afacankosefoto792023Milletvekili Fatma Serap Ekmekci’nin önceki gün gerçekleştirdiği Tosya temaslarındaki “çarşı” fotoğrafları gözüme takıldı, “kimliği ile yaşayan şehir” tam anlamıyla, geleneksel zanaatların yaşadığı bir “müze kent”…

Ekmekci’nin tespitiyle “Çarşıya gidelim Tosya’da” cümlesi dört dörtlük tarif ediyor şehrin sosyal hayatını.

“Tosya Bıçkısı” imal eden ustalar…

Başlı başına birer “yaşayan kültür hazinesi”.

Boynunda mezurası ile terziler…

Geçmiş ile geleceği birbirine teyelleyen usta parmaklar.

Demircisi, bakırcısı, kalaycısı…

İlk kapısının açılışı kim bilir kaç sene evvele uzanan berber dükkanları.

Kese, kuşak, tela atölyeleri…

Tosya’nın “coğrafi işaret” izdüşümleri.

“Çarşı” yaşadıkça “şehir kimliği” hayatta kalır…

Geleneksel payandalarına dayandıkça kültür yaşar.

Tosya Kastamonu’nun “sanayi, ticaret, tarım” başkenti olarak bilinir…

Çarşısı, geleneksel zanaatları, diri şehir kimliği ile pekala “turizm” başkenti de olabilir.

Bağlarını katın…

Geleneksel mimariye sahip mekanlarını ekleyin.

Tosya’ya ÇEKÜL Vakfı ve Tarihi Kentler Birliği’nin büyük kıymet verdiğini biliyoruz…

Yayımlarında az ismi geçmedi.

“Somut miras” yanı sıra…

“Soyut miras” üzerinden de turizmde başarı hikayeleri yazmak olası.

Tosya, geleneksel değerlerine yaslanarak, yine “sanayi, ticaret ve tarım” alanlarında ivmesine ivme katabilir…

“Geleneksel” kavramı “modern” karşıtı değil, bizatihi “modern” içine geçmişin hafızasını katan, benzerlerinden farklı kılan bir “aşı”.

(Geçmişte, “tarım alanlarını daraltalım, konut ve sanayi alanı kazanalım” yönünde talepler olmuştu, üzülmüştüm…

Umarım sözde kalmıştır.)

Milletvekili Ekmekci’nin Tosya’ya ilişkin sosyal medya paylaşımları, geleneksel kültürün yaşatılacağı ve zanaatların geleceğe taşınacağı yönünde umut veriyor, sevindirici…

“Çarşıya gidelim Tosya’da”.

Musallarlı Hasan feryat ediyor

Kastamonu’nun bir numaralı çiftçisidir gözümde, tam bir “kır aksiyoneri”, zihin ve el emeğini birleştiren bir “usta”…

Musallar köyünden Hasan Karaosmanoğlu.

Neler yapmadı ki…

Glayör yetiştiriciliğinde tutun envai tarımsal üretime, “köy oyunları” dediğimiz tiyatronun baş aktörlüğüne.

Sosyal medya hesabında feryadını gördüm…

“Ey mısır canıma yettin, ne suya kandın bu yıl ne masrafa, satınca gideceğim köyden bir yere.”

Slaj mısırı tarımı zordur…

Hak verdim feryadına.

İlkbahardan sonbahara meşakkat…

Yerini hazırlamak lazım evvela, süreceksin, gübre atacaksın, ekeceksin, ot mücadelesi için ilaç atacaksın, yeniden gübre atarak çapa yapacaksın, sulayacaksın, biçeceksin, yükleyeceksin, müşterinin ayağına teslim edeceksin.

Her bir aşama…

Hem emek hem de masraf.

Girdi fiyatları “uçuyor”…

Yakalayabilene aşk olsun.

Geçtiğimiz yıl Tarım Kredi Kooperatifi’nde ton fiyatı “bin 100 TL” civarı idi, bu yıl otomatikman “2 bin TL” beklentisi vardı, “bin 550 TL” civarında kalmış söylendiğine göre…

Girdi “yüzde yüz” arttı, mahsul fiyatı artışı “yüzde elli”.

Tüccarda daha düşük alım fiyatı…

Allah’tan Tarım Kredi Kooperatifi var.

Çaresi nedir?...

“Tarımsal planlama, arazi toplulaştırma, mekanizasyon, üretici birlikleri…” ilk akla gelenler.

Hasan’lar durmayacak aksi halde köyde…

Gidecekler “köyden bir yere”.