Bir insanın geçmiş yaşantılarında "keşke şunu da yapsaydım, keşke şu davranışı yapmasaydım" duygularından en az birinin yaşanmasıyla meydana gelen duygusal durumdur.

Pişmanlık duygusunun ortaya çıkmaması için ne yapmalıyız? Yada mümkün mü hiç pişmanlık duymadan yaşayabilmek? Gerçekten hangi durumlarda Pişman oluruz ya da olmalımıyız?

Pişmanlık duydugumuz durum aslında bir yanılgıdan ibaret olabilir mi? Belkide gurur duyulacak bir davranışımız için pişmanlık yaşıyor olabilir miyiz? Yani "Pişmanlığın Pişmanlığını" yaşama ihtimalimizde olabilir mi? Yada "Son Pişmanlık Fayda Eder mi , etmez mi?" Tüm bu sorulara kısa kısa cevaplar verirsek genel bir bakış açısı yakalayabilir ve bu kötü duygusal durumları kötü sonuçlar yaşamadan atlatabiliriz. İlk soruyu ele alacak olursak ; Bir kişinin hayatında pişmanlık duygusunu yaşamaması mümkünmüdür? Bu elbette ki normal , sağlıklı bir birey için mümkün değildir. Çünkü insanların hayatının devamı için zihinsel bir çaba göstermeleri gerekiyor. Bunlara genellikle "gelecek planlaması" yada "gelecek hayali" diyoruz. Planmalama daha sağlıklı bir süreç ama hayal dediğimiz çaba tamamen sınırsız bir alan ve aynı zamanda maliyetsiz bir çabadır. Çünkü planlamada gerçekler her adımda göz önüne alınırken hayallerde hiç bir gerçeklik olmayabiliyor. Her iki durumda da beklentiler karşılanmadığında hayal kırıklığı yaşanıyor ve son olarakta pişmanlık duygusuyla başbaşa kalabiliyoruz. Yani normal sağlıklı insanların yaşayabileceği bir duygudur pişmanlık. Burada dikkat edilmesi gereken bir olgunun varlığı değil , ne derece bizim hayatımızı etkilediğidir. Pişmanlık duygusunu yaşamamak mümkün mü sorusuna cevap arasak şöyle bir gerçekle karşı karşıya kalırız. Pişmanlık yaptığımız bir eylemin sonucundan beklediğimizi bulamadığımız durumlarda olabileceği gibi , beklediğimiz bir sonucu elde etmemiz için yapmadığımızı düşündüğümüz eylemlerden de duyulabilir. Yani yaptıklarımızdan duyabileceğimiz bir duygu olduğu kadar yapmadıklarımızdan da pişmanlık duyabiliriz. Yani işlediğimiz günahlardan pişmanlık duyduğumuz kadar işlemediğimiz sevaplardan da pişmalık duyarız. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus düşünsel eylemlere çok sıkı sıkıya bağlanmamalıyız. Zihnimizin gerçeklerden uzak bir sanal alemde bizi yönetmesine müsade etmemeliyiz. Psikolojik rahatsızlıkların temelinde de bu gereksiz ve yersiz kaygılı beklentiler ve duygu durum bozukluğu yok mudur ? Var olanla olması gerekeni ya da olması muhtemel olanı birbirinden ayırmamız gerekiyor. Aynı durumun farklı kişilerde farklı sonuçlara yol açmasının sebebi de bu değil mi?

Buraya kadar pişmanlığın tanımını , kişide nasıl bir etkiye sebep olduğunu anlamaya çalıştık. Şimdi de acaba pişmanlıklarımız bir yanılgı olabilir mi? Pişmanlığın pişmanlığını da yaşamak mümkün mü? Evet tüm duygular gibi pişmanlıkta geçici hatta bir yanılgı olabilir. Çünkü insan zihninde tasarlanan hiç bir olay Doğa olayları gibi olamaz. Sözgelimi güneşli bir gün , yağmurlu hava yada karlı ,fırtınalı bir havayı zihnimiz inşa edemez. Ama bir sel felaketinin sonuçlarıyla ilgili kendimizi pekala mutsuz edebiliriz. Olabilecek bir deprem için gereken tedbiri almayız ama olmamış bir depremin sonuçlarından felaket senaryoları oluşturup hem kendimizi hem çevremizdeki kişileri mutsuz etmeyi başarabiliriz. Kaygı bozukluğu milyonlarca seçenekten en kötü olanını kendimize yakıştırma hastalığıdır. Yani zihinsel faaliyetlerimizi ne kadar hayatın gerçeklerine uygun olarak tasarlarsak o kadar az hayal kırıklığı yaşarız ve o kadar az pişman oluruz. Pişman olduğunuz bir iş yaptınız ve bunun pişmanlığını yaşadığınız esna da yaptığınız işin niteliği değişti. Noldu şimdi pişman olduğunuza pişman oldunuz mu? Bu durumlarda aslında yapılması gereken islam kültüründeki tevekkül kavramına sahip çıkmak . Pişmanlık duyulan davranışın hangi değerleden kaynaklandığını iyi bilmek gerekiyor. Niyet halis olursa akibet hayırlı olur , düsturu bizim yaşıyacağımız kaygı bozukluğu derecesindeki pişmanlığımızı engelleyecektir. Burada asıl üzerinde durulması gereken temek prensip şu olmalıdır.

Kendi mutluluğumuz için başkalarına kötülük yapamayız. Kendi mutluluğumuz için birşeyler yaparken

başkalarının mutluluğu yada mutsuzluğunu düşünmeden hareket edersek sonuçlarından da sadece kendimizi sorumlu tutarız ve kendi pişmanlığımızı yaşarız.

Burada asıl konu , sözün özü kişiler arası ilişkilerde pişmanlık yaşamak. Yanlış ata oynamak ! Öyle yatırım yap ki "balık bilmesse halık bilir" düsturuna uygun olsun. Yanlış bir kurgu ile yanlış kişilere maddi ya da manevi yatırımlar yaparsanız sonra geçersiniz karşısına "beni pişman etme ! "diye yalvarırsınız.

Hayatın bu kadar girift ve çetrefil şartlarda yaşandığı modern dünyamızda bu tarz psikolojik yaşantıların olmasından daha normal ne olabilir ki? Bize düşen kişisel görev karşımıza çıkan olayları çok sıralı işlem gibi değil de basitleştirip sadeleştirme yöntemiyle başa çıkmalıyız.

Pişmanlığın bir adım öncesi hayal kırıklığıysa eğer kurduğumuz hayalleri gözden geçirmemiz gerekiyor. Ayağı yere basan hayallerimiz olmalı. Uçsuz bucaksız hayaller kurup hayal kırıklığı yaşamanın ne anlamı var ki! Hayallerinizin gerçek olması ve sadece kendi pişmanlığınızı yaşamanız dileğiyle....