1900’lü yılların son deminde, Valilik ve ÇEKÜL Vakfı liderliğinde, Tarihi Kentler Birliği’nin kurulmasıyla güçlenerek…

Mahmut Bey Camii’nin “UNESCO” yolculuğu başladı.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesi Mahmut Bey Camii’nin dünün bugünün işi değil…

25 yıl boyunca farklı aktörlerce üst üste konulan bir emek.

Vali Enis Yeter döneminde, Kastamonu’da “kültürel mirası koruma” çalışması ivme kazandı, Vali Yeter bu alanda diğer illere öncülük edecek çalışmalara imza attı…

“Maya”.

Kastamonu’daki kültürel mirası koruma gayretinin ilk adımlarından birinin Kasaba köyündeki “Mahmut Bey Camii” olması kaçınılmazdı…

Öyle de oldu.

Vali Yeter bilim insanları ile çalışırdı…

ÇEKÜL Vakfı ve Kastamonu İl Temsilciliği işbirliğinde yürüdü.

İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın katılımı ile şehrimizde yapılan ve yolun ucu Tarihi Kentler Birliği’nin kuruluşuna çıkan toplantı…

Mahmut Bey Camii’nin bilim önüne tüm şatafatı ile çıktığı belki de ilk gün oldu.

Vali Erdoğan Bektaş, ÇEKÜL ile sürdürdüğü işbirliğinde Mahmut Bey Camii ön planda tuttu, gündemin baş maddesi yaptı…

Vali Bektaş, Şeyh Şaban’ı Veli ve Kastamonu Evliyalarını Anma Haftası’nda yaptığı konuşmada, böylesi bir organizasyonun niçin ulusal boyuta taşınamadığı sorusunu sordu, daha da ötesinde bu önemli değerleri neden tüm ülkeye açamamış olmamızın garipliğini yineledi

2011 yılıydı…

Kastamonu Kent Tarihi Müzesi Dr. Murat Karasalihoğlu, o tarihte Kastamonu Gazetesi’nde yazdığı yazıda, kıymetli bir noktaya işaret ederek “Mahmut Bey Camii’ni Dünya Kültür Mirasına Kazandırmak” fikrini ortaya attı. Dr. Karasalihoğlu, öne sürdüğü fikri UNESCO’ya daha önce sunulan Beyşehir’deki Eşrefoğlu Camii’nin Mahmut Bey Camii ile olan mimari ve tarihi benzerliklerini ortaya koyarak destekledi.

Dr. Karasalihoğlu’nun söz konusu yazısını ne zaman okusam…

Umudum artar hep.

Vali Şehmus Günaydın döneminde Kasaba köyünün karayolu ulaşımı iyileştirildi…

Vali Günaydın, Mahmut Bey Camii’nin maketini yaptırdı, Japonya’daki fuara götürdü.

2014 yılında UNESCO’ya dair Ulusal Geçici Liste’ye alındı Mahmut Bay Camii…

2018 yılında “Anadolu’daki Ahşap Çatılı ve Ahşap Taşıyıcılı Camiler” başlığı altında diğer 4 cami ile geçici listede yer aldı.

Valilik himayesinde çeşitli kamu kuruluşlarından temsilcilerin oluşturduğu Kastamonu UNESCO Masası kuruldu…

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan uzmanlar ilimize ziyaretlerini sıklaştırdı.

(Bu arada…

UNESCO’ya sunulacak ilk dosya bakanlıktan geri döndü, sebebi neydi biliyor musunuz, bilimin içine “hurafe” karıştırılmasıydı.

Dosya düzeltildi…

Tekrar gönderildi ve geçti.)

Ve geçtiğimiz Salı günü…

Riyad’ta düzenlenen 25. Dünya Mirası Komitesi toplantısında, Mahmut Bey Camii’nin de içinde yer aldığı ülkemizdeki 5 cami, “Dünya Kültür Mirası” olarak tescillendi.

Çeyrek asırlık emek…

Mutlu sona erdi.

Not: ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen için ayrı paragraf açmak elzem…

Kastamonu için verdiği büyük emek içinde Mahmut Bey Camii hep başköşede oldu.

Beraberinde ilimize yıllarca gelen ÇEKÜL ve Tarihi Kentler Birliği temsilcileri ve bilim insanlarının ilk durakları Mahmut Bey Camii idi…

Sayfalarca üstüne yazı yazıldı.

Kastamonu valilerinin ve belediye başkanlarının…

“Akıl hocası” oldu Prof. Dr. Sözen.

Mahmut Bey Camii’nin UNESCO yolculuğundaki emek sahiplerinden elbette ismini aklımıza getiremediklerimiz olmuştur…

Affola.

Prof. Dr. Sözen’in ismini ilk başta anmak…

Sanırım kusurumuzu örter.

Not 2: Kasaba köyü…

Mahmut Bey Camii etrafında içerdiği sivil mimari eserlerle “bütüncül” olarak “Dünya Kültür Mirası” unvanı alacak kıymete sahip aslına bakarsanız.

Belki ileriki vakitlerde…

Bu yönde de bir bakış açısı gelişebilir.

Çok yazdık çizdik…

Henüz gale alınmadı.