CUMHURİYET’İN 100. YILINA DOĞRU:

KURULUŞTA KASTAMONU’NUN OYNADIĞI ROLE İLİŞKİN BELGELER /VIII:

İ. H. UZUNÇARŞILI’NIN KASTAMONU GÜNLERİ (1921-1923)

Kastamonu’nun İstiklal Savaşı’nda insan ve savaş malzemeleri kaynağı ulaştırma ağının kilit noktası olduğu yıllarda (1921-1922) Kastamonu Sultanisinde (Abdurrahmanpaşa Lisesinde)  14 ay kadar tarih öğretmenliği ve müdür yardımcılığı yapan, Cumhuriyet Dönemi’nde akademik çalışmalarıyla Ord. Prof. ünvanını alan İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın (1888-1977) Kastamonu’da geçirdiği zaman, yaptıkları, etkisi Kast. Ü.  Emekli Tarih Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Eski tarafından araştırılıp gün ışığına çıkarıldı. “T.C.nin Kuruluşunun 100. Yılına Armağan” edilen kitabın künyesi şöyle:

Dr. Mustafa Eski; Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın Kastamonu Günleri (1921-1922), Ankara 2023, 284 s.,Vizetek Yayınları.

Dr. Eski’nin eşi ve kendisinin ciddi hastalıkları arasında yine de boş durmayıp “100. Yıl” dolayısıyla mutlaka bazı yayınlar yapacağını biliyordum. Allah razı olsun! Yanıltmadı bizi. Değerli bilim insanı daha önce Uzunçarşılı’nın Kastamonu meşhurları/ünlüleriyle ilgili yazılarını 1990 yılında “Kastamonu Meşâhiri” adıyla baskıya hazırlayıp yayımlamıştı. Yeni kitabında, Kastamonu’da yayımlanan dergi ve gazetelerdeki bütün şiir, yazı ve makaleleri, mektuplarını bir araya getiriyor: Açıksöz gazetesinden 59 yazı, makale; Doğu dergisinden 6 makale, Açıksöz gazetesinden 9 mektup, Açıksöz gazetesinden 50 şiir. Şiir ve yazılardaki imza “Muallim İsmail Hakkı”.

Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın kısa (14) aylık (1921-1922) bir dönemde Kastamonu’da bu kadar çok yayın yapması şaşırtıcıdır. Dr. Eski’nin “Kastamonu Meşâhiri” kitabı ve ansiklopedilerde Kastamonulu ünlülerle ilgili taramalarımızda Uzunçarşılı’nın Kastamonulu çıkmasını temenni etmiştik. 23 Ağustos 1888 tarihinde İstanbul’da doğup ilk, orta, yükseköğrenimini İstanbul’da yapmıştı. Kastamonu ünlüleriyle ilgili yazılarında baba tarafından Tosyalı/Kastamonulu olduğu konusunda en ufak bir ipucu vermemişti. Buna rağmen, TDK Kitaplığında, 24 Kasım 2009 günü Murat Uraz’ın yazdığı Türk Edip ve Şairleri (İstanbul 1939) kitabının 37. sayfasında babasının Tosyalı olduğunu okumuş, ağabeyim Özdemir Tan’la Gurur Kaynağımız Kastamonuluların VIII. cildinde (Ankara 2010, s. 13-16) özgeçmişine yer vermiştik. Aradan zaman geçti. Bir itiraz gelmedi. Tosyalı araştırmacı Mustafa Bektaşoğlu, Tosya Ansiklopedisi’ni yazarken “Uzunçarşılı” maddesinde İ. Alaeddin Gövsa’nın Meşhur Adamlar Ansiklopedisi’ndeki bir ifadeye, bilgiye takılmış, bize getirdi (C III, İstanbul 1936, s. 800-801). Burada Uzunçarşılı’nın babasının (Mehmet Latif Efendi) Tosya’nın Kargı nahiyesinden olduğu yazılıydı. Bugün Çorum’un ilçesi olan Kargı, 1936 yılına kadar Tosya’nın nahiyesi, 1936-1953 yılları arasında da Kastamonu’nun bir ilçesiydi. Hem Murat Uraz hem de Gövsa doğru yazmışlardı ama bugünkü coğrafi konuma göre Kargı artık Çorum’a bağlıydı. Bizim, Uzunçarşılı’yı Kastamonu kökenli bir ailenin oğlu kabul etmemiz ne yazık ki mümkün değildi. Kastamonu gazetesindeki köşemizde 5 Aralık 2019 tarihinde bir yazı yayımlayıp durumu düzelttik. Birçok kişinin doğal olarak haberi olmadı. Bu vesileyle yanlışımızı bir kez daha düzeltme fırsatı bulduk.

Dr. Mustafa Eski Ön Söz’ünde kitabıyla ilgili şu açıklamalarda bulunmakta:

“İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Kastamonu’da kısa süre (14 ay) görev yapmasına rağmen Açıksöz gazetesinde en çok yazı yazan öğretmenlerden biridir.

Kitaptaki yazılar; Giriş, Açıksöz’deki Yazılar, Doğu Dergisindeki Yazılar ve Şiirler olmak üzere dört bölüm hâlinde toplanmıştır.

Giriş bölümünde İ. H. Uzunçarşılı ve Kastamonu’daki çalışmaları hakkında bilgi verilmiştir. Açıksöz’deki makaleler 4, Doğu dergisindekiler ise 2 alt başlık hâlinde sunulmuştur. Yazılar yayımlanış tarihine göre sıralanmıştır.

Kastamonu Meşâhiri başlığı ile yazdığı yazılar 1990 yılında kitap hâlinde yayımlanmıştır. Diğer yazılarıyla bütünlük sağlamak bakımından bu çalışmaya yeniden dâhil edilmiştir.

İ. H. Uzunçarşılı, yazılarının kitap hâline getirilmesini istemiştir. Onun bu arzusunu gerçekleştirdik; ruhu şâd, mekânı cennet olsun!”

Kitabın bölüm başlıkları ile alt başlıkları şöyledir:

I. Bölüm: Giriş

II. Bölüm: Açıksöz Gazetesindeki Yazılar

1.    Kastamonulu Meşhur Kişiler (23 yazı)

2.    Genel Tarih Yazıları (26 yazı)

3.    Millî Mücadele ile İlgili Yazılar (1o yazı)

4.    Geziler ve Mektuplar (9 mektup)

III. Bölüm: Doğu Dergisindeki Yazılar

1.    Kastamonulu Meşhur Kişiler (2 yazı)

2.    Genel Tarih Yazıları (4 yazı)

IV. Bölüm: Şiirler (50 şiir)

Uzunçarşılı Kastamonu’da öğretmenlik yaparken, birçok Açıksöz yazarı gibi şiire ilgi duydu. Çoğu aruz, bir bölümü de hece vezniyle gazel, koşmalar yazdı. Şiirlerinde mizahi bir üslup kullandı. Az sayıda hicvi de vardır. Mahlas olarak Hezâr Dînâr, Hezârî, Hezâr ve Savcı mahlaslarını kullandığı görüldü. Hece ile yazdığı Ramazan davulcusu mâni katarları, yemek destanı benzeri bir şiir, Kastamonu Ramazan geleneklerini az da olsa yaşadığına işaret ediyor.

Onun ilin tarihi, kültürüyle ilgili yazılarının yanında, İstiklal Şavaşı’yla ilgili yazı ve makaleleri çok azdır denebilir. Çünkü, şehre geldiği 29 Temmuz 1921 tarihi ile ayrıldığı 5 Ekim 1922 tarihleri arasında Sakarya Meydan Savaşı, Büyük Taaarruz hazırlıklarını yaşamıştır. Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Savaşı, İzmir’e girişle sonuçlanan Büyük Zafer sırasında, Valilikçe Memleket Kütüphanesine kitap satın almak için iki ay (10 Temmuz 1922-10 Eylül 1922) İstanbul’a görevli gönderilmiş, Kastamonu’ya İnebolu yolu ile dönmüştür. Büyük Zafer’in İstanbul’da nasıl kutlandığına şahit olup bu kutlamaları Açıksöz’de yazmıştır. Yazılarında, Kastamonu’nun Cumhuriyet’in kuruluşunda oynadığı rolü açıklayan, gözler önüne seren önemli bilgiler bulunmaktadır. Söz konusu Millî Mücadele’yle ilgili 10 yazı, ayrı bir köşe yazısı olabilir.

Cumhuriyet’in kuruluşundaki hizmetleri dikkate alınarak 1927 yılında Balıkesir milletvekili seçilmiş, bu görevini 1950’ye kadar sürmüştür. Milletvekilliği ile üniversite öğretim üyeliğini birlikte yürütmüş, Topkapı Sarayı Arşivini tasnif çalışmaları sırasında, 10 Ekim 1977 tarihinde kalp krizi sonucu aramızdan ayrılmıştır. Kendisini saygıyla anarken, Dr. M. Eski’ye teşekkür ve tebriklerimizi sunuyoruz. Eşinin ve kendisinin sağlığına kavuşup yeni eserler vermesi için Allah’a dua ediyoruz.