ABD’nin önde gelen bankalarından JPMorgan geçen hafta, bizimle ilgili bir rapor yayımladı. Banka raporunda “Tahvil faizleri yükselmeye devam ediyor ancak alıma geçiş için daha fazla düzeltme (yükselmeyi kastediyor, yeterli bulmuyor!) gerektiğini düşünüyoruz” dediler.

Seçim öncesinde yüzde 7 seviyesinde olan 10 yıllık Hazine tahvil faizi rekor bir atışla yüzde 29 seviyesine çıktı. Ancak JPMorgan'a göre bu artış bile yeterli değil. Raporda 10 yıllık TL cinsi Hazine tahvillerinin adil faiz değerinin yüzde 35,7 olduğu ve faizler bu seviyeye ulaşana kadar izlemede kalacaklarını ifade ediyorlar. 

Değerli okuyucularım. Ülkemizin küresel para baronları ve büyük sermaye sahipleri tarafından yıllardır nasıl sömürüldüğünü, rakamlarla, herkesin anlayabileceği bir şekilde basitçe anlatmak istiyorum.

Konunun daha iyi anlaşılması için, öncelikle, şu iki soruyu soralım.

1.) Bu kadar büyük parayı, daha doğrusu vurgunu dünyanın hangi ülkesinde yapabilir siniz?

2.) Bu para kimden çıkıyor? 

Dolar düşüyor, ekonomi uçuyor! Dolar yükseliyor, ekonomi batıyor! 

Öyle mi acaba? Buyurun bakalım! Yükselse de, düşse de birileri sürekli kazanıyor, kaybeden hep ülkemiz!

Düşük kur, yüksek faiz/Yüksek kur, düşük faiz! Yıllardır bu ikisi arasında gidip geliyoruz. Birilerinin işine gelen de işte bu!

Her ikisinin de düşük olması için üretime dayalı güçlü bir ekonomiye sahip olmak gerekiyor. Bu dalgalanma devam ettiği sürece güçlü bir ekonomiden söz edemezsiniz.

Küresel para baronları sürekli pusuda. Bekledikleri fırsat ortamı; doların tavan yapmasıyla nihayet yavaş yavaş  oluşmaya başladı. Eee, ne demişler? “Bekleyen derviş muradına erermiş” 

1 dolar şu anda 28.22₺ Muhtemelen, harekete geçmek için biraz daha yükselmesini bekleyecekler. 

Doların 30 TL olduğunu varsayalım.

Şimdi, 1 milyar doları olan bir küresel yatırımcıyı örnek alalım. Bu gün itibariyle, dolarını bozdurduğunda, karşılığında 30 milyar TL alıyor. Malûm, Merkez Bankasının son faiz kararı sonrası TL mevduat faizleri % 40 seviyelerine kadar yükseldi. Daha da yükseleceği konuşuluyor. Bizim küresel yatırımcı, daha doğrusu fırsatçı vampir 1 milyar dolarını bozdurarak aldığı 30 milyar lirayı % 40’tan, TL mevduat faizine bağladığında, bir yılın sonunda 12 milyar TL faiz geliri elde edecek ve parası 42 milyar TL olacak. Oyununun 2. perdesi tamda burada başlıyor.

Ülkemizdeki fırsat ortamı küresel para baronlarının iştahını kabartacağı için, hızlı bir şekilde ülkeye çok yüksek miktarda sıcak para girişi olacak. Ekonomide, sıcak paraya bağlı, suni bir canlanma hemen kendini gösterecek. Doların hızı kesilecek. Hatta TL karşısında gerilemeye bile başlayacak. Yalaka basın her zaman olduğu gibi yine “Ekonomide bahar havası” manşetleri atacak. Dolar gerilemeye başladığı anda, düştüğü en son noktada, bankamızdaki parasını faiziyle birlikte çeken küresel vampirler ellerindeki TL’yi tekrar dolara çevirip, defolup gidecekler.

Yüksek miktardaki sıcak paranın yarattığı iyimser ortamda varsayalım ki, dolar  25 TL. seviyelerine düştü. Örneğimizdeki bu vampir!; bankalarımızda 42 milyar TL ye yükselttiği parası ile bu defa 1 milyar 680 milyon dolar alacak! Yada dolar dip yaptığı anda parası kaç TL. olduysa, o kadar. Biz 1 yılı baz alalım. Başlangıçta ne kadar dolarla ülkemize gelmişti? 1 milyar dolarla. Kısa sürede karı ne oldu? 680 milyon dolar! Şimdi tekrar soruyorum! 1 milyar dolara dünyanın neresinde; bu kadar kolay, bu kadar kısa sürede, böylesine büyük bir vurgun yapabilir siniz? Bunu yapabileceğiniz tek bir ülke var. TÜRKİYE

Bu faiz kur oyunu; yıllardır bu şekilde oynanıyor. Küresel para baronları ile birlikte içimizdeki para babaları sürekli kanımızı emiyor. Olan zavallı Türk halkına oluyor! Zaman zaman notlar alırım. Arşivlerime baktım. Aynı oyun; 2020 yılında da oynanmış. doların tavan yaptığı Kasım 2020 de. 1 $ = 8.567₺ yi görmüş. O zamanda bu küresel vampirler ülkemize çökmüşler. 4 ay sonra dolar 6.95 TL ye düş(ürül)müş. Ülkenin milyarlarca doları yine bunların cebine akmış!

Bu şekilde gelen yabancı sermayenin faydadan çok zararı vardır. Yabancı sermayeyi, yatırım amaçlı, istihdam yaratacak şekilde çekebilirsek ancak o zaman ülkeye bir faydası olur.

İşin özeti şu; bu bir kısır döngü. dolar yakında tekrar düşecek, sonra tekrar yükselecek. Faiz / kur karşılıklı oyna(tıl)maya devam edecek. Küresel vampirler ( içimizdeki para babası vampirler de dahil ) kanımızı emmeye devam edecekler. Tam bir win win durumu! Şimdi yukarıda sorduğum iki soruyu tekrar okuyun ve yanıt verin. Bunu hangi akıl, vicdan kaldırabilir? Bu ülkenin bir vatandaşı olarak bunu hazmedemiyorum, öfke doluyum. Ülkemizin sömürülmesine neden olan, bu fırsat ortamını yaratan; küresel oyun kuruculara ve içimizdeki işbirlikçilerine söyleyecek söz bulamıyorum!

Ekonomist değilim, bunları görmek için ekonomist olmaya da gerek yok. Ekonomistler bu şekilde, bu kadar basit anlat(a)maz. Biraz sorgulamak, araştırmak yeterli. Araştırmadan, sorgulamadan ekonomi iyi, dolar düşüyor. Aaa dolar yükseliyor batıyoruz diye düşünenlere; ülkemizin nasıl sömürüldüğünü umarım anlatabilmişimdir.

Mehmet gider, Ahmet gelir. Hafize gider, Pakize gelir, bu döngü bitmez! Bu acımasız kısır döngüden, bu girdaptan kurtulmanın tek bir yolu var. ÜRETMEK. Aksi halde kurtlar sofrasında yem olmaya devam ederiz.