Namağlup gidip gidip de evimizde mağlup olunca enseler kararmıştı, aynı periyottaki beraberlikler de tuz basmıştı yaraya, Karadeniz’de gemileri zaten çarçabuk batan haletiruhiyeye sahibiz…

“Gitti” dedik.

Tam o hengame içinde, Teknik Direktör Levent Eriş’in ilk yarıyı rakiplerin 5 puan önünde lider tamamlayacağına dair ifadesini işittim, “matematiği zayıf” dedim…

“Psikolojisi kuvvetli” çıktı.

Diyarbakır deplasmanında sahaya konulan “özgüven” habercisiydi ilk yarı sonundaki puan tablosunun…

Ardındaki güzergahı da buldozer gibi dümdüz etti.

Arnavutköy maçı, aslına bakarsanız, “karlı” ve “çamurlu” zeminiyle tam bir “İngiliz” maçı idi…

Teknolojinin statlara inmediği evvel zamanlarda, çamurdan adama dönmüş İngiliz futbolcularının “kelle koltukta, çata çat, ayakta kalanın maçı kazandığı” zamanlar gibi.

Saha “teknik futbola” kapalı olunca, GMG Kastamonuspor’un “top yapan” ayakları illa ki zorlandı, kilidi açmak için “uzun adama” ihtiyaç vardı tıpkı İngilizlerde olduğu gibi…

“Okan Eken” kafayı çaktı.

Ardından bir “Bermuda Şeytan Üçgeni”…

“Okan Eken, İlyas Kubilay Yavuz, Yusuf Türk” ortak yapımı gol ile rakip “nakavt”.

Rakiplerden Iğdır bir diğer rakibimiz Isparta’yı yendi, Diyarbakır temsilcisi Menemen’e yenildi, Erzincan galip geldi…

Iğdır ile yarışacak gibiyiz ikinci yarıda.

“7” puan farkla lideriz…

Dönüşü olmayan yoldur girilen.