İkinci eski belediye binasının yıkılması ve sonrasındaki değerlendirilme seçenekleri üzerine az kafa yormamıştı evvel zamanda ahalimiz…

“Vizyon proje” misaliydi yerine dikilecek.

Ne yalan söyleyeyim “stabilize otopark” olması gerektiğini ne kimse söyledi ne de dilinin altına bakla olarak sakladı…

Devrin birinde şapkadan tavşan çıkarılacağını kim akıl edebilirdi?

Seneler evvele dönelim…

Belediye, “ikinci” eski binasından çıkarak Çayboyu’ndaki yeni binasına taşındı, labirenti andıran bina için kangren süreci başlamış oldu böylelikle.

Zaman zaman kamu kurumlarına tahsis edildi…

En son sivil toplum örgütleri başlarını soktu.

Şehrin “Zihni Sinir” idmanları yapacağı bir mevzu haline geldi ister istemez…

“Yıkılsın” diyenler, “Park olsun” diyenler, Meydan olsun” vesaire.

“Ben olsam” ile başlayan…

Yüzlerce cin fikir.

Yer kıymetli…

“Otel” vesaire.

“Yıkmak” bile başlı başına cesaretti…

Önceki belediye başkanı soktu dozeri.

“Gözü karalık” bir bakıma…

“Öylece bırakmak”, “Etliye sütlüye karışmamak”, “Elini sıcak sudan çıkarmamak” daha evladır seçilmişler namına.

“Dinamik olmak” kaybettirir…

“Stabil kal”.

Yıkılmasıyla bir “Level” geçilmiş oldu…

Tarihi adım.

Şehrin iş insanlarını bir araya getiren meslek örgütü eli yüzü düzgün bir proje hazırladı ve belediye yönetimine sundu…

Projeye vakıf olduğum için ardında sapasağlam dururum.

Çağa ve ihtiyaca uygun bir idari ve hizmet binası…

Bünyesinde cümle birimleri barındıracak kabiliyette.

Artan kısım “yeşil alan” hüviyetinde…

Nefes aldıracak peyzaj.

Yeraltı…

“Otopark”.

Projenin tamamı yerel mimariyle uygun…

İçerisi son teknoloji.

“Belediye-Meslek Odası” işbirliği…

Hedefe tam isabet proje idi.

“Olmadı” neticede…

Öyle oldu, böyle oldu.

Yıkıldığı ile kaldı…

Birkaç kez de yazdım, hafriyat artığı alan, yakışmıyordu.

Yağmur yağdığında göl…

Güneş açtığında çamur.

Ne ara dolduruldu çukur kaçırdım…

Alan düzlenmiş.

Sağlamlaştırılmış toprak…

“Stabilize” deniyor teknik dilde.

Etrafına metal çubuklar dikilmiş…

Çubukların arasına “olay yerine girilmez” plastik bandı çekilmiş.

Olmuş sana “otopark”…

Kenara da kulübe.

Fiyat etiketi…

Bereketli olsun.

Vatandaş memnun…

Otopark bölgeye lazım mıydı lazımdı.

Yerel yönetim acil ihtiyacı giderdi mi giderdi…

Hizmet mi hizmet.

Proje mi proje…

Altyapı yatırımı mı altyapı yatırımı.

Üzerine on numara mimari proje uygulanacakmış da, meslek odasının hizmet çeperi genişleyecekmiş de, yeraltı otoparkı olacakmış da…

Ne gereksiz işlere kafa yormuşuz geçmişte.

Bas toprağı…

Dik direği.

As tabelayı…

Kes bileti.

Pratik olmakta fayda var…

Benim gibi aklı evvellere kalsa bu memleket santim ileri gitmez, yerinde sayar, geri bile gider!