“İnsan, büyük bir şeydir ve içinde her şey yazılıdır. Fakat karanlıklar ve perdeler bırakmaz ki insan içindeki o ilmi okuyabilsin. Bu perdeler ve karanlıklar; bu dünyadaki türlü türlü meşguliyetler, insanın dünya işlerinde aldığı çeşitli tedbirler ve gönlün sonsuz arzularıdır.” (Hz. Mevlana)

GİRİŞ

Bireysel ve kurumsal gelişim süreçlerinde üretkenliği ve kaliteyi artırarak iyi bir gelecek inşa etmek herkesin ortak arzusudur. Bu hedeflere ulaşmak için yenilikçi ve dijital bilgi teknolojilerinin doğru ve verimli kullanımı bir zorunluluk halini almıştır. Diğer taraftan, bu teknolojiler, maddi ve manevi açıdan bireylere ve kurumlara zarar verebilecek bazı riskleri ve sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu nedenle, bir yandan insanlığın yararına bu teknolojileri uygularken ve geliştirirken diğer yandan bu tür teknolojilerden kaynaklanan ve insanlığın zararına olabilecek uygulamalar hakkında da çok dikkatli olunması gerekiyor.

Geleceği şekillendirecek olan bu teknolojileri hem madde hem de mana boyutuyla ele alıp, tüm insanlığın yararına kullanabilmek adına el birliğiyle gayret gösterilmesi de bir zorunluluktur.

BU TÜR TEKNOLOJİLERİN SEBEP OLDUĞU RİSKLER VE SORUNLAR

1.       Maddi Açıdan

-          Kişisel verilerin korunması (veri güvenliği), siber saldırılar ve kurumsal itibar ile ilgili zararlara yol açabilecek GÜVENLİK VE MAHREMİYET ile ilgili riskler ve sorunlar…

-          Zaman israfına, zamanı verimli kullanamama vb. sorunlara yol açan DİJİTAL TÜKENMİŞLİK VE TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI riski ve sorunu…

-          Yüz yüze iletişim yerine dijital iletişimin tercih edilmesiyle sosyal ilişkilerdeki zayıflamanın bir neticesi olan YALNIZLAŞMA riski ve sorunu…

-          Yapay zekâ ve robot teknolojilerinin ilerlemesi, düşük vasıflı işlerde insan gücünün yerini alması neticesinde İŞGÜCÜ VE İSTİHDAM KAYBI riski ve sorunu…

-          Teknolojinin hızlı değişimi, mevcut iş gücünün yetkinliklerinin yetersiz kalmasına yol açabilir. Bu nedenle yeni becerilere duyulan ihtiyacın artacak olması nedeniyle KARİYER PLANLAMASI VE YETKİNLİK UYUŞMAZLIĞI ile ilgili yaşanacak riskler ve sorunlar…

-          Mevzuatla ilgili gerekli düzenlemelerdeki gecikmeler nedeniyle yaşanabilecek HUKUKİ SORUNLAR, veri kullanımında GİZLİLİĞİN KORUNAMAMASI ve YANLIŞ BİLGİLENDİR(İL)ME (DEZENFORMASYON) vb. ETİK SORUNLAR.

-          İşletmelerde, teknoloji altyapısı ile ilgili kritik sistemlerin aşırı yüklenmesinin veya hataların yol açacağı ek maliyetler vb. ciddi OPERASYONEL SORUNLAR…

-          Büyük teknoloji şirketlerinin tekelleşmesi neticesinde, küçük işletmelerin bu şirketlerle rekabet etmelerinin zorlaşabilir, teknolojiye erişimdeki bölgesel ve sosyoekonomik farklılıklar da bireyler ve kurumlar arasında fırsat eşitsizliğine yol açabilir. Bu nedenlerden dolayı DİJİTAL EKOSİSTEMDE REKABET VE EŞİTSİZLİK riski ve sorunu

2.      Manevi Açıdan

-          Şiddet, kumar, cinsellik veya ahlaka aykırı içeriklerin dijital platformlarda kolayca erişilebilir ve yayılabilir olması neticesinde bireylerde DİNİ, AHLAKİ VE ETİK DEĞERLERDEN UZAKLAŞMASINA yol açabilecek riskler ve sorunlar.

-          Oyun, sosyal medya ve dijital içeriklere aşırı bağımlılık neticesinde MANEVİ DEĞERLERE (İBADETLERE) AYRILAN ZAMANIN AZALMASI riski ve sorunu.

-          Dijital dünyada ünlü olma ve gösteriş (popülarite veya görünürlük) odaklı bir yaşam tarzı bireyleri gerçek bir manevi tatmin arayışından ziyade yüzeysel (sahte) bir değer veya imaj arayışına yönlendirebilir. Neticede, DEĞERSİZLİK HİSSİ İLE İLGİLİ PSİKOLOJİK SORUNLAR ortaya çıkabilir.

-          Dijital araçlara aşırı odaklanma, bireyleri küreselleşmeyle birlikte, dijital platformlar üzerinden farklı kültürlere maruz bırakabilir. Bu durum, manevi ve kültürel, değerlerin göz ardı edilmesine ve sosyal ilişkilerde manevi bağların zayıflamasına neden olabilir. Yüz yüze iletişimin azalması da, sevgi, saygı ve empati gibi değerleri olumsuz etkiler. Bu nedenle, AİLE VE TOPLUMSAL İLİŞKİLER ÜZERİNDE OLUMSUZ ETKİLER VE KÜLTÜREL ÇATIŞMALAR ortaya çıkabilir.

-          Manevi ve kültürel değerlerin, teknolojik araçlarla hızlıca tüketilebilen veya yüzeysel bir şekilde ele alınan içeriklere dönüşmesi neticesinde bireylerde MANEVİ TATMİN DUYGUSUNDA AZALMA, İNANÇ VE MANEVİ PRATİKLERDE DEĞİŞİM gibi istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.

-          Sosyal medyada "ideal" bir kimlik oluşturma çabası, manevi değerlerin çarpıtılmasına, yanlış bilgi yayılmasına ve bireylerin kendi manevi kimliklerinden uzaklaşmalarına neden olabilir. Neticede, bireylerde KİMLİK BUNALIMI (SANAL KİMLİK VE GERÇEKLİK ALGISINDAKİ OLUMSUZ DEĞİŞİM) gibi istenmeyen psikoloji sorunlar ortaya çıkabilir.

-          Teknolojinin bireyselliği teşvik etmesi, geleneksel dayanışma ve yardımlaşma gibi manevi değerlerin önemini azaltır. Dijitalleşmeye bağlı olarak ortaya çıkan aşırı tüketim kültürü de bireyleri manevi kazanımlardan ziyade maddi kazanımlara daha fazla odaklanmaya itebilir. Bu tür dijital alışkanlıklar ve tercihler TOPLUMSAL DAYANIŞMANIN, YARDIMLAŞMANIN VE İŞBİRLİĞİNİN ZAYIFLAMASINA yol açabilir.

RİSKLER VE SORUNLARA KARŞI BAZI ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Yaşanabilir ve sürdürülebilir güzel bir dünya hayatı için bu tür ileri teknolojik araçları sorunsuz bir şekilde kullanmalıyız. Toplum, bu teknolojilerin zayıf ve güçlü yanları hakkında yeterince ve doğru bir şekilde bilgilendirilmelidir.

İnsan, yaradılışı itibarıyla hakikati arama (doğru şeyleri merak etme) duygusuna sahiptir.

Hakikati bulmak ve Hz. Mevlana’nın da ifade ettiği gibi, içimizdeki o yazılı ilmi okumak istiyorsak ve fıtratımıza uygun hayat tarzımıza zarar gelmesini istemiyorsak bu tür uygulamalardan kaynaklanan risklerin, karanlıkların ve perdelerin farkında olmamız ve bunlara uygun tedbirler almamız gerekiyor. Unutmayalım, hakikat arayışında olanlar ve hakikati bulanlar madde âlemindeki karanlıklarda kaybolmadan, mana âlemindeki ulvi güzelliklere ulaşmanın zevkini her daim yaşarlar.

İnsan merkezli ve daha yaşanabilir bir dünyayı hedefleyen ülkeler ve halklar arasında yenilikçi ve dijital teknoloji kullanımındaki işbirliği geliştirilmelidir. İnsanı birilerine ve/veya zararlı teknoloji vb. uygulamalara bağımlı haline getirmekten ziyade, o insana, madde âlemindeki karanlıklarda kaybolmadan, mana âlemindeki güzellikleri fark ettirecek alternatif ve faydalı teknolojik uygulamaların bilimsel yaklaşımlarla geliştirilmesi gerekiyor.