Hekim, hukukçu, gazeteci, başyazar, asker, baştabip, şair, edebiyatçı, sivil toplumcu, İttihatçı, sürgün, müfettiş, milletvekili, belediye başkanı…

Kimliğinin asli tarifini yapmak gerekirse tek kelime ile tastamam “vatanperver.

Hemşerimiz…

Pusulalarımızdan.

Vefat haberini 19 Aralık 1940 günkü sayısında Ulus Gazetesi’nden okuyalım…

“Dünkü nüshamızda vefatını yazdığımız Dr. Fazıl Berki Tümtürk'ün cenazesi Nümune hastanesinden Atatürk bulvarındaki 19 numaralı evine nakledilmiştir. Bugün saat 11’de Hacıbayram camiine nakledilerek öğle vakti namazı kılındık an sonra Cebeci'de defnedilecektir. Askeri tıbbiyeden ve hukuktan mezun olan merhum, her sahada ve bilhassa kıymetli faaliyetleriyle memlekete büyük hizmetlerde bulunmuştur. Bundan evvelki seçimde Malatya mebusu olan merhumun ölümü her tarafta büyük teessürle karşılanmıştır. Doğruluğu, yurttaşlarına karşı nezaketi, vatanperverliği, birçok ahlaki meziyet ve faziletleri ve hitabetteki çok parlak muvaffakiyetleriyle  temayüz eden merhumun ailesine taziyetlerimizi sunarız.”

Bir faninin ardından yazılabilecek en ölümsüz cümleler…

“Vatanperver” kelimesine dikkat kesilelim.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile aynı yıl doğdu…

İstiklal ve istikbale katkısı düşünüldüğünde Kastamonu’nun Selanik’i Daday’dır, askeri tıbbiye ve hukuk mektebini bitirdi, “Almanca, İngilizce ve Fransızca” biliyordu.

Hem insan anatomisi hem de toplum sosyolojisi alanında çalışmak…

“Entelektüel” idi.

Osmanlı Meclisi Mebusan’da Çankırı milletvekili olarak görev yaptı…

Bu görevi sırasında Sivas’ta yaşanan “Ermeni” mevzusu üzerinden İngilizlerce üzerine ispatlanamayan iddialar atıldı ve 28 Mayıs 1919’da tutuklandı, Malta’ya sürüldü, “Malta Sürgünleri” arasındaki yerini aldı.

Serbest bırakıldılar…

Kaldığı yerden vatanperverliğe devam etti. 

(Araştırırken, doktora öğrencisi Orçun Aydoğdu’nun “Aks-ı Sada Gazetesinin Edebiyat Sayfası Üzerine Bir İnceleme” dosyasına rast geldim, satır arasından “Dr. Fazıl Berki Tümtürk” çıktı… 

“1909 yılında Osmanlı Devleti’nin donanmasını geliştirmek ve gerekli gemileri alabilmek adına maddî katkı sağlamak amacıyla, gönüllülük esasına bağlı Donanma-yı Osmanî Muavenet-i Milliye Cemiyeti kurulur. Cemiyet oldukça faydalı olur ve pek çok gemi halktan toplanan yardımlar sayesinde alınmıştır. Alınan gemiler arasında en çok bilineni Sultan Osman ve Reşadiye dretnotlarıdır. Bu gemilerin halk arasında tanınmasının nedeniyse satın alınmasına rağmen İngiltere’nin gemilere el koymasıdır. Donanma-yı Osmanî Muavenet-i Milliye Cemiyeti’nin kurucularından birisi de Doktor Fazıl Berki’dir. Cemiyete katılımı arttırabilmek ve daha çok yardım toplayabilmek amacıyla konferanslar verip, manzumeler kaleme almıştır. Kastamonu’nun hem ilk özel gazetesi hem de İttihat ve Terakki’nin Kastamonu şubesinin yayın organı olan Köroğlu’nda Fazıl Berki’nin manzumeleri neşredilmiştir. Aks-ı Sada’da da buradaki manzumeler aynen yayımlanmıştır. Bu sayede Aks-ı Sada’nın donanmanın gelişmesi için Samsun halkını örgütlemeye çalıştığı söylenebilir. Aks-ı Sada’nın 28 Ağustos 1909 tarihli 109’uncu ve 31 Ağustos 1909 tarihli 110’uncu sayısında Fazıl Berki’nin manzumeleri yayımlanır. İlk olarak Köroğlu’nda yayımlandığı bilinen bu manzumeler, bir ay gibi kısa bir sürede Aks-ı Sada’da da neşredilir. Bu durum hem şehirler arasındaki ulaşımı hem de vatan uğrundaki birliği göstermesi bakımından önemlidir. “Türkçe Şiirler” başlıklı manzumelerde, II. Abdülhamid dönemi eleştirilmektedir. Padişahın donanmayı yok ettiği ileri sürülerek, “Bilirsiniz Abdülhamid donanmayı bitirdi / Haps eyledi, zincirledi yattı çürüdü / Etrafını denizlerin hayvanları bürüdü / Kazanları berbat oldu, bacaları tütmedi” denilmektedir ve kurtuluşun yeni bir donanma kurmak olduğu bunun yolunun da halktan toplanacak yardımlara bağlı olduğu vurgulanır.)

1920 yılı…

Kastamonu Belediye Başkanı oldu.

Mustafa Eski’nin Kastamonu Gazetesi’nde yayımlanan yazısından bir bölüm okuyalım, ekmekçi esnafı Belediye Başkanı Dr. Fazıl Berki Tümtürk’e hayırlı olsun ziyareti gerçekleştirir, hitapları aşağıdaki şekilde…

“Reis Beyefendi! Sizi değil memleketi tebrike geldik. Bugün memleketimizin yenileşmeye, umrâna, halkımızın saâdete, çarşımızın intizama doğru ayak bastığı devrin ilk günüdür. İşte şehrimiz için ta’bîr-i mahsus ile bir teâli inkılâbının başlangıcı olan bugünü bayramımız sayıyoruz. Sevinçlerimiz umumîdir. Sizden her şeyi beklemek hakkımızdır. Çünkü sizi, biz intihâb ettik. Fakat hakkımızdır diyerek geri duruverecek değiliz. Her neye başlarsanız, dirayet ve tecrübenizden muvaffakiyet bekleriz. Allah muininiz olsun, yaşasın terakkiperver belediyemiz! Yaşasın belediyemizin hakikaten fâzıl reisi!”

(Böylesi bir hitabı bugün buluverin bana…

Sivil toplumun gücünü görüyor musunuz?

“Sizden her şeyi beklemek hakkımızdır. Çünkü sizi, biz intihâb ettik” diyorlar…

“Sizi biz seçtik”.

Bugün nasıl?...

“Kavakta nar biter mi? Biter efendim”)

Dr. “Dr. Fazıl Berki Tümtürk, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Kastamonu’ya davet için Ankara’ya giden ilk heyette de yer aldı, Kastamonu programında da eksiksiz vardı…

Cumhuriyet kadrosuydu.

Kızılay yöneticisiydi…

Savaşta da barışta da milletinin omuz başındaydı.

Malatya Milletvekili olarak TBMM’de yer aldı…

Meclis tutanaklarını okudum, okudum, okudum.

Onur kaynağımız…

Anısı baki.