Gemileri batıran gerçek altındaki ve etrafındaki sular değil içine aldığı sudur. Eğer siz hiç bir problemi içine atmaz dış dünyanızda iken çözüm arasanız bu problemler size yük değil sizin taşıyıcınız olacaktır. Çünkü insan zihni problem çözerek gelişir. İnsan bir problemi çözdüğünde rahatlar ve tatmin duygusunu yaşar. Aksi takdirde kendini mutsuz ve güçsüz hiç bir işe yaramayan , gereksiz bir varlık

hissetmesi kaçınılmazdır. Günümüz insanının en belirgin özelliği ise problem çözmek değil problemi görmezden gelmek ve yok saymaktır. Oysaki görmezden geldiğimiz her problem büyüyüyerek bir süre

sonra karşımıza çıkacak olup çözümü daha da zorlaşacak ve belki de büyümeden el atıp çözebileceğimiz problemi çözülemez duruma gelmesine sebep oluyoruz. Sonra başarısızlık duygusu ve öğrenilmiş çaresizlik .

Bilimsel olarak problem çözme teknikleri ve aşamaları mevcut iken ve bu ilkeleri günümüze

entegre ederek hayatta karşımıza çıkan zorluklarla mücadele etmeyi başarma imkanımız varken neden başarısız ve mutsuz insanlar olmayı tercih ediyoruz ki. Bir sorunla karşılaşmamız kadar normal bir durum olamaz . İnsan doğar , büyür , gelişir ve ölür. Bu süreçler öyle pek kolayda olmaz tabi ki. Öğrenmenin zaruri olduğu tek canlı insandır. Aldığımız eğitimler, gördüğümüz gerçekler ve kendimize rol modeli

seçtiğimiz insanların kişiliğini taşırız aslında. Aldığımız kadar da veririz. Tabi ki insan zekası kendi kendine öğrenmeye de müsait oluyor. Ama bu kendi kendine öğrenmeler hem meşakkatli hemde sınırlı kalıyor. Hayatta tek kalan bir insan örneğin konuşmayı öğrenemez. Anlamsız sesler çıkartır. Yada bazı deneysel bilgileri tecrübe ederek öğrenebilir. Ancak bu bilgiler tek kişilik olup bir başkasının işine yaramayacaktır.

İnsanlığın geldiği medeniyet seviyesi artık o kendi başına yaşamaya çalışan , kendi kendine öğrenebilen insan modeline uygun değildir. İnsanımızın zihinsel gelişimi ilk insan nesline göre çok farklı seviyelere

ulaşmıştır. Sorunlarla mücadele etme yöntem ve tekniklerine sahip olan bir kişi bir şekilde ayakta kalmayı ve hayatta başarılı olmayı becerebilir. Sorunlar ne kadar çok , ne kadar çetrefil olursa olsun mutlaka bir çıkış yolu bulunacaktır. Siz yeterki doğru bildiğiniz yoldan ayrılmayın. Bazı sorunları çözmek zor gelebilir .

Sizin gücünüzün üzerinde bir güce sahip olmanız gerekebilir. Evet sorun çözmede zamanın önemi büyüktür. Bazı büyük sorunları zamana bırakabilirsiniz. Ama pes etmeden mücadeleye devam etmek zorundasınız. İnandığınız ilkelerden taviz vermeden yolunuza devam etmelisiniz. Bazı büyük sorunları

zamana bırakabilirsiniz . Zaman herşeyin ilacıdır. Size sorun çıkaran bir sebep başka bir sorunla çözülebilir. Çivi çiviyi söker. Bazen beklenmedik bir kaza , bir doğal afet , ağır bir hastalık yada üzücü bir olay bir kesim için ciddi bir kriz olurken başka birileri için bir fırsat , bir rahatlama sebebi olabilir. Söz gelimi bir amerika ya da israilde meydana gelebilecek bir iç savaş vahşi emperyalizmin kan emmesine bir son verebilir.

Birinin zenginliği birilerinin fakirliğine sebep olabilir. Birilerinin siyasi yada sosyal gücü başka birilerine hayatı zindan edebilir. Birilerinin sahip oldukları başka birilerine zulüm olarak yansıtılıyorsa o zaman bekle ve gör. Bir süre sonra sahip oldukları herşeyi kaybedecekler. Çünkü zulümle abad olanın sonu berbat olur.

Yeterki bize güç veren değerlerimizden uzaklaşmayalım. Yeter ki moral değerlerimizi

yitirmeyelim. Yeterki akıl ve beden sağlığımıza zarar gelmesin. Allaha eğilen bir insan hiç kimseye eğilmez. Allaha iman eden ve kulluğunu sadece allaha yapan onurlu bir insan makam mevki için ya da mal mülk

için asla kimseye yalakalık yapmaz. Herşeyin sahibi Allahtır. Verirse de alırsa da bizim için bir hayır vardır elbet. Asıl haketmeksizin , hiç bir emek harcamadan bir kazanım elde edenler düşünsün. Saygı ve sevgi karşılıklıdır. Sevgi istemekle başlar , saygı kabulle. İnsanı insan yapan sahip olduğu bedensel özellikleri değil , düzgün kişiliği ve sağlam karakteridir. Maalesef her geçen gün ahlaki değerlerimiz erozyona uğramaktadır. Doğruluk, adalet, hakkaniyet , hoşgörü, empati , sempati vs. hasletlerin yerini torpil,

ayırma, kayırma, fırsatçılık , yalakalık almış durumda.

Kadir ARMAN