İLİ KASTAMONU
İLÇESİ MERKEZ
YERİ ALPI KÖYÜ
Kastamonu merkeze 30 km mesafede Kuzyaka Alpı köyünde eski caminin haziresinde bir mezar diğerlerine göre daha dikkat çekicidir.
Mezarın baş taşında Abdullah oğlu Hamza Ağa ifadesi ve Hicri 850 yazısı halen okunabilmektedir. Hamza ağanın eski adı Beyoğlu Mahallesi olarak yine eski kayıtlarda geçen ve yukarı Pazar diye bilinen yerde Hamza ağa camisi adını taşıyan ve giriş kapısının üzerinde 1141 tarihi yazılı olan bir cami vardır. Bu caminin Hicri 850, miladi 1446 yılından önce Kuzyakalı Abdullah oğlu Hamza Ağa tarafından yaptırıldığı bu zatın sağlığında hazırlatmış olduğu vakfiyeden öğreniyoruz. Bu durumda Cami levhası üzerindeki tarih daha sonradan bu caminin tamir edildiği tarih olmalıdır.
Alpı köyündeki eski caminin yerinden ve çevresindeki eski mezarlıktan başka bir şey günümüze ulaşmamıştır. Hamza ağanın mezarı da bu mezarlıktadır.
Kanal 7 Televizyonuna bir televizyon çekimini bu köyde yapmıştık. Helal süt adındaki bu televizyon filminin büyük bir kısmının çekimleri bu köyde gerçekleştirilmişti. Bu köyde de eskiden Hamza Ağanın yaptırdığı eski camiden de sohbet arasında bahsedilmişti.
Film için bu köyü mekan olarak seçmemizin nedeni ise Alpı köyünün eski tarihi dokusunu büyük ölçüde korumuş olmasındandı. Yine bu köyde çok eskilerden kalma büyük bir konağın da fazla değişikliğe uğramadan korunmuş olması idi. Helal süt adındaki bu televizyon filmi halen bu kanalda tekrarlanarak bazı zamanlarda yayınlanmaktadır.
Kastamonu turizmi için örnek bir köy olabilecek Alpı köyü hem Kastamonu Ankara yolu üzerinde, hem de Kuzyaka İhsangazi yolu üzerinde ve yol asfaltlanmış durumda. Ayrıca bu köy yakınlarında da başka türbeler de var. Şeyh köyü de bu hat üzerinde. Parmaklı türbe ve Adil Bey türbeleri de bu mekana yakın.
Hem bu köyde bir Cami, Hem de Kastamonu merkezde Hamza Ağa Camisi adı altında bir cami yaptıran Abdullah Oğlu Hamza Ağa adlı hayır sahibi bu zatın bu eserlerin günümüze kadar ulaşmasını sağlamak için bir de vakfiye hazırlattığını biliyoruz. Bu vakfiyeye göre Hamza Ağa Boz Ömer ve Hamza Ağa arazisinin tamamını ve bu araziler dışında kalan Pelviran diye bilinen arazinin tamamını vakfetmiştir.
Birde Pelviran arazisinin sınırları tanımlanırken Kastamonu şehrine inen iki akarsuyun arasındaki arazi ve tanturvanda suyunun çıktığı yer ile oradan tahman çarkına bitiştiği yer ile oradan katı yalı suyuna bitişir. Oradan Çağlan’a oradan ipekpınarına, ve umumi yola ulaşır ve oradan Kastamonu tarafına devam edip yolun batı tarafındaki kayalık ve taşlık nalandan küçük vadiye bitişir. Oradan yumru taşa ve oradan da mezarlığın ortasına ve oradan da Hacı Mübariz Vakfının arasisinin yanında geçerek Huda Çayırına ve oradan Süleyman Beyoğlu Lütfullah çelebi mülküne ve oradan nehre ve oradan da umumi yola kadar ulaşır diye de bu arazinin hudutlarını belirtmiştir.
Bu vakfiyede adı geçen arazi sınırlarındaki bahsedilen yerlerin halen köy halkı tarafından bilindiğide anlatılmaktadır. Bu kadar geniş bir alanın yaptırdığı camilerin giderlerine harcamak için vakfeden Hamza Ağanın mezarının da günümüzde bakım ve onarıma ihtiyacı vardır.
Kastamonu turizmi için önemli olan bu tarihi mekanların ve bu civardaki diğer türbelerin de bir proje kapsamında Kastamonu turizmine kazandırılması zamanı gelmiştir. Başta İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Kastamonu Valiliği ile Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansının böyle bir projeye öncülük etmesi ve bu projede de Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesinin de destek vermesi gereğine inanıyorum.
Hamza Ağanın mekanı cennet ruhu şad olsun.
ZÜHTÜ ASLAN