Başlıktaki söz ; Hakkı olanın da olmayanın da kolayca yararlandığı, kimsenin korumadığı, her yanından sömürülen kaynak. anlamına geliyor.
2. Dünya Savaşı yıllarında, ülkemizde ekmek karneyle satılıyordu. Bu durum fırıncıları zora soktu. Bu nedenle çok sayıda fırıncı, iş bırakmıştı. İş bırakmayan Karaköy'deki börekçi Hasan ise beğenmediği börekleri sokağa döküyordu. Kapışılan bu böreklerin, börekçi Hasan'ın Yağma Hasan
olarak anılmasına neden olduğu rivayet ediliyor.
Dilimize yerleşen bu deyim de buradan geliyor.
Yazıma neden mi bu başlığı koydum? Buyrun;
Türk Hava Yolları'nın (THY) eski başmüfettişi Bilal Yıldız, bu kadarda olmaz dedirten "THY'de astronomik yönetici maaşlarını bir yazısında açıklamış.
Bilal Yıldız, THY Genel Müdürünün maaşının brüt 1 milyon 400 bin TL olarak belirlendiğini iddia ediyor.
THY de çalışanlar yılda 16 maaş alıyormuş. "O yüzden siz bu rakamın brüt değil, net maaş olduğunu düşünebilirsiniz." diye de eklemiş.
THY de tavan maaş buymuş.
Sekiz genel müdür yardımcısı varmış. Onlarında maaşı, bu rakamın %90 ı yani 1.260.000 TL imiş.
THY deki 41 başkanın da maaşı, Genel müdür maaşının %50 si yani 700.000 TL imiş.
53 başkan yardımcısının maaşı. Yine bu rakamın %35 i yani 490.000 TL imiş.
Ayrıca, THY de yüzlerce müdür varmış. Onlarında maaşı Gn. Müdür maaşının %25 i yani 350.000 TL civarında imiş.
Bunlar Bilal Yıldız'ın basında da yer alan iddiaları. Şu ana kadar yalanlanmadığına göre iddiaların doğru olduğu söylenebilir.
Bu ücretlerin dünya ölçeğinde, diğer Hava yolu şirketleriyle kıyaslandığında düşük olduğunu biliyorum. Fakat ortada bir Türkiye gerçeği var. Bizim milyonlarca emeklimiz 10 bin TL maaşla yaşam mücadelesi veriyor. Onların emeklileri o uçaklarla dünyayı geziyor. Bizimkiler ise ucuz ekmek kuyruğunda. Avrupa'da ortalama emekli maaşları 1500/2000 Euro
Bu örneklerden sonra, neden gelir dağılımında en eşitsiz ülkeler arasındayız? Sorusunun yanıtı daha kolay anlaşılıyor.
Türkiye'de nüfusun en çok kazanan %10'unun yıllık ortalama geliri, en az kazanan %50'lik kesimden 23 kat fazla. Bu skorla Türkiye, Brezilya, Meksika ve Hindistan gibi ülkelerle birlikte dünyada gelir dağılımının en eşitsiz olduğu ülkeler arasında yer alıyor.
Gelir dağılımı adaletsizliği; oransal olarak az sayıda insanın, gereğinden fazla tüketim imkânına sahip olmasına; oransal olarak çok sayıda insanın da, temel ihtiyaçlarını dâhi karşılama olanağından yoksun kalmasına neden oluyor.
Gelir dağılımındaki eşitsizlik, ekonomide verimliliği ve büyüme oranlarını olumsuz yönde etkiliyor.
Toplumsal açıdan kısa ve orta vadede sosyal refahın tesis edilmesi imkansız hale geliyor.
Bu ülkede temel ihtiyaçlarını bile karşılamaktan yoksun milyonlarca insan var. Bir emeklinin 140 ayda aldığı maaşı bir defada bir kişiye vermek nasıl izah edilebilir? Akıl mantık almıyor.
Emeklilerimiz birazcık nefes almak için banka banka promosyon peşinde koşacak. 140 emeklinin maaşı olan 1 milyon 400 bin lirayı bir kişiye vereceksin.
Bankalar bu kadar büyük maaşa ne kadar promosyon verir? Bak şimdi merak ettim. Herhalde 1 daire parası verirler.
Dün akşam haberleri tararken THY müfettişinin bu iddialarıyla karşılaşınca nutkum tutuldu.
Bir iddia daha var!
O da CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz'a ait. Çift maaşlı AK Partili Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısının aylık gelirinin 801 bin 361 TL. olduğunu iddia ediyor.
Bakalım daha neler çıkacak!
Tevfik Fikret'in
Han-ı Yağma şiirini bilmeyen yoktur. Şiir çok uzun. Şu dizeler kalmış aklımda...
Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı iştiha sizin;
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!
Efendiler! Pek açsınız, bu çehrenizde bellidir;
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı, kim bilir?
Yağma Hasan'a ve Tevfik Fikret'e rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun.
Ne söylesek boş!