“Savaşın iyisi, barışın kötüsü yoktur.” Benjamin Franklin

Bizler ülkemizin de içinde olduğu büyük savaşları yaşamadık, dünya da savaşlar olurken televizyon yokluğundan veya sosyal medyayı bilmediğimizden ancak cızırdayan radyolardan haberleri almaya çalışırdık.

Şimdi ki gençlere bunlar sanki bir ütopya gibi gelebilir, belki de çoğu şeyi duymadığımız hatta görmediğimiz için ilgimizi çekmiyordu, büyük savaşları görmediğimizden dünyada neler oluyor çok fazla ilgilenmiyorduk gençliğimizde.

Bu acıları çekenler dedelerimiz, nenelerimiz oldu. Bizler Kıbrıs Barış Harekâtını bir savaş olarak bildik o zamanlar da 14 yaşlarımızda olduğumuzdan olayı belki de tam olarak idrak edemiyorduk.

Bizler büyük savaşları yaşamadık ancak gelecek nesillerin yaşamayacağı anlamına gelmiyor dünyada bu güç gösterisi, doyumsuz insanlar olduğu sürece.

Şimdi Ortadoğu tam anlamı ile karıştı, Hamas veya resmî adıyla İslamî Direniş Hareketi, ilk fitili ateşledi ve Filistinlileri ateş çemberinin ortasına attı.

Avrupa Birliği, Kanada, Japonya, ABD ve İsrail devletlerinde terör örgütleri listesine giren bir oluşum dolayısı ile birçok ülke İsrail’in yanında yer alıyorlar.

Kim haklı kim haksız kim başlattı bunların hiçbir önemi yok bu saatten sonra, masum insanlar ölüyor, insanlık ölüyor ve maalesef hala kim haklı, kim haksız, kim bizden, kim sizden konuşmalar ile açık oturumlardaki tartışmaları seyrediyoruz dünyanın bu savaşı seyrettiği gibi.

İyi ki büyük savaşlarda görsel medya yoktu, bu kadar haber alma şansları olmadı bunları yaşayanlar.

Ekranlarda boy gösterenler ise bebeklerin, çocukların masum insanların ölümünü hiç durmadan ekranlarda bir sayı olarak görüp anlatıyorlar.

İnsanın yüreği dayanmıyor o masum hiç birşeyden haberi olmayan yavruların dünyadan göçüp gitmelerine, sadece çocuklar mı? Hayır, o bölgede yaşayan tüm siviller boş yere dünyayı paylaşmaya çalışan gözünü kan bürümüş bir takım insanların egoları, hırsları, bencillikleri yüzünden.

Bu savaşı asıl durdurması gerekenler ise güçlü olan tarafa destek çıkarak daha fazla insanın ölmesine aracılık ediyorlar.

Bir tarafta enerji yok, su yok, ekmek yok, yaralıları tedavi edecek hastahaneler neredeyse kalmayacak şekilde yerle bir ediliyor, oldukları yerlerden göçe zorlanıyorlar ama dünya gözünü kapatmış bu vahşete ya destek oluyor ya da sadece izliyorlar.

Bu savaşın içinde olanların bütün bunlardan haberi yok can derdindeler, bizler sadece ekranlarda yardım çığlıklarını duyuyoruz.

Kim haklı kim haksız hiçbir önemi yok, önemli olan insanların yine insanları yok etme girişimleri, savaşın kazananı olmaz, olan sadece yitip giden insanlara oluyor.

Hamas’ın 7 Ekimde İsrail’e başlattığı saldırılar Ortadoğu’yu yeniden şekillendirecek bir duruma dönüştü, İsrail gibi askeri gücü, haber alma teşkilatı üst düzeyde olan bir ülkenin ilk anda bundan haberdar olmaması mümkün değil gibi görünüyor.

Kısacası bu senaryoyu birileri yazıyor, birileri sahneye koyuyor, birileri de oynuyor,  olan insanlığa oluyor.