Kastamonu’ya siyaset, iş, sosyal kişiliği ile ismini yadigar bıraktı ve ebedi dünyaya yol eyledi…

Unutulmayacaklar listesinde üst sıralarda adı ve emeği.

Sahici yılların…

Düzgün adamı.

Dediği dedik…

Sözü senet.

Bir dönem “iş yeri” komşuluğu yaptık…

O vakit tanıdım.

O partici…

Ben lokantacı.

“Doğrucu Davut”…

Kral adamdı.

DYP İl Başkanı’ydı…

Genel ve yerel iki seçimdeki emeğine şahit oldum, tek o değil, ekibi de kral ağabeylerdi.

Her biri üzerine sayfalar yazmak lazım…

Ne günlerine ve ne gecelerine şahit oldum.

“Halk adamıydı”…

Cümle yoksulların, işsizlerin, kenarda kalmışların umudu idi.

“Köylü milletin efendisidir”…

İğdirli’nin DYP’sinde köylü vatandaşlar kendi evlerindeydi.

Onun gibileri gelir mi bir daha Kastamonu’ya?..

Umarım.

İsmi daim…

Emeği baki.

Not: İlimizin “istihdam” lokomotifi “konfeksiyon” sektörü, konfeksiyon çökerse ilimizdeki özel sektör istihdamı çöker, istihdam çökerse ekonomik kalkınma ve sosyal gelişme kulvarları az buz yara almaz…

İlimizdeki konfeksiyon sektöründe risk emareleri var mı var?

Ülkemizin en baba firmalarından biri şehrimizdeki konfeksiyon fabrikasını kapattı…

Sirenin bundan kallavisi olur mu?

Dev firma tasını tarağını toplayınca…

Orta ve küçük ölçek konfeksiyon fasoncuları ne yapar?

300 küsur emekçi peyderpey “işsiz” kalıyor dev firmanın terk-i diyar eylemesiyle…

Aileleriyle bin küsur kişi.

İlimizde “Dokuma, giyim eşyası, deri imalatı” şeklinde sınıflandırılan söz konusu sektörde “84” firma var geçtiğimiz yıl itibarıyla…

Çalışan sayısı “6 bin 186”.

İkinci sıradaki “orman ürünleri” sektörünün…

Nerdeyse yüzde 50 fazlası (4 bin 293 çalışan). 

İlimizdeki (özel sektör) çalışan sayısının yüzde 27.88’i haberiniz olsun…

Misal, 2022 yılında (Ocak-Eylül) işe yerleştirme sayısı en yüksek olan meslekler içinde şampiyon “konfeksiyon” sektörü “Bin 323” işçi ile.

İhracatta da “sürdürülebilir” rotası vardı epeydir konfeksiyon sektörünün…

Her ay az ama düzenli ihracat yapılıyordu.

Bazı sektörler gibi “bir var, bir yok” değildi…

Taşıyıcı kolondu.

E şimdi sektörün dev markası kapatırken fabrikasını…

Ne olacak bu gidişatın sonu.

(Hekimlerin yurt dışına gidişleri hep “gündem” olur…

Sanayicilerin yurt dışına kaymalarına ne demeli?

Hekimlere demediğimiz kalmıyor yerine göre…

Soluğu yurt dışında alan sanayicilere iki kelam laf etmeyelim mi?

Tekstilde yeni rota “Mısır”…

Ülkemizdeki firmalar birer ikişer kirişi kırıyorlar.

Niye?..

Ulusal basından okuyalım: “Asgari ücretle birlikte artan ve bin 200 dolara kadar çıkan işçilik maliyeti, düşen talep, artan enerji maliyetleri, TL'nin güçlü kalması ve parasal sıkılaşma derken tekstil sektörü üretimde maliyetleri düşürmek için yeni rotalar aramaya başladı.”

Mısır’da ne var?..

Vergi avantajları, düşük enerji ve işçi maliyeti.

Mısır yanı sıra başka ülkeler de var…

Fas, Tunus, Malezya, Bangladeş.

İhracatçı firmalar dövizin “adeta” sabitlenmesi ile…

“Sürekli zarar cenderesine girdiler” deniyor.

Doğrudur…

Maliyetlerin artışına karşın gelirin artmaması denge bozucu.

Ulusal basının yalancısıyım…

“Son 1 yılda 130 firma Mısır'da üretime geçti. Bu alanda Türkiye'de çalışan 90 bin işçi ise işini kaybetti.”

Sermaye bu…

Yeşereceği yere kaçar.

Kimseye de laf düşmez…

Kapitalizmin raconu bu neticede.

Furyaya Kastamonu da katıldı…

300 küsur işçi “işsiz”.

Vergi Mısır’a…

İstihdam Mısır’a.)