18 Eylül’de yayımlanmış yazımın başlığı “Turizm koşucusu profesör” idi, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alptekin Sökmen’e Kastamonu'ya kattığı emeğinden dolayı teşekkür ediyordum yazımda, bugün ise "rahmet diliyorum”…

Kader.

Ani bir kalp krizi yalan dünyadan ayırdı onu…

Eserlerinin doğrusunda ismi ve anısı yaşayacak.

Kastamonu asla unutmayacak...

Kalbinin bir köşesinde saklı tutacak.

“Kastamonuludan çok Kastamonuluydu” tarifi Kastamonu’ya verdiği emeği anlatmaya yeter de artar sanırım…

Uzun lafa mahal yok.

Adeta...

Heybesinde Kastamonu'dan başka bir şeyi yokmuş gibi.

Akademi bir koltuğunda...

Kastamonu öbür koltuğunda.

20 ilçe üzerine...

Ayrı ayrı projeler üretmekle görevli sayardı kendisini, oysa öyle bir sorumluluğu yoktu, kendisinden verirdi.

Tarayalım arşivi...

Kastamonu için gecesini gündüzüne katan kaç akademisyen karşımıza çıkacak?

(Laf aramızda...

Fikirlerimizin uyuşmadığı, ters düştüğümüz, hadi "tartıştığımız" diyeyim çok zamanlar oldu.

Her defasında nezaket ve kibarlık dairesinde davrandı...

Asla ne akademik ne de makam kibri gösterdi.

Bu da ilktir bu topraklarda...

Ardı da gelmez.)

Uluslararası ve ulusal düzeyde düzenlediği kongreler, onlarca çalıştay - panel – oturum - sosyal sorumluluk projesi…

Yetiştirdiği sayısız öğrenci.

Destekçi bulmak Kastamonu'da...

Samanlıkta iğne aramaktan beterdir.

Yılmadı, küsmedi, peşini bırakmadı...

Kastamonu için talep etti.

Üst üste konduğunda insan boyunu aşan yazdığı kitaplar…

Dergilerde yayımlanan sayısız makalesi.

Alanında otoriteydi…

Üstattı.

Asrın depreminde fakülte mutfağında pişirdiği yemekleri deprem bölgesine göndermişti…

Pamuk kalpliydi.

(Pamuk kalpliler az yaşar...

Hayatın şaşmaz kanunu.)

Ara sıra telefon ile arardı, “Kahve içmeye gelmedin” kinayesinde bulunurdu, gönülden söylerdi bilirdim…

“Acelemiz mi var sayın hocam?” derdim.

Acelemiz varmış meğer…

Manda derisi kalbim hissetmemiş.

Rahmet olsun…

Cennet mekan.

Anısı daim…

Eserleri baki.

Not: Kastamonu Üniversitesi kuruldu kurulalı üniversite ve Kastamonu bütünlüğünü sağlayan ender akademisyenlerdendi...

Hele "profesör" ve "dekan" düzleminde.

Hatta...

Üniversite kuruluşundan öncesini, "eğitim enstitüsü" ve "MYO" devrini de katalım, bir elin parmaklarından biriydi.

Üstelik...

Zerre siyasi kaygı ve hedef gütmeden.

Asla...

Kastamonu'yu kendi zihin dünyası yönünde dönüştürmeye gayret etmeden.

Ne üniversite mensupları gördük...

Amfide akademisyen, şehirde militan, sözüm ona ne profesörler.

Sadece "bilim ihracı yaptı" Prof. Dr. Alptekin Sökmen...

Akademiden Kastamonu iline.

"Turizm, turizm, turizm"...

Tek alfabesi buydu.