Kibar Evliya Türbesi
İLİ KASTAMONU
İLÇESİ MERKEZ
YERİ TEVSER TEPESİ
Aşıklı Sultan türbesinin yanından yukarıya doğru çıkıldığında bu tepeye ulaşılmaktadır. Burası eskiden çok sayıda mezarın bulunduğu bir yerdir. Bu tepenin doğu yamacı eskiden mezarlar ile dolu iken günümüzde bu mezarlar sökülmüş ve yerine de bir veya iki katlı bahçeli evler yapılmıştır.
Burada 2x3 ebatlarında küçük ve çok kibar yapılı bir türbe olup bu türbe yol yapılırken yolun geçtiği yere geliyor diye yıkılmıştır. Bu güzel ve kibar türbede yatan zat halk arasında kibar evliya diye bilinmektedir.
Bu bilgiler halk arasında sığır pazarı ve yukarısındaki tepeye kadar eskiden mezarlıkmış şimdi ise bahçeli evler yapıldı. Mezarlığın olduğu yerde her kim ev yaptı veya burada yapılan bir evi her kim satın aldı ise işleri bozulmuş veya soyları zarar görmüş diye anlatılıyor.
Burada bulunan bir türbedeki yatırların birisinin başındaki miladi 1374 yılı tarihlendirilen ve “sitte ve sebine seba miye” yazısı bulunan mezarın Emir Adil Bey döneminde öldüğünü ve Süleyman Paşa zamanında yaşayan bir zaya ait olduğunu söylemek mümkündür. Bu bilgi Nafız Uluk’un Ulu Arif Çelebi’nin rubaileri adlı eserinin 76. Sayfasında görüyoruz. Buradaki başka bir mezarın baş taşındaki tarih ise miladi 1287 yılına denk gelmekte bu da Çobanoğlu Ata Beyi Nasuriddin Bey zamanına denk düşmektedir. Yine buradan miladi 1955 yılında alınan ve Kastamonu arkeoloji müzesinde 19 envanter numarasında kayıtlı bulunan bir mezar kitabesinde ise “emere bi imareti hazıhil mükbereti el abullracı rahmeti rabbihi yemen bin memed fi sene seman semanin ve sitte miye” yazısını okumaya çalışan Ege Üniversitesinde çalıştığını söyleyen bir hocadan bu zatın hicri 688 miladi 1289 yılında öldüğü belirlenmiştir. Bu tarih te Çobanoğlu Beyliği dönemini işaret etmektedir.
Halk arasında Kibar Evliya denilen zatın mezarı ise bu mezarların biraz yukarısında 2x3 ebadında tarihi bir değeri olmayan taş duvarlar ile çevrili ve üstü ahşap örtülü bir türbede iken buraya yol yapılması sırasında bu türbe yola geldiği için yerinden sökülmüş ve aşağıdaki mezarların olduğu yer mezarın nakledildiği burada bulunan türbenin ise miladi 1851 yılında bir hayır sever tarafından tamir edildiği bilgisi Kastamonu Arkeoloji müzesinde 407 envanter numarasında kayıtlı bu türbenin kitabesinden öğreniyoruz. Yaklaşık on cümlelik olan bu kitabe Kibar Evliya diye bilinen ve halk arasında Işık Saçan Sultan diye ifade edilen ve adının da Alauddın Belhi olduğu Belirtilen zatın yol yapım esnasında yıkılan türbesine ait olduğu bilinmektedir. Yol yapılırken yerinden sökülüp aşağıya nakledilen ve kitabesi Kastamonu müzesine nakledilen bu mezar ise şu anda Müfessir Alaaddin türbesinin binasının dışında ve bahçesi içindeki mezardır. Halk arasında Işık Saçan Sultan diye bilinen kevser tepesinde günümüzde bu mezarlardan başka mezar kalmamıştır.
Bu mezar dan başka çok sayıda türbeden sökülüp Kastamonu Arkeoloji müzesine nakledilen kitabe ve mezar taşları bu müzenin bahçesinde sıralanmış durumdadır. Bunların hangi türbeden veya neredeki mezarlardan alındığı ise ayrı bir inceleme konusudur. Bunlardan bir tanesi de yine 24 envanter numarasında görülen ve miladi 1368 yılında öldüğü öğrenilen Şeyh Hamza oğlu Süleyman Beyin Mezarına aittir.
Mekanları cennet ruhları Şad olsun
Zühtü Aslan