Henüz bu yıl içinde yazdığım bir yazıda “Aile hekimi olarak adlandırılan birinci basamak sağlık kuruluşunu atlayıp, üçüncü basamak olarak adlandırılan eğitim ve araştırma hastanesinde soluğu alıyorsa vatandaş, hele bir de ilçeden gelmişse... Pirincin taşı nasıl ayıklanacak?” sorusunu sormuşum...

Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin darda kalmasının sebeblerinden biri bu çünkü.

Sağlık merdiveninde “birinci basamak” atlanarak direkt “üçüncü” basamağa sıçranmak istenirse...

Merdiven zaman içinde çöker, vatandaş tepe taklak olur, sistem kördüğüme döner.

Kastamonu Merkez ilçede “ikinci basamak” olarak nitelenen “devlet hastanesi” yok, vaktin siyasetçilerinin ve idarecilerinin işbilmezliğidir, “devlet hastanesi” olmayan “Merkez İlçe” olur mu?..

Olur!

Merkez ilçedeki vatandaş her “başı ağrısa” soluğu “üçüncü basamak” Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde alıyor, “santrale” öyle bir yüklenme ki, randevu yetişmiyor haliyle...

Oysa aile hekimine başvursa dakikasında çözülecek.

Aile hekimine gidip de sıra bekleyen var mı?..

Hak ettiği hizmeti alamayan var mı?

(Kendi istatistiğime baktım, “aile hekiminden çıkmamışım”, doğrusu bu çünkü...

Aile hekiminden geçmeden hastane yolu tutmak da ne?

Bu sayede hem hastane sistemini tıkamadım...

Hem de teşhis ve tedaviye uzanan vakitten kazandım.)

(Yazı arşivime göz gezdirdim...

Aile hekimliğinin önemine dair bir dünya yazı.

Kastamonu’da sağlık sisteminin tıkayan başlıca iki sebep var...

Aile Hekimliği kurumunun vatandaş tarafından gerektiği ölçüde hayata geçirilmemesi ve şehirde devlet hastanesi olmaması.)

(Aile hekimi ile kapsamındaki vatandaşların “hastalık dışı” zamanlarda da peyderpey yüz yüze gelmeleri gerekiyor mu?..

Kesinlikle.

Evvel zaman şehrin “sonradan görme” varsıllarının dilinde “aile doktorumuz” lafzı vardı, aynı ekonomi sınıfındakilerin aile dostu doktora kolaylıkla ulaşması doğaldı, yoksul vatandaşın hiç bu şekilde “aile doktoru” şansı olmadı...

Ta ki “Aile Hekimliği” kurumu hayata geçiriline kadar devlet baba tarafından.

Devlet baba her vatandaşına “aile doktoru” verdi...

“Devrimse” devrim budur işte.)

(“Birinci basamak” mevzusu ne hazin ki Kastamonu’da olması gereken yere gelemedi...

Çoğunlukla “kağıt” üzerinde kaldı.

Ancak...

“Birinci basamak” öyle kıymetli ki, hastalığı önceden keşfediyor, toplumsal sağlığı koruyor.

İş işten geçtikten sonra...

“Kemoterapi” yalan.

2023 yılında yazdığım bir yazıdan alıntılama yapmam farz...

“Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri, bakanlığının uygulamalarından hariç olarak, ilimizde tüm TSM’lerin desteğiyle bir tarama programı yaptı, Kastamonu’nun her noktasına gidildi, 13 bin çocuğun ayağına kadar varıldı, 8 bin çocuk tarandı, 5 bin çocuğun taranmasına aileleri izin vermedi ama.”

Aileyi görüyor musunuz?..

Çocuğunun sağlığının korunmasına ket vuruyor.

“İnebolu’da skolyoz taraması yapıldı 5, 6 ve 7’nci sınıflardaki 653 çocuk tarama kapsamına alındı, 470 çocuğun ailesi izin verdi, 470 çocuğun 62’si riskli çıktı, 470 çocuğun fiziksel gelişim anlamında 44’ünde fiziksel gelişim düşüklüğü çıktı, 59’u şişman, 77’si obez”..

Taranmasına ailelerince izin verilmeyen 183 çocuğun halini sormuşum yazıda.

Son bir pasaj...

“Geçtiğimiz yıl (2022) 11 bebek tamamen yanlış kararlar ya da önlenebilir durumlardan dolayı vefat etti... Yazık değil mi?.. Kastamonu’da 300’e yakın bebeğin evinde ziyaret edilmesi gerekiyordu… 120 aile reddetti.”)

(Ekim ayına ilişkin “Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü Aile Hekimliği Uygulaması Performans İtiraz Değerlendirme Komisyonu Kararları” müdürlüğün web sitesinde yayımlandı...

Girin bakın, “Aşı reddi” diyor satırlarca, farklı aşılar vatandaş tarafından reddediliyor.

“Aşı”; tercih değil, toplumsal sorumluluktur...

Sadece evladını yahut kendisini riske atmıyor, topluma karşı suç işliyor, salgına kapı açıyor.)

(Aile Hekimliği kurumu kapsamı genişletilmeli, desteklenmeli, güçlendirilmeli...

Sağlık sisteminin gözbebeği olmalı.

Ve...

Ne “Aile Hekimliği” kurumu ne de aile hekimleri siyasetin nesnesi olmalı.

Sorumlulukları siyasete yaren olmaktan çok daha mühim...

“Halk sağlığı” neticede.)