Lider mağlubiyet ile tanıştı, şampiyonluk yolundaki namzetlerden biri olan rakibine kaybetmesiyle asıl zarar "6" puan oldu, mağlubiyetten alınacak derse odaklanmak lazım...
Oyunu tutmak her zaman "tutmaz".
Grubun iki namağlup ekibini buluşturan karşılaşmanın ilk yarısı şekersiz leblebi kavutu tadında geçti, yayının kesildiği dakikalarda futbolsever zihinlere lezzet olacak pozisyonlar olduysa günahı boynuma, birbirine yumruk atmaktan tırsar iki boksör misali dolandı sahada iki onbir de...
İlla puan vermek gerekirse "Altınordu" bir nebze daha gole yakın gibi gibiydi.
GMG Kastamonuspor "netice takımı", ilk 45'lik plakta istediği gibi çaldı ve söyledi, kafa kafaya skor ile soyunma odasına girmeyi becerdi...
Zorlu deplasmandan namağlup olarak ha yek puanla dönmüş ha bir elin üç parmağı puanla, kazançtır her iki hal de, iki puanın hesabı sorulmaz stratejiye vurulduğunda.
İkinci yarıda çıkarken geri dönen top ile GMG Kastamonuspor tabelada geri düştü, reaksiyon verdi derhal, 57 ile 60 arası rakip kalede göründü ama ağlardan ses gelmedi...
Altınordu'nun süratli oyuncu istifi için tam gün doğan bir hal aldı golden sonra oyun, topu GMG Kastamonuspor'a bıraktılar, kendi yarı alanlarına çekildiler, maçın son bölümünde kaçırdıkları pozisyonlar net galibiyetin önüne geçti.
GMG Kastamonuspor'un 57'inci dakikadan sonra çok daha baskın karakter sergilemesi gerekirdi...
Oyunu yıkamadı rakip ceza alanı içine.
Uzun bir maraton lig...
Yerine göre mağlubiyet de galibiyet kadar değerlidir öğretici olabilirse eğer.