Geçtiğimiz yıl, uyuşturucu ile mücadele konusundaki bir seminerinde şahsen tanışma fırsatı bulmuş ve uzun uzun hasbihal etmiştik kendisiyle.
İki lafından birisi “gençlerimizi kurtarmak” olmuştu.

Kendisini bu misyona adamıştı adeta.
Kendisini bizzat tanıdıktan sonra gördüm ki, Kastamonu’ da dokunmadığı aile, el uzatmadığı genç neredeyse kalmamış. 
Seminerler, konferanslar, eğitimler…

Uyuşturucu bataklığının tam ortasında kalmış gençleri kurtarma gayreti, henüz bataklığın kenarındakileri içeri düşürmemek için canhıraş mücadelesi ve bu illeti henüz bilmeyenleri bilinçlendirme uğraşı…
Sadece gençleri değil aileleri, sivil toplum örgütlerini, kamu kurum ve kuruluşlarını kapı kapı gezerek uyuşturucuya açtığı savaşta seferden sefere koşturması…

Kastamonu Narkotik Şubesinin uyuşturucu ile mücadelesinin simge ismiydi.
Henüz 38 yaşındaydı.
Ardında bir eş, iki evlat ve koca bir şehrin kendisine olan sevgisini bıraktı.

Ne acı bir tevafuk ki, bir uyuşturucu bağımlısı tarafından şehit edildi.
Kimileri dünyaya gözlerini açar, günleri, ayları, yılları tüketir ve ölür.
Kimisi de dünyaya gözlerini açar, bir davaya ömrünü adar ve ölümde ölümsüzleşir.
Ahmet Şahan kardeşim ölümde dirilen, ölümle ölümsüzleşen şehitlerimiz safında yerini aldı.
Bundan sonra bize düşen; O’ nun davasına sahip çıkmak, gençlerimizi korumak, kollamak ve uyuşturucu bataklığından uzak tutmak.
Bundan sonra bize düşen; O’ nun ismini ölümsüzleştirmek.
Ruhun şad, mekanın cennet, makamın âlî olsun kahraman şehit.

…..

İsrail Terör Devleti, Amerika, Almanya, İngiltere gibi emperyalist ağababalarının desteğindeki vahşet, katliam ve soykırımına her türlü uluslararası hukuku, ahlaki değerleri ayaklar altına alarak devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta İsmail Haniye’ yi kalleşçe bir suikastle şehit etmesiyle birlikte tüm dünyada milyonlar meydanlara aktı. 
Siyonist teröristler İsmail Haniye’ yi öldürdüklerini zannederken milyonlarca İsmail Haniyye’ nin doğduğunu farkedebildiler mi bilmiyorum!
Kastamonu’ da da yüzlerce kişi Haniyye’ nin son vasiyetini yerine getirmek için Kışla Parkı’ ndan Cumhuriyet Meydanına yürüdü.
3 Ağustos tarihi artık bütün dünyada FİLİSTİN GÜNÜ oldu.
Bu arada; İsrail Terör Devleti’ nin asker görünümlü teröristlerinin çocuk, kadın, yaşlı demeden en iğrenç ve vahşi şekilde insanları katletmeleri için açık desteğini veren firmaların yiyecek, içecek ve temizlik ürünlerini almaya devam ediyor muyuz?

…..

İsmail Haniyye’ nin şehit edilmesinin ardından sosyal medyada yapılan paylaşımları hazmedemeyen instagram adlı platform başta olmak üzere youtube, facebook, twitter ve diğer Siyonist hizmetkarı platformlar SANSÜRÜN zirvesine çıktılar!  

İsmail Haniyye’ nin ölü bile korkuttu onları. İsrail teröristlerine yapılan en ufak eleştirileri, Haniyye’ ye taziyeleri anında sildiler ve paylaşanları ya kısıtladılar ya da hesaplarını kapattılar.

Siyonist uşağı platformlar zaten İslam’a ve milletimize hakaret, iftira, yalan, manipülasyon içeren paylaşımları destekliyor, ön plana çıkmasını sağlıyor ve daha çok kitleye ulaşması için her türlü imkanı zorluyorlardı. 

İnstagram denilen platformun Türkiye’ de erişime kapatılmasının ardından; özgürlük neferleri(!) yalan, iftira ve hakaret mızraklarını çıkardılar ortaya. Kimse instagram platformunun kepazeliklerini, yalanlarını, iftiralarını daha da komiği SANSÜRLERİNİ görmeden, konuşmadan, analiz etmeden özgürlüklerinin kısıtlandığı çığırtkanlığına soyundu. Oysa asıl sansürü uygulayan Siyonist uşağı bu platformlar değil mi?