Kuzey Tunçelli’yi izledik kalbimiz elimizde, 16 yaşındaki genç yüzücünün her kulaç atışında “güm, güm” vurdu damarlarımız, gözyaşlarımız sel oldu yarış bitiminde…
Dünya Gençler Rekoru kırarak 1500 metre serbestte olimpiyat 5’incisi oldu Kuzey.

Finale kalmak bile meziyet…
Türkiye tarihinde ilk.

Dünyanın namlı yüzücülerine kök söktürdü delikanlı…
“Bronzu kaçırdı” desem abartı değil.

Geleceğin şampiyonu…
Net.

Kastamonu’dan neden olimpiyat sporcusu çıkmadığını debertleyip duruyorum kaç gündür malumunuz…
En azından okur nezdinde. 

Kastamonu’nun “performans sporcu stratejik planı” var mı?..
“Hedef, zaman, imece”.

Olimpiyat sporcusu çıkarmak için evvela “spor ili” olmak lazım…
Kastamonu “spor ili” mi?

Elbette hayır…
Olamaz da mevcut zihin iklimiyle.

Sporun her çeşidine “maliyet” üzerinden bakan bir il…
“Dipsiz kuyu” olarak görmekte sözbirliği etmiş durumda sporun her çeşidini.

“Spora verilecek bütçeyle fabrika yapalım”…
Herkesin dilinde bu cümle.

Halk konuşur da…
Sporu geliştirmekle yükümlü idareci takımı da aynı kafada kesinlikle, üzücü olan bu, toplumsal kültürün bileşeni olarak görmeyi akıl edemiyorlar sporu.

Nice varsıl var “sponsor” ihtiyacına binaen…
Ceplerinde akrep çiftliği.

“Spor” ile “entrika” kelimeleri beraber kullanıldıkça aynı cümle içinde…
Kastamonu’dan Kuzey’ler çıkmaz.