Yıl 2008;  

Kış ayındayız ve öyle böyle kış değil, zemherinin ayazı kulak düşüren cinsten. En zıkı soğuklarının yaşandığı günler ve yollar kar altında.

Ağlı ilçemizi yaklaşık 6 km geçtikten sonra Azdavay-Şenpazar kavşağında Bereketli köyümüz var. Birkaç mahalleden oluşuyor. Cami ve okul mahallelerin tam ortasına gelen Şeyhoğlu Çapal mahallesine inşa edilmiş.

Köye döndüğümüzde bizi çok ilginç bir tabela karşılıyor.

 “Bereketli Köyü Kültür Müzesi” yazıyor. Yolun başında bizi merakla izleyen ilkokul önlüklü çocuğa soruyorum.

—Tabelada yazılı müze nerede?  

Hemen önüme düşüyor, karla kaplı okul yolunun minik ayaklarla çiğnenerek açılmış bahçesine götürüyor. Tüm çocuklar dışarıda sanırım teneffüs zamanı, çoğu kartopu oynuyor, kar, kış demeden neşeyle eğleniyorlar.

Her tarafta cıvıl, cıvıl çocuk sesleri yankılanıyor.

Okul binası tek katlı, Bir tarafı derslik olarak ayrılmış.15–20 kadar öğrencisi var. Taşımalı eğitimle civar köylere hizmet veriyor.

Müze yazan bölüme girip merakla gezmeye başlıyorum. Müzenin oluşumu en az kendisi kadar ilginç. Bu okulun başöğretmeni ve müzenin kurucusu Rahmetli.(GURU MUALLİM) Mehmet YAZGAN Öğretmenliği sırasında okuldan mezun olma şartları arasına bir madde eklemiş. Mezun olabilmek için bir proje yapacaksınız.

Bitirme projesi!

O andan sonra bu okuldan gelip geçenlerden her biri bir iz bırakmış okulunda.

O köy okulunda öğretmenlerinin desteği ile neler yapılmış neler. Kağnılardan tutunda o zamanlar belki de çocukların hiç görmedikleri trenler, çeşitli makineler, hidroelektrik barajı, maketleri vs. vs. maketlerin bazısı pilli, bazısı el oyması güzel şirin şeyler.

Zamanla müze iyice zenginleşmiş anlattıklarına göre. Civardan bulunan fosiller, taş ve otantik eşyalar, eski afişler, resimler. O ilkokula ayrı bir hava katmış.

Ve benim için en gözde eser 1940 yılında köy çocukları tarafından hazırlanan duvar gazetesi.

İlk Köy Müzesi İlk Duvar Gazetesi Ağlı Bereketli'de Bir Gönül Borcumuz Var Guru Muallime (5)

Bir Köy İlkokulundaki iki duvar gazetesi…

Sene 2024;

Yine Ağlı Bereketli köyündeyim.

Okulda, bahçede o cıvıltılar artık yok, ne yazık ki öğrenci sayısının yetersiz olmasından dolayı okul kapanmış. Şimdilerde Köy konağı olarak kullanılıyor. Müze kısmı duruyor ancak uygun şartlarda muhafaza edilmeyen objeler, tasnif edilip gün ışığına çıkmayı bekliyor.

Ülkemizde belki de ilk ve tek köy kültür müzesi her geçen yıl daha da yıpranıp, bazı eşyalar geri dönülmez şekilde hasar görüyor.

Her bir parçası üzerine uzun uzun düşünüp makale yazılabilir, ama benim en çok dikkatimi gazeteler çekiyor.

İlk adım Gazetesi karşımda duruyor.

Tarih, 30 Kasım 1945

Yıl 7

Sayı 67

Yani 1938 yılından bu yana yayında…67 sayı çıkarılmış.

“Fikir” gazetesinin duvardaki nüshasına bakıyorum. 15 İkinci kanun 1940 yazıyor. Yani Ocak 1940

Yıl 1/Sayı iki 15 günde bir yayınlanır.

İlk Köy Müzesi İlk Duvar Gazetesi Ağlı Bereketli'de Bir Gönül Borcumuz Var Guru Muallime (3)

Bir Öğretmenin ileri görüşü…

Mehmet Yazgan köy ilkokulunda öyle bir sistem başlatmış ki inanılmaz. Mesela okul yıllığı yapmış. O dönemde bir fotoğraf ne kadar büyük bir emek ve külfet anlatmaya gerek yok. İşte o zamanlarda her mezunun fotoğrafının altına adını köyünü yazarak müthiş bir belge bırakmış.

Okul gazetesi çıkarmış.

Hem de iki ayrı gazete.

İki ayrı ekibin çıkardığı gazete.

Anlatılanlara göre, her iki duvar gazetesini çıkaran ekipler birbiriyle kıyasıya rekabet halindeymiş. Her birinin haber kaynağı farklı, her birinin kendine has stili olan ressamları var. Güzel resim yapan öğrenciler gözde. Yazılar dolmakalemle hattat titizliği ile yanlışsız yazılmak zorunda. Silip yeniden yazma lüksü yok.

İlk Köy Müzesi İlk Duvar Gazetesi Ağlı Bereketli'de Bir Gönül Borcumuz Var Guru Muallime (11)

Gazeteden haberler…

1940 yılında Daday’ın kaç köyü vardı?

Gazete demek bilgi demektir. Genç meslektaşlarımız o günün manşetini Daday’a ayırmışlar.

Yazıdan öğreniyoruz ki;

Daday’ın bir tek Nahyesi (nahiyesi) varmış Azdavay!

Cide şosesi ile bağlıymış.

Daday’ın 158 köyü varmış.

Tüm köyler isimleriyle yazılmış.

Bir de protokol haberi var. Gazetenin sahibi, aynı zamanda öğretmenleri ve patronlarına yapılan önemli bir ziyaret de gazetede yer almış.

“Küre kazasının Tunuslar Okulu öğretmeni Bay Hüsnü Gün Yılbaşı tatilinden ötürü 1.1.1940 tarihi pazartesi günü okulumuza gelmiş, okulu ve müzeyi yeni yapılan sınıf kitap dolabını görmüş, bir gece öğretmenimiz Mehmet Yazganın evinde misafir kalmıştır.

Ertesi gün Ağlıdan doğru okuluna dönmüştür.”

İlk Köy Müzesi İlk Duvar Gazetesi Ağlı Bereketli'de Bir Gönül Borcumuz Var Guru Muallime (10)

 Gazetede küçücük bir haber! Yapayalnız bir gurbet yolcusu…

Ahmet Köşk’e ne oldu acaba?

Satır aralarına sıkışan küçük haberlere oldum olası gözüm takılır. Elime aldığım her gazeteyi son satırına kadar okurum. Özellikle kimsenin ilgilenmediği küçük haberlere büyük ilgi duyarım.

Duvar gazetemizde ana sayfada satır arasına sıkışmış bir haber hemen gözüme çarpıyor.

 “Okulumuzdan 1935 yılında çıkan Bereketli köyünden Ahmet köşk 8.12.1939 tarihli Perşembe günü iş yapmak için İstanbul’a yap yalnız gitmiştir.”

Ah be çocuklar bir haber yazmışsınız. Tek bir kelimeyle haberi öyle bir noktaya taşımışsınız ki al iletişim fakültesine ders olarak koy.

O kadar olur yani.

İlk Köy Müzesi İlk Duvar Gazetesi Ağlı Bereketli'de Bir Gönül Borcumuz Var Guru Muallime (9)

Duvar gazetesinde kimseye iltimas yoktur!

Gazeteye baktıkça bakasım geliyor. El yazısındaki harflerin yapısına, cümleleri niye bizim bildiğimiz kesme şekliyle bölmediklerine kafa yoruyorum.

Haberlerde çok önemli bir ayrıntı gözüme takılıyor.

3.Sayfa örneği bir asayiş haberi de girmişler.

“ Ormandan vesikasız bir araba odun çıkarmaktan suçlu Bereketli köyünden İsmail Yazgandan Daday ceza hakimliğince 28.12.1939 tarihinde 15 lira para cezası alınmasına ve öküzlerinin satılmasına karar verilmiştir.”

Gazetedeki tarafsızlığa dikkat, habere konu olan kişi aynı köylü olan soyadları bir olan muhtemelen (guru Muallim Mehmet Yazgan)öğretmenin akrabasıdır.

Evlenenleri de yazmışlar, yeni doğanları da.

Ölenleri de kayıt etmişler, Kız kaçıranları da,

 Cinayet işleyenler de ayrıntılı şekliyle yer almış.

Yani tam bir gazete olmuş.

Öyle çiçek böcek, resimleriyle,  şiirleriyle süslü günümüz okul gazetelerine pek benzememiş.

İlk Köy Müzesi İlk Duvar Gazetesi Ağlı Bereketli'de Bir Gönül Borcumuz Var Guru Muallime (8)

İlk Köy Müzesi İlk Duvar Gazetesi Ağlı Bereketli'de Bir Gönül Borcumuz Var Guru Muallime (7)

Guru muallime (Mehmet Yazgan’a)  bir gönül borcumuz var…

Bu topraklardan bir guru muallim geçti.

İstiklal Yolu Sevkiyat Kumandan yardımcısıydı,

-İlk kez bir İlkokul Müzesini kurdu,

-İlk kez bir köy gazetesi çıkardı,

 O’ Ağlı Bereketli Köyünün ”Guru Muallimi” Mehmet Yazgan’dı.

Hala birkaç öğrencisi kaldı.

Onu sorunca hepsinin gözleri doluyor. Hepsinin hayatına dokunmuş, onları şekillendirmiş, hayata hazırlamış,

 Birçoğunu meslek sahibi yapmış, en önemlisi de vatanını yurdunu, milletini seven yüzlerce öğrenci yetiştirmiştir.

Bir gönül borcumuz yok mu?

Mimar Vedat tek kültür binamızda bir bölümde ona ait eşyaları okuluna ait kalanlardan tasnif ettiklerimizi sergilesek olmaz mı?

Çok mu zor, ne dersiniz.

Cebrail Keleş- Balıkçı Şef
10 Aralık 2024-Kastamonu