Muzafereddin  Yavlak Aslan Türbesi

İLİ               KASTAMONU

İLÇESİ        TAŞKÖPRÜ

YERİ            TOKAŞ KÖYÜ

Muzafereddin Yavlak Aslan Türbesi, Taşköprü ilçe merkezine 26 km mesafede Tokaş köyü yakınındadır. Alisaray Köçekli yolundan gidildiğinde ise 38 km mesafe de türbeye ulaşılabilmektedir. Bu yol daha uzun olmasına karşılık daha düzgün bir yoldur.

Tokaş köyü halkı ise bu türbeye Yavlak Türbesi demektedirler. Türbe moloz taşlardan yapılmıştır. Bakımı ise köy halkı tarafından yapılmaktadır. Çevrede yapılan Yağmur duaları için seçilen bir mekandır. Türbe binası içinde bulunan zat için halk eskiden büyük bir ali ve  Devlet Adamı olarak bize anlatılmıştı, biz öyle biliyoruz diye ifadeler kullanmaktadırlar. Köydeki bazı kişiler ise bu türbeye Yavlak Sultan türbesi demektedirler.

Tarihçi Talat Mümtaz Yaman Hoca, Muzaffereddin Yavlak Aslan’ın yattığı mekan, Taşköprü İlçesinin güneyindeki Tokaş Köyü olarak kabul etmek gerektiğini bu konu ile ilgili kitabının 83. Sayfasında bahsetmektedir. Ancak bu bilgiyi ise  kesin bir ifadeye dayandırmamış ve kesin ifade kullanmaktan da kaçınmıştır. Mümtaz Yaman Hoca bu bilgiyi verirken  sadece türbeye,  Yavlak Türbesi isminin halk tarafından  verildiği bilgisine dayandırmıştır.

Yavlak Aslan, Alp Yürek Beyin ikinci oğludur. Kırımı Kefe kentinde Miladi 1219 tarihinde Dünyaya gelmiştir. Annesin ise Kırgız Hatundur. Çocukluğu Kırımda geçmiş ve gençliği ise Dedesi Şeyh Hüsameddin’in yanında Kastamonu’da geçmiştir. Şeyh Hüsameddin ise Çobanoğulları Ata Beyi  ve Çobanoğulları Beyliğinin kurucusu Hüsameddin Çoban Beydir.

İyi bir tahsil aldığı bilinmektedir. İyi ata binen iyi kılıç kullanan bir kişiliğe sahiptir. Avlaklarda vakit geçirmeyi sevdiği bilinmektedir. Dedesinin ölümünden sonra o tarihe kadar Kırımda bulunan Babası Alp Yürek Bey Kastamonu’ya döner ve miladi  1259 Yılında Çobanoğullarının İkinci Ata Beyi ve Emir Ül Ümera olarak göreve başlar. Bu sırada Yavlak Alp veya diğer adı ile Yavlak Aslan ise Babasının isteği ile Kastamonu’nun doğusunda kalan Türk obaları ile daha çok ilgilenir. Diğer Oğlu Akça Alp ise Kastamonu’nun Güney ve Batı Kısımlarındaki Oba Beyleri ile İlgilenmek üzere görev alır. Akça Aalp daha çok Derviş kılığında dolaşırken Yavlak Aalp ise Doğudaki oba Beyleri ile ilgilenirken daha çok avcılığı ile öne çıkar. Kırımda öğrendiği Aşık Oyununu büyüdüğünde de sürdürür. Ayrıca iyi bir at yetiştiricisidir. Oba Beyleri ile iddialı bir horoz Dövüştürücüsü olarak da bilinir. Zaman Zaman Moğollar  ile de irtibat kurduğu ve Moğlların önde gelenleri ile de Horoz dövüştürdüğü bilinir.  Kardeşi Akça Alp ise İslamiyetin Yayılması ile uğraşır ve Ertuğrul Gazinin Abisi Sungur Alpin, Papaz kılığında Bizanslıların içine kadar sızdığı zamanlarda Sungu Obasında Onun vekili olarak görev yapar.

Alp Yörük Bey bu arda kızı Hazal Hatunu  Kayı Boyundan  Dündar Bey ile evlendirir.  Bu Evlilikten ise Bahadır Alp dünyaya gelir. Yavlak Aslan Kayı Obası ziyaretlerinde hep Dündar Beyin Kayı Obasının başında görmek istediğini Dündar Beye açıkça ifade eder ve Kız Kardeşine de bu konuda sürekli olarak destek olur.

Babası Alp Yürek Beyin Ölünden sora ise miladi 1284 Yılında Çobanoğullarının üçüncü Aatabeyi olarak başa geçer. Bu sırada da bir taraftan Moğollar ile uğraşır ve Moğolların Kastamonu’ya gelmelerini engeller. Bir taraftan ise Emir Ül Ümera olarak Dündar Beyin Kayı obasının başına geçmesi için uğraş verir. Kardeşi Akça Alpin Pasifliğinde rahatsızlık duyar ve onun bölgesindeki oba beyleri ile daha çok irtibat kurmaya başlar. Bu arada İnegöl’ü kuşatır ancak İnegöl’ü alamaz. Kastamonu’nun doğusundaki bazı oba beylerinin   kendisine karşı olduklarını öğrenir ve Beylik merkezi Kastamonu’ya döner. Çorum ile Taşköprü arasında Avlak olarak kullandığı yerde oba beyleri ile toplantı yapar. Ancak bazı oba beylerinin aşırı tepkisi ile karşılaşır. Burası ise günümüzde Çiftlik olarak adlandırılan ve halen mesire yeri olarak kullanılan orman içinde güzel bir yerdir. Kargı İle Taşköprü arasında Tokaş Köyü yakınlarında miladi 1292 yılında Şehit edilir.

Türbesi bu köy yakınındaki şehit edildiği yerdedir. Taşköprü Merkezinde Muzafereddin Gazi Medresesi vardır. Günümüzde de aynı ad altında bir okul bulunmaktadır. Buradaki mezarın Yavlak Aslana ait olduğunu bu isimden dolayı yazanlar da vardır. Ayrıca, Kastamonu İl Merkezinde, Sanat Okulu Caddesinde bir mezarın da  Muzaffereddin Gaziye ait olduğu bazı kişilerce iddia edilmektedir.

Bunun nedeni ise tapu kayıtlarında burada Muzafereddin Camisi olduğu bilinen boş bir yerin yanında birkaç mezarın bulunmasındandır. Ayrıca bugünkü bu yerin yakınındaki bir polis karakolunun olduğu yerin  eskiden Muzafereddin Gazi Medresesinin yeri olduğu kitaplarda mevcuttur. Bazı kişiler de Atabey Camisinin Güney Doğusundaki Atabey Türbesinde yatan Ata Beyin Muzafereddin Gaziye ait olduğunu iddia edenler de vardır.         

Selçuklu kayıtlarında ve Saltuknamede  Yavlak Aalp’ten bahsedilirken Muzfereddin kelimesinin geçmemesi ise tarihçilerin bu konuda daha geniş bir araştırma yapmalarını zorunlu kılmaktadır. Çobanoğullari tarihinde ise nedendir bilinmez, Alp Yörük’ten de çok az bahsedilmektedir. Bence burada önemli olan şey ise halkın dilden dile anlattığı, türbeler ile ilgili bilgilerin önemini de bir kat daha artmaktadır.  Zamanım yettiğince bu konudaki anlatılanları dinlemeye ve aldığım notları yazmaya devam edeceğim.

Muzafereddin Yavlak Aslan’ın mekanı Cennet ruhu şad olsun.     

             Zühtü Aslan