İLİ                   KASTAMONU

İLÇESİ            AZDAVAY

YERİ               YEŞİLKÖY

Seyyid  Ahmet Türbesi, Azdavay İlçe merkezine 32 km mesafedeki Yeşil Köydedir.  Bu köy birkaç mahalleden oluşmaktadır.  Köyün eski adı ise İstanbul’a göç edenlerin istekleri ile değiştirilmiştir. Türbe ise bu köyün Gökçeinek mahallesindedir.

Buradaki eskiden Cuma camisi olarak yapılan ve günümüzde bu cami yıkılarak yerine yapılan caminin haziresindedir. Köye yaz aylarında gelenler bir de köy odası yaptırmışlardır. Çevresi ormanlar ve yeşil bitki örtüsü ile kaplı olan bu köy, aynı zamanda eskiden bir yatılı okulun yani zaviyenin ve bu zaviyeye bağlı vakıf arazilerinin bulunduğu bir köydür.

Azdavay ve Daday civarlarında, Gökçe İnek Köyü, Sarı Öküz Köyü, Dana Köyü, Boz Oğlak Köyü, Kızıl İnek Köyü, gibi Hayvan isimleri ile anılan çok sayıda köy vardır. Bu köylerin adları ise son zamanlarda değiştirilmektedir. Bu köylerin eski isimlerinin nedeni araştırıldığında ise geçimini hayvancılıkla karşılayan bazı oğuz ve yörük  obalarının kurdukları köylere özellikle bu isimleri verdikleri görülmektedir. Tarihte de bazı Türk Devletleri de Akkoyunlu Devleti, Karakoyunlu Devleti gibi isimler ile bilinmesinin nedeni de yetiştirdikleri hayvan türleri ile ilgilidir.

Bu türbede yatan zatın da Peygamber soyundan geldiği için Seyyid adı ile anılmasının sebebidir. Bu türbede yatan Seyyid Ahmet ise obası ile birlikte  miladi 1213 yılında bu köye gelerek burada Hayvancılık yapmaya başlamış ve miladi 1248 yılında da hakka yürümüştür. Sağlığında da bu civarda Cami olmadığı için bir de Cuma Camisi yaptırmıştır. Zaviyenin ise daha sonraları kurulduğu ve köyde de civar köylerdeki  gençlerin eğitiminin bu zaviyede yapıldığı anlatılmaktadır.

Çobanoğulları Döneminde yapılan Cuma camisinin ve Gökçeinek köyünün eski mezarlığındaki Çobanoğullarından günümüze kadar ulaşan bazı mezarların ise çevresinin temizlenmesi ise bu civarların tarihinin belirlenmesi için ayrıca önem taşımaktadır. Hatta buradaki eski  Caminin yıkılarak yerine yenisinin yapılmasının yerine bu eski caminin onarılması daha güzel olurdu.

Bu köy civarındaki arazilerin padişah tarafından vakfedildiği anlatılmaktadır. Hangi Padişahın bu hayır işlerini yaptığı konusunda ise köy halkı ne tarih verebilmiş ne de isim verebilmiştir. Köyde bir tekke veya zaviyenin olması  ve vakıf arazilerinin de bulunması ve bu arazilerin çoğunun Cuma camisi çevresinde olması da ayrıca dikkati çekmektedir. Günümüzde bu araziler şahıs mülkiyetindedir.

Yaz aylarında İstanbul’dan gelen eski köy halkı tarafından yaptırılan cami ve köy odası,  merkezi İstanbul’da olan Azdavay Yeşil köy kalkındırma ve yaşatma Derneği aracılığı yöneticilerinin de katkı ve desteği ile köyde pilav Şöleni de tertiplenmekte ve türbede yatan zat da bu vesile ile dualarla anılmaktadır. Aslında hem türbenin hem de eski mezarların bakım ve onarımının da yapılması gerekmektedir.

Yeşil köy ise hem doğa turizmi, hem dağ yürüyüşü ve hem de karavan turizmi için uygun bir yerde yer almaktadır. Yolunun biraz bakımının yapılması ve köy ile türbenin tanıtılması ve köy halkının çoğunun İstanbul’da ikamet etmesi nedeni ile de köydeki eski evler restore edilip turizme de kazandırılabilir. Hiç olmaz ise köyde kalanlar da hem ürünlerini pazarlar ve hem de turizmden para da kazanabilirler.

Bu vesile ile de Seyyid Ahmet  Türbesi de hem inanç turizmine ve hem de kültürümüze kazandırılabilir. Köy halkı ise halen günlük işleri de dahil olmak üzere giymiş oldukları yöresel elbiseleri  ve bu elbiselerdeki anlamları ile Türk Kültürüne katkı sağlamayı sürdürür.

Bayanların halen giymeye devam ettikleri bu giyim tarzı da böylece genç kuşaklara aktarılmış olur.

Seyyid Ahmet Türbesinde yatan zatın mekanı cennet ruhu şad olsun.

         Zühtü Aslan