal, stratejik, yönetimsel, dış etkenler, kalite sistemleri ve yenilikçi teknoloji kullanımı olmak üzere yedi ana başlıkta toplanabilir.

İşletmelerde başarı çıtasının yukarıya taşınması için şu hususlara dikkat edilmelidir:

Finansal: Yeterli sermaye ve nakit akışı, kârlılık, doğru fiyatlandırma vb.

Stratejik: Yeni iş kurarken fizibilite çalışmalarının ve iş planlarının doğru bir şekilde yapılması, doğru iş modellerinin seçilemesi, müşteri taleplerinin ve rekabet ortamının iyi analiz edilmesi, doğru pazarlama stratejileri, ürün veya hizmetin yeterliliği vb.

Yönetimsel: İşletme yönetiminde güçlü ve çevik liderlik, istihdamlarda eğitimli, vizyon sahibi, ehliyetli ve liyakatli insanların görevlendirilmesi, çalışanlarda motivasyon yüksekliği vb.

Dış etkenler: Ekonomik krizlere ve dalgalanmalara ve yeni yasal düzenlemelere karşı hazırlıklı olmak, risklere karşı önlem alarak B ve C planlarına sahip olmak, fırsatların farkında olup bunları yeterince değerlendirmek vb.

Kalite sistemleri: Çalışma hayatında ve iş geliştirme süreçlerinde kalite güvence sitemlerini tavizsiz bir şekilde uygulamak vb.

 İşbirlikçi modeller: Üniversite-sanayi işbirliği, sanayi kuruluşlarının kendi aralarında gerçekleştirecekleri işbirlikleri vb. karşılıklı menfaate dayanan (kazan-kazan) vb.

Öz değerlendirme: Belli zaman aralıklarında bilimsel yöntem ve yaklaşımlarla kurumsal SWOT (Güçlü Yönler/Zayıf Yönler/Fırsatlar/Tehditler) analizlerini yapmak/yaptırmak vb.

Yenilikçi teknoloji kullanımı: İnovasyona dayalı, çağın gelişmelerine uygun yenilikçi (inovatif) teknolojik araçlardan yararlanılması vb.

Neticede…

Büyük işler başaran ülkeler ve o ülkelerin girişimci insanları, fırsatları değerlendiren, nitelikli fikirlere sahip olan ve bu fikirleri cesaretle hayat geçirenlerdir. Girişimcilik ekosistemimiz önemli bir dönüşüm geçirdi ve bu süreçte yeni fikirlerin hayata geçirilmesini sağlamak maçıyla kurulan danışmanlık sistemine (Start-Up Ekosistemine) geçiş yapıldı.

 Bu gelişmeler neticesinde Türkiye, bölgesel bir girişimcilik merkezi olma yolunda hızla ilerlemektedir. Özellikle savuma sanayi, yenilenebilir enerji, kara araçları, yazılım, oyun ve e-ticaret alanında büyük atılımlar yapıldı ve bir milyar Dolar yatırım değerine ulaşan firma (unicorn) sayısı arttı.

Önümüzdeki yıllarda, yapay zekâ, finansal teknoloji (fintech) ve yeşil teknolojiler alanında girişimcilerimizden yeni başarı hikâyeleri bekliyoruz.

Değerli okuyucularımızın ve tüm İslam âleminin Ramazan Bayramını tebrik ediyorum.
İletişim: zyerlikaya@kastamonu.edu.tr