İleri Teknolojiler ve Sanayi Çalıştayı (II):

Üniversite-Sanayi İşbirliği

“Gerçek dünyada keşfettiğimiz kadar özgür, ürettiğimiz kadar güçlü ve bağımsız bir ülke olmak için

etkili ve verimli bir üniversite-sanayi işbirliği…”

Geçen haftaki yazımızda, Cihannüma Derneği öncülüğünde Çorum Hitit Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen “İleri Teknolojiler ve Sanayi” çalıştayında istişare edilen “Akademisyenlerin Katma Değer Artırıcı Faaliyetlerde Bulunması ve Üniversite-Sanayi İşbirliğinin Geliştirilmesi” konusuna değinmiştik. Bu yazımızda, bu konu ile ilgili ortaya çıkan bazı stratejik önerileri sizinle paylaşmak istiyorum (ayrıntılı raporun web linki: https://www.cihannuma.org/raporlar).

Yapılan tespit ve önerilerin ilgili kurumlarca dikkate alınması ve uygulamaya geçirilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu hususta ilgili kurumların bu tür çalışmaları dikkate alıp önerileri hayata geçireceğine olan inancım tamdır.

 Bazı Öneriler

1.     Araştırma üniversitelerinin ve bölgesel kalkınma odaklı ihtisas üniversitelerinin odak alanlarına giren sanayi kurumlarına, TÜBİTAK, KOSGEB, Kalkınma Ajansları vb. destek kuruluşları tarafından sağlanan proje desteklerinde, sanayi kuruluşlarını üniversitelerle işbirliğine teşvik edecek veya zorunlu kılacak, alanla ilgili akademisyenlerin de yer almasını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır.

2.     Akademisyenlerin toplumsal faydaya ve üniversite-sanayi işbirliği kapsamında yenilikçi ürün ve teknolojilerine yönelik gerçekleştirdikleri Ar-Ge projelerine, patentlere, faydalı modellere ve tasarım tescillerine akademik terfilerde daha fazla önem verilmelidir.

3.     Sürdürülebilir başarılarda ‘nitelikli insan’ unsuru ve kurumlardaki ‘yönetim anlayışı’ belirleyicidir. Bu nedenle, üniversite ve sanayi kuruluşlarının üst yönetimlerinde, Teknoloji Transfer Ofislerinde (TTO) ve Teknokentlerde sanayi ve teknoloji tecrübesi olan, ehliyetli ve liyakatli insanlara görev verilmeli, rektör ve rektör yardımcılarının atanmasında da bu hususlar dikkate alınmalıdır.

4.     Teknokentlerdeki çalışmaların ve üniversite-sanayi işbirliğinin verimliliği artırmak için bölgesel kalkınma odaklı ihtisas üniversiteleri ile araştırma üniversitelerimizde kurulu bulunan teknokentler arasında işbirliği yapılmalıdır.

5.     Kaynakların verimli kullanılması noktasında, bir üniversitenin fakülte, meslek yüksekokulu ve öğrenci sayısını artırmaktan ziyade şehrin ve bölgenin ihtiyaçlarına uygun bir şekilde yapılandırılacak “nitelikli ve küçük ölçekli üniversite modeli” gündeme getirilmelidir.

6.     Gelişmiş ülkelerin teknoloji yeteneğinden faydalanılması için orta ve ileri teknolojik ürünlere yönelik Ar-Ge faaliyeti ve üretim yapan yabancı kuruluşlarla ve özellikle İslâm ülkelerindeki üniversite ve ilgili kuruluşlarla üniversite ve sanayi kuruluşlarımız arasında işbirliği yapılmasına yönelik çalışmalar teşvik edilmelidir.

7.     Üniversitelerde, TTO’ların bünyesinde, akademisyenlerle sanayicilerin daha etkili bir iletişim ve işbirliği halinde olmasını sağlayacak ve farklı alanlarda görev yapan akademisyenlerin danışmanlık hizmeti vereceği “Bilim ve Teknoloji Danışma Ofisleri” açılmalıdır. Bu ofislerin bünyesinde, aktif ve sürdürülebilir bir işbirliğinin tesisini sağlamak için dijital ortamda etkin bir bilgi alışveriş sistemi oluşturulmalıdır.

8.     T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı, TÜBİTAK-TEYDEB gibi kuruluşlarımız tarafından ileri teknoloji ve yenilikçi ürünlerin geliştirilmesine yönelik verilen destekler kurumlarımıza iyi tanıtılmalıdır. Bu kapsamda, TÜBİTAK’ın verdiği desteklerle Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda gerçekleştirilen “Bilim Söyleşileri” programına benzer bir “Bilim ve Teknoloji Söyleşileri” programı akademisyenler ile sanayiciler arasındaki iletişimi geliştirmek maksadı ile Organize Sanayi Bölgelerindeki teknik ve idari personel için de hayata geçirilmelidir.

9.     Hem üniversitelerde hem de sanayi kuruluşlarında, akredite olmuş laboratuvarlar ve analiz türleri artırılmalı, bölgedeki kamu ve özel sektör kurumlarının ihtiyaç duyduğu ürün analiz hizmeti bölgedeki üniversitelerin laboratuvarları tarafından sağlanmalıdır.

10.  Kalite güvence sistemleri ve akreditasyon konuları için üniversitelerin İİBF, Uygulamalı Bilimler Fakülteleri ve Mühendislik Fakültelerinde görevli ilgili akademisyenler tarafından sanayi kuruluşlarına danışmanlık hizmeti verilmelidir.

11.  Akademik girişimcilik teşvik edilmeli, patent sahibi öğretim üyelerinin ticarileşme potansiyeli olan ve ticarileştirilen patentlerin gelirlerinden tatmin edici oranlarda maddi gelir elde etmeleri sağlanmalıdır.

12.  İşbirliğinin başarısı için, akademisyen ve sanayicilerin beklentilerine yönelik geniş kapsamlı bilimsel araştırmalar yapılmalıdır.

13.  Üniversitelerin, Bilimsel Araştırma Proje Birimlerinin (BAP) bütçelerinin belirlenmesi sürecinde, özellikle üniversite-sanayi işbirliğini teşvik edecek projelere daha fazla kaynak ayrılmalıdır.

14.  Geliştirilmesi planlanan ve katma değeri yüksek orta ve ileri teknoloji alanlarındaki ürünler için farklı üniversitelerde ve sanayi kuruluşlarında çalışan fakat benzer konularda araştırma yapan araştırmacılar ve ilgili kuruluşlar işbirliği yapmalı ve bu tür kümelenmeler ile ilgili çalışmalar teşvik edilmelidir.

15.  YÖK’ün öncülüğünde ve birden fazla üniversitenin (Gazi Ü., Gebze Teknik Ü., İTÜ. ve ODTÜ) katkısıyla, sanayinin çıktı odaklı ihtiyaçlarını karşılayabilecek ve 4. Nesil Üniversite modelini hayata geçirecek bir program olan ASELSAN AKADEMİ gibi programlar, sanayi kuruluşlarımızın yoğun olduğu diğer bölgelerimizde ve üniversitelerimizin öncülüğünde hayata geçirilmelidir.

16.  Bazı yabancı ülkelerdeki örnekleri gibi, Türkiye’de de büyük holdinglerin ve işletmelerin akademideki araştırmalara anlamlı düzeyde maddi destek vermeleri, önemli enstitülerin ve özel laboratuvarların kurulumlarında finansal kaynakları sağlamaları için gerekli teşvikler sağlanmalı ve mekanizmalar hayat geçirilmelidir.

17.  İşbirliği kapsamında, tüm tarafların motivasyonuna katkı sunmak için, büyük-küçük ölçekli firmaların üniversite ile işbirliği halinde ortaya koydukları başarı hikâyelerinin etkili bir şeklide tüm topluma ve özellikle ilgili taraflara duyurulması sağlanmalıdır.

Sonuç olarak

Devletimizin ilgili kurumlarını akademiye ve özel sektör kuruluşlarına verdiği desteklerin verimli kullanılması önemlidir. Kaynakların verimli kullanılması, bu yolda lokomotif görevi üstlenmesi gereken üniversitelerimizin ve sanayi kuruluşlarımızın sürdürülebilir bir başarı göstermeleri için bu tür işbirliklerin önemi büyüktür.

Bilim ve teknolojide en iyisini yapan, üreten, özgün bir sanata ve ciddi bir beceriye sahip ve kendine özgü başarı hikâyeleri olan bireyler ve kurumlar olmak için çaba göstermek hepimizin görevidir.

Herkese çalışmasının karşılığı vardır.

Kader gayrete ve zahmet de rahmete âşıktır.

Çekilen zahmetler gün gelir rahmete dönüşür.

Selam, sevgi ve saygılarımla…

Prof. Dr. Zekeriya YERLİKAYA

İletişim:

e-posta: [email protected]