Kastamonu’da “sivil toplum örgütleri” namına bimutluyuz malum, ekseriyetle iklimi kokladığımızda “ölüye ağlamaz-diriye gülmez” haldeler, dünyayı sel basmış ördeğin umurunda olmamış…

Evladiyelik haletiruhaniye.

Derli toplu proje dosyalarından geçtik…

Olumluya destek, olumsuza köstek olmazlar.

Olmadılar…

Olamıyorlar.

Kamunun çemberinde, kendi çerçevelerinde, sessizler…

Hayat belirtisi yok.

Oysa…

Toplumları kalkındıran ve geliştiren “sivil toplum örgütleri”.

Dünyanın her yerinde değişmez kuraldır bu…

Kuramdır.

Diğer taraftan…

Bu “sinik” halin etkisi meslek odalarına da siniyor.

“Bürokrasi ne derse doğrudur”…

Geleneksel davranış refleksi.

Daha da can acıtan…

Kadim sivil toplum örgütlerinin başına “memur” başkan atamaları ne demek ilimizde, yeni bir örgütlenme modeli, “memurumsu toplum örgütleri”.

Beri tarafta ise tabelalar sayısız…

İl genelinde dernek sayısı “532”, kamu yararına çalışan dernek sayısı “27”, il genelinde bulunan toplam üye sayısı “34 bin 545”, siyasi parti il teşkilatı sayısı         “27”, siyasi parti ilçe teşkilatı sayısı “218”, il merkezi memur sendika temsilciliği sayısı “154”, il merkezi memur sendika şube sayısı      “12”, işçi sendika şube sayısı “7”.

Şu hale bakar mısınız?..

Sivil toplum örgütü “ardiyesi” olmuş Kastamonu.

Ne iş yapar bu kadar dernek?..

Kastamonu’ya faydaları ne?

Kaçı “proje” yapar…

Toplumsal katma değerleri kaç birim?

Ve çok daha can acıtan…

Siyasetin arka bahçesi olmak için “tepinen” birliklere dönmüş durumda epeycesi.

Seçim zamanları en başta bunları görürsünüz…

Kamu pastasının harcı olmak için birbirleriyle amansız yarışa girerler.

Derneklerin siyasetle ne işi olur?..

Kulvarlarını nasıl aynı güzergah üzerine kurarlar?

Kamunun “istatistik” birimleri ah bir kere olsun ilimizdeki sivil toplum örgütlerinin toplumsal hayata dair katkılarını gün yüzüne koyabilseler…

Bu kadar tabelanın ne faydasını kamuoyunun gözüne sokabilseler.

Ricamdır…

Talebimdir.

Bıktık artık…

Bu dernek boşluğundan.

Not: Öğrencilere gelince “mangala”…

Kendilerine “dart”.

Bir kamu kurumu kendi içinde “dart turnuvası” düzenledi…

“Dart, dart, dart”.

Korna misali…

Uğultusu kulağımda.

Güzellemeye bakın hele kurum amiri dilinden…

“Dart, strateji ve becerinin birleştiği harika bir spor dalıdır”.

Ne stratejisi?..

Ne becerisi?

“Mangala” nerede kaldı…

Öğrenciler mangala setlerini çöpe mi atsın?

Dart, İngiliz oyunudur, publarda oynanır…

Birleşik Krallık ve İrlanda Cumhuriyeti’nin “nerdeyse” milli sporudur.

Mangalacıyım…

Biline.

(Mesele “dart” değil…

“Hassasiyet”.

“Vizyon”…

“Misyon”.

Kıymet…

“Özdeğer”.)