Atanmış ve seçilmiş “protokol erkanı” üstü kapalı alanda ve konforlu koltuklarda , “Size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” emri verilen millet güneş altında ve ayakta, gökte kızgın güneş…
Millet ölmeden ayrılmayı başardı alandan.
Atanmış ve seçilmişlerin adım başı cümleleri “Biz milletin hizmetkarıyız”…
Bir kez daha gördük dün sözlerinin eri olduklarını.
İnsanın içi sızlar…
Millet baygın gözlerle, ter revan içinde, zor bela tören izlerken.
Zaten…
Kuvayi Milliye Destanı’ndaki dize misali “Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu” misali haline gelmiş bayram izleyen millet, bari, onları da güneş altında perperişan etmeyin ey devletlular.
Yaşlılara hürmet yok…
Çocuklar demir korkulukların ardından tören izleyemedikleri için gözü yaşlı.
Hiç bilmiyorsanız…
İki sandalye koyun.
Tören düzenlemek “nezaket” ister…
Ne yazık ki yok şehrimizin tören adabında.
Not: Cadde ortasında bayram…
PTT istikametinden akan trafiği bile kesmeğe gerek görülmedi.
Program cılız mı cılız…
Halkın alkışlarından belli.
Bayramda “siyasi” esintiler…
20’nci yüzyılda yazılan ve ülkemizde bir siyasi parti tarafından adeta mülkleştirilen bir şarkıyı, geleneksel mehter takımları, Osmanlı tarihinin hangi savaşında çaldılar?
Çalınacak marş ve şarkılar program düzenleyicileri tarafından kontrol edilmiyor mu?..
Bu nasıl “devlet” kurumsallığı?
Maarif teşkilatının bayrama katılımı da evlere şenlik…
Kortej yürüyüşünde kimi okullar üç beş öğrenci, kıyafetler özensiz, başlarında yürüyen öğretmen yok.
Tarihimizin en büyük bayramı bu…
Ecdat affetsin.
Not 2: Bir avuç vatandaş bayrama ilgi gösterdi…
Bayramda görev alan öğrencilerin ailesi birazı, gün boyu parklarda oturan tekaütler birazı, hiç bayram kaçırmayan devamlılar birazı da.
Önceki davetiyelerde bayrama katılım için “Memurlar için emir niteliğindedir” ibaresi yazardı, belki bu seferkinde de vardır, basılı evraka ulaşamadığım için belirsiz…
Bayrama memurlar niçin katılmazlar?
Gerçi…
Amirleri katılıyor mu?
Öğretmen katılmıyor…
Öğrencisini nasıl beklersin bayrama?
Senelerdir aynı satırları yaz, yaz, yaz…
Sinek vızıltısı kadar etki etmiyor atanmışlara.
Not 3: İnebolu’nun “hafızası” kıymetli düşünce adamı Mustafa Fakazlı, dün İnebolu fotoğraflarını gönderdi, güneş altında yağmur oldu…
Serinledim.
İnebolu adına Kayıkçılar ve Mavnacılar Loncasına verilen “Beyaz Şeritli İstiklal Madalyası”…
Yarbaşı merdivenlerinde ve denk kayığı üzerinde çektirilen fotoğraflar.
Kayıkçılar ve Mavnacılar Loncası üyeleri “İlyas Kaptan, Hasan Soğangöz, Salih Reis, Samatyalı Süleyman Reis” ve diğer vatanseverler…
“16 Mayıs 1924”.
Not 4: Bir asır önce İnebolu’daki insan selini görüyorsunuz…
Dünkü bayrama katılımı da görüyorsunuz.
Cılız bir sıra dün…
10 elin parmakları kadar var yok sayı.
Uzun uzun düşünmek lazım…
Ecdada layık mıyız?