Hey gidi hey “Vakıf, Kefeli ve Mahkemealtı”…

Kastamonu’nun kadim muhiti, kale eteğinin asırlar öncesinden baki mahallesi, şehir kültürünün ocağı.

“Atlambaç Sokak”…

Ebedi yurt.

Ahşabı eskise…

Hatırası daim.

1950’li yıllar…

Siyah beyaz konaklarda renkli hayat.

Şaban Pelenkoğlu, Muazzez Hanım ve Ahmet Bey, “Hamallar” namlı Mehmet Bey ve ablası Hikmet Hanım, Değneyin Hamide Kadın, Bakırcı Kamil Ağagil, “Dipkapılılar” namlı Bakırcı Abdullah Ağagil, “Boyacı Hafızlar”, “Tahir Ağagil” namlı Hüsnüye Hanımlar, Serçeler, Abdullah Yahyaoğlu ve eşi Müjgan Hanım, Naşbacogil, Kurtçular, “Işıkçılar” namlı Tahsildar Hakkı Bey, Mehmet Can’lar, Uyanıklar, Semerci Şükrüler, Yağcılar, Gurşunlular, Müslümler, Tiniler, Küpcüğez Mahallesi Muhtarı Sadık Maden, Zabıt Katibi Hasan Efendi ve kızı Vahide Hanım, Bökdenler…

Vaktin sakinleri.

Dönemin her biri “ağır” ailesi…

Şehir yaşamının temel köşeleri.

Abide muhit…

Şehir anıtı.

Yaşayanlara esen bir ömür…

Ebediyete geçenlere dua.

(Serçeler’den Ayten Kızıltan, “manevi annem”, baki dostum…

Atlambaç sokaklıdır, tek tek krokisini kayıt altına aldı, hatıra getirdi geçmişten.

“Atlambaçlı” olmak bir ayrıcalıktır…

Kale’nin havası suyu başkadır.

“Vakıf” başkadır, “Kefeli” apayrı, “Mahkemealtı” destan…

Emsalsiz.

“Kırkdirekli”…

“İbn’i Neccar”.

Türbe…

Çeşme.

Bir uğultu çalar kulaklarınıza…

Geçmişin seslerini bugüne taşır.)

Not: Yeni mahalleler…

Üzerine iki satır “güzel söz” yazılmaz.

Yazılamaz…

“Curcuna” çünkü.

Hiçbiri Atlambaç’ın binde biri etmez estetikte…

Huzurda.

Ne mimari…

Ne komşuluk.

Beton yığını…

Hissizlik abidesi.

İnsanı da köleleştiren…

Mahkum eden mekanlar.

Tek tip…

Delüks!

Eski mahalleleri sevgi ısıtırdı…

Yenileri doğalgaz.

Not: Atlambaç Sokağı’nın 1970 sonlarını hatırlıyorum ben…

1950’li sakinlerin bir kısmını hatırlayamadım.

Ayten annem 1970’lerle birlikte mahalle sakinlerinin başka semtlere yerleşmeye başladığını söyledi…

1980’lerle birlikte şehrin sosyo-ekonomik yapısı çok daha hızlı değişmeye başladı.

(1980’nin başında biz de göçtük zaten…

Bakımevi Sokağı’na.

“Aktekke Mahallesi”…

Ak tekkesi nerede peki?

Kale kayasının altından…

Sarıkaya’nın altına.)

Gayrimüslümler ya…

Kutsal günlerinde müslüm komşularına boyalı yumurta dağıtmalarının ötesinde bugün ne bıraktılar hatıra geriye?

Yerlisiydiler şehrin…

Kültürünün paydaşıydılar.