Türkiye Cumhuriyeti ilkelerinin toplumda vücut bulma “Fikri” idi o, insana ve toprağa çiçeğe açtıran gün ışığı demetiydi, toplum yararına yorulmaksızın koşan bir maratoncuydu…
Fikri Uçkan’dı.

Cumhuriyet’in 10’uncu yılında dünyaya gelmiş olmanın tüm vazifesini şaşmaz bir irade ile ömrünce yerine getirdi…
Her savaştan açık alınla çıktı ve milyonlarca gencin gelişimine olanak yarattı her yaştan.

14 yaşında kaydolduğu Kepirtepe Köy Enstitüsü’nün cümle aydınlığını, bilincini daim berkemal kılarak, ömrünce emek verdiği her vatan vazifesine taşıdı…
Yanıl(t)madı.

Sordular “Nereye tayin olmak istersiniz?” sorusunu okul bitiminde… “Türk bayrağının dalgalandığı her yere” cevabını verdi 66 öğrenci tek ağız.

Ff4Dfbf4 169E 40E3 95Ab 40532F97C691

Dosdoğru, dürüst, akıl ve bilim ışığında bir yaşam süreceklere tavsiye mukabilinden…
Rehberdir Fikri Uçkan’ın yolu.

Hayrabolu’nun Subaşı köy ilkokulunda vazifeye başladı, içindeki “koşu” isteğini ömrünce dizginleyememesinden mütevellit Gazi Üniversitesi Terbiye Beden Eğitimi Bölümü’ne başvurmuştu ki kabul edildi sınava, 1958 yılında bu okuldan mezun oldu, Van Atatürk Lisesi’ne beden eğitimi öğretmeni olarak tayini çıktı…
Kırşehir Lisesi, İnebolu Lisesi, Kastamonu (Abdurrahmanpaşa) Lisesi ve Merkez Ortaokulu.

Merkez Ortaokulu’nu kurucu müdür olarak “okul” yapan emekçidir Fikri Uçkan…
1965-72 döneminde hem beden eğitimi öğretmenliğini hem müdürlüğünü yaptığı Merkez Ortaokulu her alanda bir “eğitim deneyi” olarak emsal oldu o güne, günümüze, yarınlara.

Öyle bir nesil yarattı ki…
Tarifini “Biz dünyalara sığmıyorduk” sözleriyle yaptı. 

Bakanlık nezdindeki “müşavir müfettiş” görevi ile 1980’de emekli oldu…
“Hayatboyu eğitim” mecrası başladı bu kez halka hizmet koşusunda.

Daday’ın Talipler köyüne yerleşti, ilk işi toprak analizi yaptırmak oldu, “saha şartları” tam da “kesme çiçek” için birebirdi, “glayör” ile çiçek üretimine başladı, ne yaparsa aşk ile ve halk için yaptığı için 40 ortaklı  “Kastamonu Kesme Çiçek Üretim ve Pazarlama Kooperatifi” kurdu, emeği de kazancı da toplumsallaştırdı…
“Glayöl, lilyum, cipsofilya, solidago, lale, karanfil, margaret, garbera” türü çiçekler Hollanda başta olmak üzere Avrupa’nın çeşitli ülkelerine ihraç edildi.

25 Ocak 2019 tarihinde Kastamonu Gazetesi’nde yayımlanan “Fikri’min İnce Gülü” başlıklı yazımı (https://www.kastamonugazetesi.com.tr/fikrimin-ince-gulu/) vefat haberini aldığımda yeniden okudum önceki gün…
“Keder” ve “umut” içinde.
 Dcfb5C1A 0A4F 4530 Aa6B 4D09A6463A01
O yazımda geçen bir pasajda “Neden Kastamonu’ya yerleştiniz?” sorusuna Fikri Uçkan’ca verilen cevap var…
“Kastamonu’ya olan sevgim beni çok dürtükledi. Eşim oralıydı. Toprak sevdam vardı. Öğrencilerim ve Kastamonu halkı beni çok sevdi ve saydı”.

Kastamonu’yu insanıyla da toprağıyla da gönülden sevdi…
Kayıt düşmek lazım gelir ki karşılıklı bir aşk hikayesidir bu, “siyah beyaz” da değildir, toplumun bilincine ektiği çiçekler misali rengarenktir.

Eğitimci, spor insanı, üreti(m)ci, kooperatifçi, toplumcu Fikri Uçkan’ı vefa ile kalbimizde yaşatacağız daim…
Bakidir Kastamonu’daki gönül köşkü.

(“Fikri Uçkan” ismine Cemil Özel’den aşinaydım…
Amatör spor branşlarına her meylettiğimde “kıssadan hisse” Fikri Uçkan’ı anlatırdı.

Merkez Ortaokulu’nun “atletizm” başta olmak üzere “basketbol ve voleybol” alanlarındaki Türkiye derecelerini dinledikçe Cemil Özel’den…
“Yine/yeniden” derdim.

Derdim de…
Devrin o devir olmadığını devir bana çok geçmez hatırlatırdı.

“Kepirtepe” gerçeğini unuturdum…
“Somut koşulları” aşmak mümkün mü? 

Fikri Uçkan’ın kızı Dilek Uçkan Çolak’la telefon görüşmelerimiz ve ondan gelen fotoğraflar ile “Fikri Uçkan” külliyatını iyiden iyiye anladım…
Bilim ve aklın rehberliğinde kendini topluma adamış bir vatanperverin hayat hikayesini fotoğraflardan dahi okumak mümkündür.

Gazi Stadı “rıhtım” günlerinden birini daha yaşıyor misal, istiklal ve istikbal istikametine gemiler kalkıyor, şehitlerin ve gazilerin aziz hatırlarını getiriyor gelen gemiler…
Bayraklara gönder olmuş gençlerin önünde kararlı adımlarla bir öğretmen yürüyor; “Fikri Uçkan”.

Gözbebekleri ufku hedef almış…
Bilinç tetikte vatan müdafaasında.

Gazi Stadı’ndaki coşku elimdeki fotoğrafı konuşturuyor…
“Bir hızda kötülüğü, geriliği boğarız / Karanlığın üstüne güneş gibi doğarız”.

Kastamonu’nun havası, suyu, doğası güzeldir…
Temelinde emek olan insanı da güzeldir.

Dünyaya bedeldir…
Fikri Uçkan’larımız.)

4Dc13E06 Ea23 49C1 Bffb B707C0352C57