15 Temmuz Destanı! Darbeler Süreci - 

Fetö Tarihçesi – Şanlı Destan – Kastamonulu Şehitler

 

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ŞANLI DESTAN

15 Temmuz 2016 günü Türkiye, tarihinin belki de en önemli imtihanını verdi. Daha önceki girişimlerinin hepsinde de başarısız olan darbeci zihniyet, elindeki tüm argümanları boşa çıkınca silahlı müdahaleden başka bir çare göremedi.

Tüm planlar geceyarısı 03.00 te başlayacak bir darbe üzerine kurulmuştu.

Ancak akşama doğru MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanının plansız-programsız ikili görüşmesi, darbe harekatının saatinin öne alınmasına sebep oldu.

İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü trafiğe kapatıldı. Ankara’da ise savaş uçakları alçak uçuşa başladı. Genelkurmay Başkanlığı Karargahı ve TRT Genel Müdürlüğü bir grup askerce ele geçirildi.

Astsubay Ömer Halisdemir, Özel Kuvvetler Karargahı’nı ele geçirmek isteyen darbecilerin başındaki sözde Tuğgenerali alnından vurarak öldürdü. Darbe girişiminin henüz ilk saati dolmadan girişimin en tepe noktadaki isminin öldürülmesini Başbakanın kararlı açıklaması ve dik duruşu izledi.

Cumhurbaşkanının, Başkomutanın milleti havalimanlarına, şehir meydanlarına davet etmesi, kendisin de Atatürk Havalimanına gittiğini  ve bu girişimi yapanların en ağır şekilde bedelini ödeyeceğini söylemesi üzerine milyonlar şehirlerin meydanlarına akın etmeye başladı.

Ağır silahlara, tanklara, uçaklara karşı elinde sadece ve sadece Türk Bayrağı ile duran milyonlar ile gerçek Türk Askerinin ve polisinin dik duruşu karşısında FETÖ teröristleri başarısız olacaklarını anlayınca kimisi yurt dışına, kimisi dağlara kaçtı, kalanları da ya teslim oldu ya teslim alındı.

Ve 15 Temmuz 2016 akşamı 22.00’da başlayan işgal girişimi TÜRK MİLLETİNİN bir kahramanlık destanına daha imza atmasına sebep oldu.

250 şehit, iki binden fazla gazi, milyonlarca nefer ile dünya tarihinde ilk kez bir darbe girişimi halk-asker-polis elele verilerek hezimete uğratıldı.

Bu şanlı destanın tüm şehitleri ayrı birer kahramanlık öyküsünün, tüm gazileri ayrı birer şanlı direnişin, tüm neferleri ayrı birer istiklal madalyasının sahibi…

Ancak şu kısacık zaman dilimine on binlerce destanı birden sığdırmanın imkansızlığı sebebiyle;

Cumhurbaşkanımızın, başkomutanımızın son yolculuğuna uğurlarken gözyaşlarına boğulduğu yakın dostu Erol Olçok ve oğlunu,

Darbe girişiminin başındaki sözde Tuğgeneral Semih Terzi’yi alnından vurup bu işgal operasyonunun kaderini Türk milleti lehine değiştirip 30 kurşunla şehit edilen Ömer Halisdemiri,

En üst düzey rütbeli şehidimiz Piyade Kurmay Albay Said Ertürk’ü,

15 yaşında, hayatının baharında, vatan tapusuna kanıyla ve canıyla imzasını atan en genç şehidimiz Halil İbrahim yıldırımı,

İlme adanan hayatını vatanı için feda eden Prof. Dr. İlhan Varankı,

Öğle yemeğini beraber yediği arkadaşı tarafından şehit edilen ve 15 Temmuz destanının ilk şehidi Astsubay Kıdemli Başçavuş Bülent Aydın’ı,

 Dünyaya beraber gelip şehitliğe de beraber koşan ikiz kardeşler Ahmet ve Mehmet Oruçu,

Daha önceden şehit ailelerine şehitlik haberi vermek gibi zor bir görevde sayısız kez “Şehitlik en yüce mertebe” diyen ve bu mertebeye kendisini de kavuşan Demet Sezeni,

Ve diğer şanlı şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi anlatabilmemiz mümkün değil.

Ben tüm şehitlerimiz ve gazilerimiz adına Kastamonulu Şehitlerimizi yad ederek bu vazifeyi ifaya çalışacağım.