“Yerli ve milli” otomobilimiz TOGG ilimizde bugün, otomotiv sektöründe ülkemizin senelerce önünü tıkayan dışa bağımlı “montaj” devranına verilen kıymetli cevap hükmünde, “sanayi” ve “teknoloji” namına ülkemizin gururu…

Yolu açık olsun.

Kastamonu’nun “sanayi” ve “teknoloji” alanındaki durumu geldi aklıma…

Hazır yeri gelmişken “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı” yetkililerine seslenelim.

Say say bitmez de…

Başlıklardan başlayayım arzuhale.

“BAKAP”…

Ülkemizde “bölge kalkınma idareleri” kuruldu, ilki olan “Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi” (GAP) 6 Kasım 1989’da hayata geçti, ardından “Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi” (DAP), “Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi” (DOKAP), “Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi” (KOP) kuruldu. Söz konusu “bölge kalkınma idareleri” kapsamına Kastamonu alınmadı. Sınır komşumuz Çorum “DOKAP” çatısı altına yakın vakit önce alınmasına karşın Kastamonu’ya aynı şans tanınmadı. Öncelikli talebimiz Kastamonu’nun komşusu misali DOKAP çatısı altına alınmasıdır. Diğer yandan, senelerdir Kastamonu gündeminde “Batı Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi” kurulması ve ilimizle birlikte bölge illerinin kapsam altına alınması talebi var. Yerel basın kuruluşları ve meslek odalarının dillendirdikleri bu talep henüz karşılık bulmadı. “Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı” (KUZKA) bünyesinde “BAKAP” başlığı altında son dönemde kimi destekler sunulmaya başlansa da; yeterli değil. Batı Karadeniz Bölgesi illerinin genel ekonomik kalkınmışlık ve sosyal gelişmişlik düzeyleri ele alındığında BAKAP’ın gerekliliği kendini gösteriyor. “Batının doğusu” bölge için acil olarak bu adımın atılması elzem.

“Orta Ölçekli Sanayi Sitesi”…

Kastamonu’da üretim kapasiteleri, istihdamları ve sektörleri nazara alındığında ne “küçük sanayi sitesi” ne de “büyük sanayi sitesi” (OSB) ebadına uyan üretim işletmeleri mevcut. Gıda, tekstil, mobilya ve benzeri sektörlerde faaliyet gösteren bu firmalar kelimenin tam anlamıyla “iki arada bir derede” kalmış durumdalar. Kendilerine bula bula “apartman altı” mekanları bulabilmekteler üretim yapabilmek için. Bu durum, kapasitelerini her alanda artırma yolunda önlerindeki en büyük engel. Kastamonu’da “girişimcilik iklimi” bu altyapı ile ne büyür ne de yaşar. “Orta Ölçekli Sanayi Sitesi” uygulaması çeşitli illerde bir bir hayata geçiyor. Kastamonu basınında da bu konu çok yazıldı çizildi ama henüz ne bir cevap buldu ne de derman. Seçim sathı mailinde son bir çare diyelim.

“Teşvik Sistemi”…

Kastamonu 6 gruplu teşvik sisteminde 4’üncü grup iller arasında yer alıyor, komşularımız Çankırı ve Sinop misal 5’inci bölgedeler, bu durumda iki komşumuzla yatırım çekme yarışında başa baş rekabet etmemiz olası değil, kaldı ki 6’ıncı bölge teşvikleriyle desteklenen illerle yarışabilelim. OSB’lerimiz bir üst bölge teşviklerden yararlanabiliyorlar, keza yakın zamanda yürürlüğe giren “ilçe bazlı teşvik uygulaması” ile kimi ilçelerimizin de teşvik basamakları bir basamak yukarı çıktı çıkmasana ama yetmez. İl genelindeki teşvik basamağımızın yukarı çıkarılması lazım.

“Bilim Merkezi”…

Epeydir “Bilim Merkezi” üzerine yazılar yazmaktan bitap düştük, TÜBİTAK ve belediye işbirliğinde diğer yerel kurumların da imecesi ile kurulan ve genç beyinleri bilim ile doyasıya buluşturan bilim merkezine talibiz. Kastamonu, tarihin kadim eğitim ve öğretim merkezlerinden biri olarak bilim merkezini layığı ile hak ediyor.

“Endüstri Bölgesi”…

Ülkemizde faaliyet gösteren 34 “endüstri bölgesi” var, ilimizde yok, hatta, Zonguldak’taki 2 endüstri bölgesi harici yakın çevremizde de yok. Vaktiyle yazdık İnebolu merkezli bir endüstri bölgesi projesini bol bol, yazdığımızla kaldık. Endüstri bölgesi misali bir altyapı olmadığı sürece ne liman ne de demiryolu üzerine söz söyleyebiliyoruz. Kastamonu’nun sanayi ve ticarette ivme kazanması, göçü durdurması, her alanda girişimcilik ekosistemini geliştirmesi isteniyorsa çarelerden biri de bu.

“Model Fabrika”…

Diğer adı ile “Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezleri”, ismi bile talep etmek için yetiyor da artıyor, “işletmelerde faaliyet bazlı mükemmeliyet ilkelerinin, deneyimsel öğrenme teknikleri kullanılarak, ölçeklendirilebilir bir şekilde yaygınlaştırılmasını sağlayan bir araç (ortak kullanıma yönelik bir merkez)” olarak tariflendirilen model fabrikalardan biz de istiyoruz.

Liste “uzun”…

Bu kadarını alalım yeter “şimdilik”.

 Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı kapsamındaki altyapı konularından ilimizde olmayanları yazdım…

Olanlar için elbette teşekkür ediyoruz.

Süren projeler var…

İlgilileri takip eder nasılsa.

TÜİK’in “iş hayatı” eksenindeki istatistiklerinde Kastamonu verilerinin yükselmesi için “pozitif ayrımcılık” ilkesi ile muamele görmesi elzem…

En az yüz yıldır “yeteri” ve “gereği” kadar “kamu ilgisi” çekememiş olmanın açığı ancak bu şekilde kapanabilir.

“Bütüncül” bir bakış açısı ile…

Sanayi ve eksenindeki iş hayatının geliştirilmesi için yerel dinamiklerle birlikte epey bir emek vermek gerekiyor.

Aksi halde…

İbre aşağıya olan seyrini sürdürecektir.