7 Ekim 2023….

Dünyanın insanlık, adalet, ahlak, merhamet, vicdan imtihanını bir kez daha kaybettiği tarih.

Tıpkı Amerika kıtasındaki zenginliğin üstüne konmak için milyonlarca kızılderiliyi soykırıma uğratanları KAŞİF olarak adlandırdığımız günlerdeki gibi!

Tıpkı beleşe çalıştırmak için milyonlarca Afrikalı’ yı gemilerle taşıdıkları yeni dünyada KÖLELİK mefhumunu kanunlaştıranlara MEDENİ madalyası taktığımız günlerdeki gibi!

Tıpkı 1 milyon 828 bin kilometre karelik bir coğrafyada, Türk tarihinin beşiğindeki soydaşlarımıza her türlü işkence, baskı, vahşet, asimilasyon ve soykırımı uygulayan Çin hükümetinin Sincan (kurtarılmış bölge) isimlendirmesini kabullendiğimiz günlerdeki gibi!

Tıpkı Avrupa’ nın göbeğinde ve milenyuma on yıldan az bir zaman kala Bosna’ daki insanların her türlü insanlık dışı vahşetle soykırıma tabi tutulduğunda seyrettiğimiz gibi!

Dünya yine sınıfta kaldı!

İslam dünyası ise bir asırdır zaten prangalara vurulmuş ve kabullenilmişlik çaresizlik sendromunun pençesinde mahkum vaziyette!

İsrail Terör Devletinin uyguladığı orantısız vahşet ve soykırımın ilk günlerinde alevlenen samanlar da bitti ne yazık ki!

Hristiyan dünyası kadar üzülmüyoruz Filistin vahşetine! Avrupadakiler kadar protestolara, gösterilere, mitinglere katılmıyoruz!

Bir saman aleviydi, bitti!

Ve hala utanmadan

“Filistinliler topraklarını sattıkları için İsrail kuruldu!”

“Filistinliler bizi arkadan vurdu!”

“Filistin Arapların meselesi!”

Gibi saçmalıkları, yalanları ve dezanformasyonları dillerinde sakız yapanlar var!

Bir yalanın ne kadar çok tekrar edilirse o kadar çok inananı olacağı tezi ne yazık ki kendisini ispat etmek için uğraşıyor!

Ölenler artık istatistiki veriler olarak zihinlerde algılanıyor! On binlerce kişinin şehadeti vicdanlarda ve yüreklerde bir kıpırdanmaya meydan vermiyor! Sadece sayıları görüyoruz! Daha kundaktaki bebekten 80 küsür yaşındaki yaşlı nineye kadar kadın, çocuk; yaşlı, genç; sivil, asker demeden 25 bine yakın canın vahşice ve korkakça katledilmesi değil dikkatimizi çeken; ölen kişi sayısı!

Hastaneler, sağlık ocakları, okullar, camiler, kiliseler, fırınlar, meydanlar, evler, parklar yerle bir ediliyor! Bin yıllık tarih ortadan kaldırılıyor!

Umrumuzda değil!

Umrumuzda olan rakamlar! Kaç kişi öldü, kaç bina yıkıldı!

Alıştırıldık ne yazık ki soykırıma! Alıştırıldık vahşete! Alıştırıldık bu kalleşliğe!

Bizdeki hassasiyet belki saman alevi misali söndü ama Gazze ve Batı Şeria’ da vahşet ateşi her geçen gün büyüyerek devam ediyor!

İslam dünyasında ve Türkiye’ de ve Kastamonu’ da meydanlar boşaldı, konferans salonları boşaldı, boykotlar unutuldu. Filistin’ de meydanlarda bombalar, füzeler yağmaya devam ediyor! Ve her bombanın, her füzenin ardında bizim boykota üşendiğimiz ürünlerin kar payları kendini gösteriyor!

Kastamonu’ daki sivil toplum örgütlerine ve ilgili kurumlara sesleniyorum:

İsrail ve Filistin üzerine yalanlar ve gerçekleri kamuoyu ile paylaşmaktan geri durmayın! Bu soykırıma karşı yapabileceğimiz en etkili mücadele olan boykot olayını daima canlı tutun! Özellikle gençlerimiz arasında yayılan yalanların gerçeklerini kamuoyuna anlatın, anlattırın!

Unutmayın! İmtihan sadece Filistin topraklarında değil İslam dünyasında da sürüyor!

…..

Amerika’ da bir Sinagog’ un altında çıkan tünel, tüneldeki kanlı yataklar, bebek puseti ve fanatik Yahudiler hakkında özel oturumlar, özel dosyalar göremedim haber kanallarında! Bir caminin altında bulunsaydı bu tünel, bir caminin altında kazılan kaçak tünelden çıksaydı kanlı yatak ve bebek pusetleri bütün dünyada yer yerinden oynardı! Sinagog altındaki gizli tünel ve kanlı yatak neden sümen altı edilmeye çalışılıyor?!

Epstein Olayı bu sorunun cevabını veriyor aslında!

…..

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hatta Türk tarihinin en önemli olaylarından birisine şahit olduk. 19 Ocak 2024 tarihi artık hiç unutulmayacak.

Türkiye’ nin ilk Türk Astronotu Alper Gezeravcı tarihe adını altın harflerle yazdırdı. Gururluyuz.