Musallardan Hasan Karaosmanoğlu’ndan alıyoruz kırsal kesimin/üretimin hali pür melalini, dün sabah havadis geçti, “Ayılar çoğalıp yerleşik alanlara yaklaşınca domuzlar bölgeyi terk etmek zorunda kaldı”…
Ayı olaya el koydu.

“Vatandaş için hangisi ehven-i şer?” sorusunu sordum…
“Tarım arazileri rahat edecek” cevabını verdi.

Hani bir de hiç hazzetmeyiz ayıdan…
Tarım alanlarımızı domuz istilasından korumayı kendine vazife edinmiş “koca oğlan” oysa.

Domuzun ardına bakmadan kirişi kırması normal…
Ayının şampiyon besiniymiş meğer.

Afacan Köşe-3

Hele “Kastamonu Ayısı”…
Domuz mu bırakır sofrada?

Medarıiftiharımız…
Kartvizitimiz.

İnsan topu tüfeği ile daim pusu da olsa da…
Domuzun çok taktığı yok.

Domuz da farkında nitekim…
İnsanın en büyük zararı insana.

Not: “Kastamonu Kırsal Kalkınma Platformu” toplandı geçenlerde bir lokantada…
Kastamonu’nun sorunları “konuşuldu”.

Lokanta sorun konuşmak için en evla mekan!…
Açın hali anlaşılır bu sayede.

Soğan ekmek bulamayıp da…
Kuru ekmeği suya batırıp midesinde yanan ateşi söndüren halkın ne çektiğini anlamak için birebirdir lokanta. 

Az yiyelim…
Uz gidelim.

Isıtmalı, konforlu, aydınlık mekanda…
Kırsaldaki garibin hali anlaşılır.

Kırsalın sorunlarını illa şehirde konuşmak lazım besbelli ki, Kastamonu’da adam akıllı salon toplantılarından geçtik de bari bir “kır kahvesi” olaydı buluşma mekanı, soba üstünde kestane kesmez miydi başkanları?…
Kestanenin sorunlarını kim konuşacak?

Kebap olmazsa olmaz mı?...
Yanında Amerikan meşrubatı.

Tabaktaki yemek de öğreticidir bakmayın siz görmesini bilene…
Mamulü oluşturan malzemenin kaçta kaçının “yerli” üretim olduğu üzerine beyin fırtınası estirir akılda, vicdanda, fikirde.

Çatal bıçak tutan eller…
Elbet bir gün proje dosyası da tutar.

Üç köfte çek…
Alayı “duble”.

Mustafa Afacan Köşe-46

Not 2: “Kırsal kalkınma” demişken…
Kayseri’den bir misal vereyim.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi manda varlığının ıslahı amacıyla “Manda Yetiştiricileri Birliği” üyelerine yüzde 50 hibeli 100 damızlık manda dağıttı…
Büyükşehir Belediye Başkanı Menduh Büyükkılıç Erciyes Dağı’nın eteklerindeki Hürmetçi Sazlığı’na gitti, 100 mandayı birlik üyelerine teslim etti, “Projeyle Kayseri'de manda sayısını arttırıp, üretimi desteklemiş olacağız” dedi. 

Bir misal de Samsun’dan…
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ndeki Kızılırmak Deltası’nda uygulanan destekleme projeleri sayesinde manda sayısı 12 binin üzerine çıktı.

Tee 2008’lere uzanıyor mevzu…
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Küresel Çevre Fonu desteğiyle 2008 yılında “Manda Sevdası” adlı proje hayata geçirilmişti.

Kızılırmak Deltası’nda 12 bin manda var…
Samsun’un toplam manda varlığı 20 bin civarı.

Bir misal de İstanbul’dan…
“Eyüpsultan Belediyesi’nin, CLIMAVORE x Jameel at RCA ve İKSV iş birliği ile Ağaçlı Köyü’nde düzenlediği 3. Manda Festivali büyük ilgi gördü. İstanbul'un sulak alanlarında yürütülen mandacılık faaliyetlerinin varlığı ve kalıcılığının kutlandığı festival, mandacıları, müzisyenleri, çevrecileri, sanatçıları, biyologları, peynir üreticilerini bir araya getirdi.”

“Kırsal kalkınma” nasıl ama el alemlerinde?…
Lokantada olmuyor değil mi?

Afacan Köşe2-2

Not 3: Mandadan devam edelim…
Kastamonu’da “Manda yuva yapmış söğüt dalına”.

Söğüdü kestik…
Sazlığı kuruttuk.

Kastamonu’nun manda varlığı 2023 itibarıyla “969”…
Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında manda sayımızı 1000’in altına düşürmeyi başardık (2020’de “bin 874” manda) .

Toplam “büyükbaş” sayımız “270 bin 609”…
2018 rakamı “347 bin 675”.

Bir helal daha çekelim…
Küçükbaş varlığımız 2018’deki “90 bin 183” baştan 2023 yılında “81 bin 483” başa düştü.

Kırsal kalkınma alanında “üçlü çektirmek” bu olsa gerek…
“Şeref turu” eksik.