Yazımıza Siyonist markalara karşı yapılan boykot haberleri ile başlayalım. Boykot sadece Türkiye’de değil Dünya’nın çeşitli ülkelerinde uygulanıyor. Elbette tüketicilerin boykot uyguladığı ülkeler arasında Müslüman ülkeler başlarda yer alıyor. Rusya-Ukrayna savaşından sonra bazı Siyonist markalar zaten Rusya pazarından çıkmıştı. Çıkmayanlara da Rus tüketicilerin boykot uyguladığı görülüyor. İlginç olan İspanya, İrlanda gibi Avrupa ülkelerinde de boykotun uygulandığı ve Siyonist markaların satışlarının giderek azaldığı görülüyor. Siyonistlerin saldırısını aslında küreselcilerin Çok Kutuplu Dünya düzenini savunanlara karşı bir saldırı olarak değerlendirmek mümkün. Dünya’da çocuk, bebek ve kadınları öldüren Siyonistlere karşı tepki artıyor, boykot genişliyor. Türkiye’de ise bazı sanatçılar (?) aldığı ödülün töreninde köpeğinden bahsediyor.
Şimdi yazımızın esas konusu olan Türkiye’nin ihracat verilerine gelelim. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Kasım 2023 ihracat verilerini açıkladı. Küresel ekonomide görülen durgunluk haliyle Türkiye’nin ihracat rakamlarına da yansımış durumda… En çok ihracat yaptığımız ülke olarak Almanya liderliği bırakmamış ancak ihracatımız 17.3 milyar dolardan 17 milyar dolara düşmüş, yani ufak bir düşüş söz konusu. Almanya’nın girdiği resesyonu atlatamamış olmasına rağmen ihracatımızdaki düşüşün sınırlı kalması iyi haber.
İkinci sırada ABD var ama ABD’ne yaptığımız ihracatta düşüş 2 milyar dolara yakın. Sektörel bazda baktığımızda Çelik, Demir ve Demirdışı metaller, madencilik ürünleri sektörlerinin bu düşüşte etkili olduğu görülüyor. Elektrik ve elektronik ürünler, makine ve aksamları, halıcılık endüstrilerinde ABD’ne ihracatımızın arttığı görülüyor ama bu artış toplam ihracat miktarını korumamıza yeterli gelmemiş. Üçüncü sırada Birleşik krallık var. Geçen sene aynı dönemde 11.2 milyar dolar olan ihracatımız 10.4 milyar dolara gerilemiş. Brexit ile AB’den çıkan Birleşik Krallık ile 2020 yılında serbest ticaret anlaşması imzalamıştık. Şimdi her iki ülke de bu anlaşmanın kapsamını artırmak istiyor. Serbest Ticaret Anlaşmasının kapsamının genişlemesi ve Avrupa ekonomisindeki durgunluğun geçmesi ile beraber Birleşik Krallık’a yaptığımız ihracatın 4-5 sene içinde artacağını ve hatta Almanya’yı geçeceğini tahmin ediyorum.
Dördüncü sıradaki İtalya’ya olan ihracatımız hemen hemen aynı kalmış. 20 milyon dolar gibi dikkate alınmayacak bir düşüş var. Bunda Ekim ve Kasım aylarında İtalya’ya olan ihracatımızın artmasının önemli payı var. Beşinci sırada Fransa bulunuyor. Bir ara bize karşı yanlış tepkiler koyan Macron’un tavrı nedeniyle Fransa’ya ihracatımız bundan olumsuz etkilenmişti. Şimdi ise Macron’un tutumunun değişmesi sonucunda geçen sene aynı dönemde 7.8 milyar dolar olan ihracatımız bu sene 8.8 milyar dolara çıkmış. Belli ki biri Macron’a haddini bildirmiş.
En büyük pazarımız olan Avrupa’daki resesyon bizim ihracatımızı olumsuz etkilemiş. Almanya, Birleşik Krallık, Belçika ve Hollanda gibi pazarlarımıza ihracatımızın düştüğü görülüyor. Buna karşılık Fransa, İspanya, Romanya, Polonya gibi ülkelere ihracatımız ise artış göstermiş.
Biraz da komşularımıza bakalım. Balkanlar’da komşumuz Yunanistan’a ihracatımız 2.6 milyar dolardan 2.4 milyar dolara; Bulgaristan’a olan ihracatımız ise 4 milyar dolardan 3.6 milyar dolara düşmüş. Her iki ülkenin de 2023 yılını sadece %1-1.5 bandında büyüme ile kapatması bekleniyor. Sırbistan, Macaristan, Bosna-Hersek, Kosova gibi küçük ekonomili ülkelere ihracatımız ise doğal olarak düşük boyutta. İçlerinde Kosova’ya hafif bir artış var ama diğer üçüne ihracatımız ufak boyutta düşüş göstermiş. Balkanlar bölgesine ihracatımızın artması ekonomilerinin büyümesine bağlı gibi görünüyor.
Türki Cumhuriyetlere olan ihracatımızda ise artış olduğu görülüyor. Cumhurbaşkanımızın Türki Cumhuriyetler politikası meyvelerini vermeye devam ediyor. Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan ve Özbekistan’a olan ihracatımız artmış, sadece Türkmenistan’a olan ihracatımız düşmüş. Azerbaycan’a ihracatımız 2 milyar doların üzerinde; Kazakistan ve Özbekistan’a ihracatımız da 1,5 milyar doların üzerine çıkmış. Kırgızistan’a olan ihracatımız ise 1 milyar dolara yaklaşmış. Muhtemelen 2023 yılını 1 milyar doların üzerinde kapatacağız. Yani Türki cumhuriyetlere ihracatımız istikrarlı biçimde artıyor ama daha alınacak çok yol var. Zengezur koridorunun açılması ile beraber orta vadede Türki cumhuriyetlere ihracatımızın iki katına çıkması beni şaşırtmaz.
Bir diğer önemli gelişme de Rusya’ya olan ihracatımızın 6.6 milyar dolardan 8.6 milyar dolara çıkmış olması. Rusya ile yakın ilişkileri olan Beyaz Rusya’ya olan ihracatımız da 0.9 milyar dolardan 1.2 milyar dolara çıkmış. Rusya-Ukrayna savaşında görece tarafsız tavır almamız Rusya ve Beyaz Rusya pazarını ele geçirmemize neden oldu ve bu süreç devam edecek gibi görünüyor.
Ortadoğu’da ise BAE ve Suudi Arabistan ile ilişkilerimizin normalleşmesi sonucunda ihracatımızın arttığı görülüyor. Örneğin; BAE’ye ihracatımız 3.2 milyar dolardan 5.5 milyar dolara; Suudi Arabistan’a olan ihracatımız da 0.7 milyar dolardan 2 milyar dolara çıkmış.
Kısaca Avrupa’nın ekonomisinde meydana gelen sıkıntılar ihracatımızı olumsuz etkiledi ama alternatif pazarlar (Rusya, Beyaz Rusya, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Suudi Arabistan, BAE vb) sayesinde toplam ihracatımız düşmedi ve muhtemelen 2023 yılı ihracatını 2022 yılı ihracatının üzerinde (255 ile 260 milyar dolar arası) tamamlayacağız. Orta vadede (3-5 sene) Birleşik Krallık ve İtalya’ya olan ihracatımızın arttığını hatta Almanya’nın tahtının sallandığını göreceğiz. Orta vadede Rusya-Ukrayna savaşının bitse bile Avrupa ile Rusya arasındaki sorunların devam edeceğini tahmin ediyorum ve bu da Rusya-Beyaz Rusya pazarına ihracatımızın artacağını gösteriyor. Türki Cumhuriyetlere (Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Türkmenistan) olan ihracatımız istikrarlı biçimde artacak gibi görünüyor. Orta vadede Azerbaycan’a ihracatımız 4 milyar; Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’a olan ihracatımız 2.5-3 milyar doları bulacak gibi görünüyor. Suudi Arabistan ve BAE’ye ihracatımızın artış eğilimine girmesi de iyi haber. Yani ihracat açısından 2023 fena değil ve 2024 daha da iyi olacak gibi görünüyor. 2028 yılında ise 500 milyar dolar ihracat hedefi ulaşılabilir gibi görünüyor.
Prof. Dr. Serkan DİLEK
Kastamonu Üniversitesi