GMG Kastamonuspor konuk olduğu Aksaray deplasmanından son iki haftalık beraberlik serisine galibiyetle son vererek döndü, önemli olanın netice olduğu göz önüne alındığından oyun kalitesini arka plana atmanın ilk bakışta ziyanı yok, üç puan mı üç puan…

Üstelik deplasmanda.

(Uzatmaların ardından seri penaltı atışları ile son düdüğün çalındığı kupa maçı sonrası hele…

Ayrı ayrı “kupa-lig” gündemi bir zihin yorucu.)  

Zaferlerden sonra surdaki gedikleri konuşmak daha değerlidir ancak, 68 Aksaray Belediyespor maçı da bu amaca konu edilebilir pekala, maçın ilk beş dakikasındaki rakip baskısı gol getirseydi skor da farklı sonuca gebe olabilirdi…

Ki ilk yarı boyunca GMG Kastamonuspor namına tek dişe dokunur an Okan Eken’in topu ceza alanı dışından ağlarla buluşturduğu vuruşu oldu, kalecinin yanlış yerde yakalanması da gole kapı aralayan şartlardan biri oldu illa ki, “kırılma anı” resmen.

Diğer 44 dakika GMG Kastamonuspor namına “futbolsuz” zaman dilimiydi…

Misal, ikili forvet hattı ile üçlü savunma arasındaki mesafe hem hücumda hem de savunmada “ova” boyu, iki hat birbirini ancak dürbünle görebilir, telefonla duyabilir. Aradaki uzun mesafe beşli orta alan hattını da oyunda düşürüyor, rakip takım oyuncuları ceza alanı önüne indiklerinde, çoğu zaman kırmızı siyahlı altı hatta yedi oyuncu topun ardında kalıyor ki riskin ağa babası bu.

GMG Kastamonuspor saha parselizasyonunda topla koşut “dik” ve “yatay” düzlemde büzüşmek zorunda…

Verdiği boş alanlar becerikli rakip futbolcularca gol üstüne gole sebebiyet verebilir.  

68 Aksaray Belediyespor’un ikinci yarı “bir umut” gol araması da uzun sürmedi, hemen ilk dakikalarda ikinci golü kalesinde görmesiyle tünelin ucunun kayaya dayandığını gördüler,  maç bitti gitti çoktan…

İlerleyen dakikalar mevzuatın yerine getirilerek 90 dakikanın tamamlanmasıydı sadece.

Galibiyet günü kurtarır…

Ders almak sezonu.