Maarif sistemimiz iki yeni ders “icat” etti, liselerde “adabımuaşeret”, ortaokullarda ise “görgü kuralları ve nezaket”…

İlk fırsatta ders programına ilave edilir.

Ortaokullarda tüm kademelerde seçmeli okutulacak “görgü kuralları ve nezaket” dersi…

“Adabımuaşeret” dersi ise lise 9 ve 10’uncu sınıflarda “seçmeli” olacak.

Ne seçmeli dersler gördük biz…

“Mahalle baskısı” ne güne duruyor?

Hele alma…

“Aforoz” yedi sülalen.

“Adabımuaşeret” zor ders, İstanbul’un saray soylu ailelerinde arasan bulamazsın bu kelimeyi, tedavülden kalktı çoktan…

Lise öğrencisinin neyine?

“Adap” ile “muaşeret” kelimelerinin birleşiminden geliyor…

Bari biri “Türkçe” olaydı.

“Görgü kuralları ve nezaket” dersi tümden “ironi”…

Ortaokulların tüm kademelerinde okutulacak bu ders ile “öğrencilerin iletişimde görgü kurallarının ve nezaketin önemini fark etmeleri; aile içinde, okulda, toplum içinde ve kişiler arası ilişkilerde görgü kurallarına ve nezakete uygun davranış sergilemeleri amaçlandı” deniliyor.

Öğrencinin ilkokuldan “görgüsüz” ve “nezaketsiz” geldiği ön kabulü mü var?..

Nerede kaldı Türk aile yapısına saygı?

Tersinden…

Çocuk, aile içindeki görgü kurallarını ve nezaketi de okulda öğrenecek, ailesinde bu “kültür” yok çünkü!

“Teşekkür etmek” öğretilecekmiş misal…

Aile ortamında “orman kanunları” geçerli ya, “taş devri”, kapanın elinde kalıyor.

Türk çocuğunun ortaokuldan yeteri ve gereği kadar “görgülü” ve “nezaketli” mezun olabileceği yine kafaya yatmamış olacak ki…

Lisede “adabımuaşeret” dersi ile sürecek “kültürleme”.

“Adabımuaşeret dersi ile teorik bilgilerin öğretilmesinden ziyade drama, gözlem, tartışma gibi etkinliklere yer verilerek öğrencilerin yaparak/yaşayarak öğrenmelerine imkân tanınacak. Ders ile öğrencilerin geçmişten bugüne kültürde yer alan görgü, nezaket ve zarafeti içselleştirmeleri sağlanarak davranışa dönüşen kalıcı öğrenmelere zemin hazırlanacak.”…

İçselleştiremeyen gençlik!

Tövbe…

Tövbe.

Programın en kapsamlı ünitesi olan “toplumda adabımuaşeret” isimli dördüncü ünite, “ortak kullanım alanlarında salon programlarında, okulda, komşuluk ilişkilerinde, ziyaretlerde, misafirlerin karşılanması, ağırlanması ve uğurlanmasında adabımuaşeretin önemine yer verildi”, bakar mısınız?..

“Hoş geldiniz” ve “Hoşça kalın” demeyi lisede öğrenecek olan bir nesil!

İşin şakası bir yana…

Türk ailesinin çocuğuna görgü kurallarını, nezaketi, toplumsal yaşam alanlarına dair kültürü ver(e)meyeceğini öngören bir maarif kafası ile karşı karşıyayız.

Anaya güvenmeyen…

Babaya güvenmeyen.

Kadim Türk aile geleneğine güvenmeyen…

Dedeye, neneye, ecdada güvenmeyen.

Kültür okulun işi değil…

Ailenin yetki, görev, sorumluluğundadır.

Hatta…

Bu alanda maarif idaresi, gölge etmesin, başka ihsan istemez.

Not: Kastamonu’nun TÜBİTAK yarışmalarına katılımlarından ve derecelerinden yıllar yılıdır şikayet eden yazılar yazdım…

Uzun uzun yazılardı.

Tee Güneydoğu’nun sınır illeri ile çok karşılaştırdım…

Tartıda hafif kaldık.

Kastamonu maarif idaresinin web sayfasında haber var…

AR-GE Şubesi, “TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Bilgilendirme Toplantısı” yaptı.

Lise öğretmenleri bilgilendirildi…

Yarışmaların kapsamına dair.

Fotoğraf konulmuş birkaç tane…

Sadece bir kadın öğretmenin elinde “kağıt-kalem” olduğu görülüyor fotoğrafta.

Kafaya yazıyorlar besbelli öğretmenler…

Ben zihnimde tutamam misal.