Yerel seçim sonuçları belli oldu, bazı yerlerde itirazlar devam ettiğinden mazbatasını alamayanlar var yakın zamanda oralar içinde karar verilip seçilenler koltuklarına oturacaklar.

Kastamonu’da ise Sayın Hasan Baltacı tüm diğer partilerin oyları kadar oy alıp mazbatasını aldı ve koltuğuna oturup resmen görevine başladı.

İlk söylemlerinden biri “Tebrik çiçekleriniz kreş olsun” şeklinde oldu, yani çiçeklere vereceğiniz bedelleri Türk Anneler Derneği’ne verin ki çocuklarımız için yapacağımız kreşe destek olun, yine de çiçek gönderenler olacaktır ancak bizim bir huyumuz var görülebilirlik yani bu yardım yapanları Belediye İnternet sayfasında yayınlayacağız demiş olsalardı daha çok yardım toplanabilirdi.

Seçimden sonra yapılan yorumların çoğunda bir kabullenememe durumu var, teröre destek oldunuz diyenler, bir beş yıl daha Kastamonu kaybetti diyenler, bir de sizin yüzünüzden kaybettik diye Cumhur ittifakı olarak bildiğimiz adayların birbirini yemeleri var ki zaten iki adaydan daha çok oy aldı Başkan ve demokrasi gereği seçilerek ve haklı olarak koltuğuna oturdu.

Birçok yerde Belediyeler daha önce kaldırılan T.C. yazısını tekrar yerine koyuyor ve yakalarındaki parti rozetlerini çıkararak Türk Bayrağı rozetini takıyorlar gurur verici ve deniyor ki bizi seçtiniz oy verenler de vermeyenler de hizmetlerden yararlanacak, olması gerekende bu ötekileştirmemek.

Yarım asıra yakın bir süreden sonra kazanan partinin belediye başkanının yapacağı eylemleri, işleri görmeden Kastamonu’ya nasıl yatırımlar yapılacağını bilmeden yapılan olumsuz yorumlar çok ta ses getirmiyor doğrusu.

Halk dedi ki;

Hep itibardan tasarruf edilmez dediniz asgari ücretli ve emeklinin sırtına bindiniz artık yeter.

Tasarruf etmek bize herşeyi satarak yemek sizlere düştü bizde dedik ki artık yeter.

Bizler uzun süre çalışarak ve primlerimizi ödeyerek bu günler için yatırım yaptık emekli olduk siz bizi çantada keklik gördünüz biz de dedik ki artık yeter.

Askıda su, askıda ekmek, askıda fatura vb. şeyler çıktı bunlar umurunuzda olmadı bizlerde dedik ki artık yeter.

Seçim zamanları hariç halkın arasında olmadınız seçim geldiğinde başınızı çevirerek yalandan insanları kucaklamaya çalıştınız bizde dedik ki sizleri kucaklamıyoruz artık yeter.

Eskiden simit satarlardı sizlerde satın diyerek adeta alay ettiniz biz de sizi sattık artık yeter.

Bu artık yeterleri yazmaya kalksak herhalde sayfalara sığmaz.

Bilinmesi gereken ise Sayın Başkanın Kastamonu için çalışıp çalışmayacağını neler yapıp yapmayacağını görüp ona göre değerlendirme yapmak.

Halkın gönlüne girebilmek, makamda değil halkın arasında olabilmek, ben değil biz diyebilmek, şikâyet eden ve siyaset makamı olmadan, belediyeyi bir rant aracı olarak görmeden halka hizmet eden hep kazanır, uzun süre beklense de bu halk sonunda doğruyu bulur. 

Olumsuz düşünmek ve kabullenememek demokrasiyi kabul etmemek demektir, ne yapalım, bunca yıldan sonra demokrasiyi öğrenmek ve özümsemek kolay olmuyor.