Kasaba köyümüzdeki “UNESCO” apoletli Mahmutbey Camii için iki yüzünde de motiflerin yer aldığı gümüş hatıra para basıldı Darphane tarafından, Kastamonu’muzu ve kültürel mirasımızı baş tacı eden övünç dolu bir jest muhakkak ki, ne var ki paranın bir yüzündeki motif “tartışma götürdü”…
“Aslı” değil(miş).
Tabiri caizse “Kastamonu’yu bir Darphane anladı, o da yanlış anladı” iyi mi?…
Ne makus kadermiş bizimkisi.
Bu şehrin bir türlü içinden çıkamadığı kör sokaklarının kaya duvarlarında hiç mi gedik açılmayacak?...
İçeri hiç mi akıl ve bilimin süzgecinden geçen gün ışığı girmeyecek?
Bir motifi dahi hakkıyla madeni para üstüne basamayacak kadar nereye gitti akıl ve fikir?...
Parmak kadar motifte dahi yolu kaybettikten sonra, boğulduğumuz su birikintisidir, dereyi geçtim.
“Estetik” kaygımız yok mu?...
Olmasın mı ya da?
“Kara balta” mı layığımız?...
İdare mi edelim?
(Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Seramik ve Cam Bölümü Öğretim Görevlisi “Sanat Tarihçi” Özgür Yeni’ye şükür…
Damla miktarında da olsa “bilim” ve “liyakat” kalmış yöremizde.
Yeni, hatıra paranın bir yüzüne işlenen kapı motifinin caminin müzedeki özgün kapısının üzerindeki motif değil, aslını taklit edilerek sonradan yapılan ve camide takılı olan kapıdaki motif olduğunu ileri sürdü…
Özgün kapıdaki ve taklit kapıdaki söz konusu motifin görseli yan yana konulduğunda Yeni’nin iddiasının haklı olduğu ayan beyan ortada.
Müzedeki kapı değil camideki taklit kapı baz alınmış…
Görünen o.
Burada ortaya birkaç soru çıkıyor…
Daha doğrusu “sıkıntı”.
Caminin özgün kapısı çalınmış ve daha sonra bulunmuş, “ağız yanmış”, kapı müzeye kaldırılmıştı…
Yerine de yerel bir usta tarafından “taklit” kapı yapılmıştı.
Kamuoyu taklit kapının “birebir” aslını yansıttığını kabul ediyordu, her ne kadar taklidin özgünü “birebir” yansıtması zor olsa da, motif bazında bariz fark olacağı hiç akla gelmedi…
O “taklit” kapı yıllardır tarih ve kültürümüzün referanslarından biri oldu.
Bariz fark varsa…
Müzedeki özgün kapının tekrar yerine takılması tarafındayım.
İkinci sıkıntı…
Motifi kim verdi Darphane’ye?
Besbelli yanlış teslimat…
Alan nasıl aldı Darphane’de?
“Liyakat” karasularına girmiş durumdayız…
Alan da veren de işini layığı ile yapmamış.
Aceleye geldi desek…
“Hayır”.
Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü Mahmutbey Camii hatıra parasını basacağını 1 Şubat 2024 günü duyurdu…
2024 yılı para basım programı kapsamında.
Hatta…
KUZKA web sitesinde bu bilgi aynı ay içinde yer buldu.
Koskoca bir yıl desek yeri…
Bu hata nasıl yapıldı?
Liyakat nerede?...
Tam bir fiyasko.
Not: “Birinci basamak” mevzusundan devam edelim notlarımıza…
Devletin çıkardığı yönetmeliğe itiraz eden ilimizdeki aile hekimlerine üyesi oldukları Kastamonu Çankırı Tabip Odası’ndan destek geldi, 28 Kasım’da basın açıklaması yayımlandı, “varlık sebebi” bu nihayetinde meslek örgütlerinin, “üyelerinin” hakkını korumak.
Açıklamanın “son cümle” ifadesiyle girilen final kısmını birlikte okuyalım…
“Kastamonu Çankırı Tabip Odası olarak amacı halk sağlığına hizmet olan bir yönetmeliğin tesis edilmesi gerekliliğini, tüm hekimlere ve sağlık çalışanlarına insan yaşamına kattıkları değer ve aldıkları eğitim, sorumluluğun gereği ve karşılığı olan emekliliğe yansıyan tek kalem ödeme sisteminin derhal tesis edilmesini, herhangi bir uygulamanın/yönetmeliğin teşvik, performans gibi adlar ile ilişkilendirilmesini doğru bulmadığımızı kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.”
“Ödeme sistemi”…
Takıldıkları “son cümle” bu.
Genel merkezden gelen bildiri olduğu gibi paylaşılmış…
Kastamonu özgülünde ne var?
Kastamonu’nun “sağlık” çıtası ilgili meslek odaları başta olmak üzere tüm paydaşların işbirliğinde yükseltilmesi lazım filan…
Meslek odası “yerel” gündemden kopuk.
“Liberal” sağlık politikasına karşı…
“Halkçı” sağlık politikasını kim savunacak?