19 Kasım 2024 tarihinde Kastamonu Üniversitesinde Valilik-Rektörlük iş birliğiyle gerçekleştirilen “Bilim ve Sanat Yolunda 63 Yıllık Bir Seyahat: Nail Tan Sempozyumu”nun hazırlıkları sırasında Ekim 2024 ayrıca Düzenleme Kurulu Başkanı Prof.Dr. Eyüp Akman, bir genci bize tanıştırdı: “İlk doktora öğrencim Dr. Rugeş Demir. Kendisi de bir bildiri sunacak.” dedi. Derlemeler-Makaleler yayın dizimin 4. Cildini istemişti bildirisi için. 23 Ekim 2024 tarihinde Kastamonu Üniversitesinde buluştuğumuzda zevkle verdim. Sempozyumda bizim Geleneksel Türk Tiyatrosu üzerine çalışmalarımızı, hizmetlerimizi değerlendiren çok güzel bir bildiri sundu. Ayrıca, Son Meddah adlı bir kitap tutuşturdu elime. Baktım, yazarı Rugeş Demir.

Dr.Rugeş Demir; Son Meddah, Editör: Çetin Demirci, Kastamonu 2024, 120 s., Neyno Kültür Yayınevi.

Kastamonu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde 2019 yılında yüksek lisans eğitimini tamamlayan Demir, 2023 yılında Prof.Dr. Eyüp Akman’ın danışmanlığında “Mardin Masalları: İnceleme Metin” konulu bir doktora tezi hazırlayarak aynı Enstitüce “Bilim Doktoru” ünvanına layık görüldü. Ana mesleği Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği olan Dr. Demir, 2023 yılından bu yana başta Kastamonu Üniversitesi olmak üzere üniversitelerimizden akademik kadro beklemektedir. Demir, öğretmenlik mesleğine atanmadaki zorlukları gayet iyi bildiğinden yüksek öğrenim sırasında Geleneksel Türk Tiyatrosuna ilgi duymuş, başta meddahlık olmak üzere kukla, orta oyunu ve gölge oyunu türlerinde gösteri yapmak için ek eğitim çalışmalarına katılmıştır. Ses, müzik, ezber yeteneği sayesinde başarılı bir icracı ve metin yazarı olmaya çalışmış, geçimini bu yolla sağlamıştır. Yükseköğrenimini tamamladığı 2017 yılından bu yana araya pandemi girmesine rağmen 47 ilde meddah gösterisi yapmış, bazı televizyonlarda gölge oyunu, kukla, ortaoyunu programlarına katılmıştır. İmzaladığı Son Meddah dördüncü kitabıdır. Öncekiler:

Demir, Rugeş (2021), Meddah Rugeş Demir’den Hikâyeler, İstanbul. Deta Yayınları.

Demir, Rugeş (2023), Zamanın Ötesinde Bir Meddah:  Kaf Dağı’ndan Düşen Baston, Antalya. Diyonisos Yayınları.

Demir, Rugeş 2023). Bir Varmış Bir Yokmuş, Kaynağından Kastamonu Masalları, İstanbul. Mergen Yayınları.

Dr. Demir, akademik çalışmalarının daha başında olmasına karşın 2020-2024 yılları arasında hakemli dergilerde Türk masalları, halk hikâyeleri, meddahlık ve toplumsal cinsiyet konularında 17 makale, bildirisi de yayımlamış bir araştırmacı, bilim uzmanıdır. Hâlen Kastamonu şehir merkezinde, genelde Halk Eğitimi Merkezinin faaliyetleri başta olmak üzere eğitim, gösteri, konferanslara katılmaktadır.

Türk dili ve edebiyatı öğretmenliği eğitimi sırasında halk bilimi dersleri de almış olması yeteneğiyle birleşince, geçmişte meddah hikâyeciliğinde hikâyelere konu olmuş Kastamonulu tipinin yaratıldığı Kastamonu’da sanatını icra ederken eski repertuvarın yanında daha çok günümüz insanlarının ilgi duyacağı konuları ele almış, yeni meddah hikâyeleri yazmış ve sahnede eski tekniği kullanarak anlatmıştır. Bizim Kültür ve Turizm Bakanlığındaki görevlerimiz sırasında geleneksel tiyatro sanatçılarına, oyun yazarlarına tavsiyelerimiz, hep bu yönde olmuştur. Eski repertuvarı bilelim, birkaç örnek verebilelim ama yeni nesilleri de düşünelim.

2003 yılında AKDTYK AKM ve UNESCO Türkiye Millî Komisyonunun çabalarıyla meddahlık UNESCO İnsanlığın Sözlü ve Somut Olmayan Kültürel Mirasının Başyapıtları arasına kabul edilirken, hazırlık komitesinde Prof.Dr. Sadık Tural’ın daveti üzerine (emekliyken) görev almış, son meddahlardan kamerayla derlemeler yapmıştık. 2 CD UNESCO’ya sunulmuştu. Meddahlık geleneği, daha sonra 2008 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası/SOKÜM Listesine dâhil edildi. Dosyaları hazırlama görevi Kültür ve Turizm Bakanlığına verildi. Bakanlıktaki Uzmanlar Kurulunda da 2014-2016 yılları arasında üç yıl görev yapıp Türkiye SOKÜM Envanteri’nin hazırlanmasını sağladık. Üç değerimiz de UNESCO SOKÜM Listesine girdi. Bu açıdan meddahlığa ilk göz ağrımız olarak ayrı bir sevgi ve ilgim vardır. Memleketim Kastamonu’da meddahlığın yaşatılıyor olmasını tatlı bir sürpriz kabul ediyorum. Rugeş Bey, keşke Kastamonulu olsaydı. Buna da razıyız.

Dr. Demir, kitabının Ön Söz ’ünde meddahlığa nasıl başladığını anlattıktan sonra kitabı hakkında şu bilgiyi veriyor:

“Kitapta on dört hikâye yer almaktadır. Bu hikâyeler, çoğunlukla güncel olaylardan esinlenerek kurgulandı. Bunun yanı sıra masal, efsane, destan, menkıbe, atasözü ve bilmece gibi halk edebiyatı ürünlerinden yararlanıldı. Kitapta yer alan hikâye metinleri sahnede sergilenmek için yazıldı. bu nedenlerle günlük konuşma dili tercih edildi.

Sonuç olarak, eğlence kültürü ve anlatım araçları değişse de söz asla ölmedi, ölmeyecek.”

Kitapta meddah ve meddahlık hakkında (s.7-9) genel bilgi verildikten sonra Dr. Demir’in kaleme aldığı şu hikâyeler yer almakta:

Kadim Hikâyelerin Peşinde

Gölgede Kalanlar

Aşk ile Varmak: Yunus’un Sırları

Zamanın Durduğu Yıl

Kırık Kalpler

Soğuk Steteskop

İşleyen Eller, Parlayan Yarınlar

Ayrılığın Ağırlığı

Küçük İhtiraslar, Büyük Yıkımlar

Çobanın Akıbeti

Akıl Verilir mi?

Umudun Işığında

Filtreli Hayatlar

Zihin Çarkı: Bilmecelerin Peşinde

Hikâyelerin tamamının konuları köylü kentli, okullu cahil, yediden yetmişe herkesin ilgisini çekeceği, eğitici yönü de bulunan olaylara dayalı. Meddah, hikâyesini anlatacağı topluluğa göre seçer. Anlatırken de mutlaka doğaçlama eklemelerde, ifade süslemelerinde bulunur. Bir meddahtan asla kaleme aldığı hikâyeyi ezberleyip tiyatro oyuncusu gibi halka sunması beklenmez. Metin bir hatırlatmadır. Hikâyeleri bu bakış açısıyla incelediğimden, içinde süsleme ifadeler, mahallî ağızlarda konuşmalar beklemedim. O konu, tamamen sahnelemekle ilgili. Günümüzde tek kişilik, standap denilen meddah hikâyeleri gibi anlatılan olayları mizahla boyayarak sunan gösteriler büyük ilgi görüyor. Meddahlar ise sadece halkı güldürmek için değil iyi kötü yönleriyle hayatı, insanları sevdirmek, bir yandan da hoşça vakit geçirmek amacıyla hikâye anlatırlar. Dünyanın her yanında hikâye, masal, destan, fıkra anlatanlar baştacı edilmişlerdir. Bu açıdan Dr. Rugeş Demir geleneksel kültürümüzdeki yaşatmaya yönelik politikalarımızın farkında olarak, bir kültürel alan boşluğunu ele almış, gelecek için ümit verici örnekler ortaya koymuştur denilebilir.

Dr. Rugeş Demir, kendisine görev verip akademik çalışmalar yapmasını sağlayacak üniversiteye önemli katkılarda bulunacaktır. Öğretim üyesi olduğunda da meddahlıkla ilgili yazarlık ve gösteri çalışmalarını mutlaka sürdürmelidir. Yolu açık, başarıları sürekli olsun!

Nai̇l Tan Köşe-14