Muradı Veli Türbesi

İLİ                     KASTAMONU

İLÇESİ              MERKEZ

YERİ                SİPAHİ KÖYÜ

Türbe Akkaya Sipahi köyündedir. Günümüzde bu köyün yakınında bulunan Ahlatçık köyünde,  köy içinde  bulunan türbe binasının bakıma ihtiyacı vardır.

Türbede yatan zatın isminden başka kim olduğu ve yaşadığı dönem hakkında rivayetlerden başka bilgiye ulaşılamamıştır. Köy oldukça eski bir yerleşim yeridir. Burada eskiden bir zaviye yani bir yatılı okulun da olduğu anlatılmaktadır. Bu zaviyenin giderlerini karşılamak üzere eskiden Çukur Sökü, Elma yakası, Çıban, Sipahi, Akçataş, Tepe Harman, Tepe Tarla, Eytebi , Fadıra ve Perçin Deresi civarlarındaki arazilerden karşılandığı da anlatılmaktadır.

Burası aynı zamanda ipek yolu üzerinde bir geçiş noktası olup Tosya, Kastamonu  arasında eskiden bir duraklama yeri imiş. Muradı Veli aslında pek varlıklı bir zat olmamasına rağmen gelen giden yolcuları yemek yedirmeden buradan geçirmezmiş. Onun en önemli varlığı ise yatıp kalktığı odasının altında  yetiştirdiği atları imiş. O atlardan birisi ile hac yolculuğuna gidip geldiği de anlatılmaktadır. Ayrıca Sipahi köyünde de savaş atları yetiştirmekte olup sürekli savaşa hazır yirmi atlı askeri de varmış. Askerlerin iaşelerini de karşılar atları için de arpa ektirip biçtirirmiş.

Kendi odasının altındaki atlarına mallarım der bindiği atı olan Mal atına da gözü gibi bakarmış. Bir gece uykusundan dehşet içinde uyanmış ve kardeşi Hüseyin savaşta mızrak ile yaralanmış ve yetiş ya Muradı Veli  Mal atını da alda gel diyormuş. Yatağından fırlamış şafak sökmekte imiş. Sabah namazını kıldıktan sonra en iyi askerlerinden birisini çağırmış ve mal atıma bir torba arpa ver. Yemini yedikten sonra şu elimdeki hapaz dolusu buğdayı bir çıkına koy ve yedi gün hiç durmadan doğuya doğru git. Orada kardeşim  Hüseyin orada seni bekliyor. Bu buğdayları ona ver. Ayrıca dokuz adet de yanına benim mızraklarımdan al. Bir de büyük kül çöreği al. Yolda yersin. Ata başka bir şey verme bir de asla yedi gün boyunca su içirme deyip sabah erkenden yolcu etmiş.

Yedinci gün sabah erken saatlerde kalkıp fetih okumuş ve şimdi kardeşimin yanına ermiştir. Onun imdadına yetişmiştir. Beyim Tutak da yanlarındadır. İnşallah Mal atımın ayak bastığı yerler bir gün yurt olur. O civarlardan sonra da buralar küffardan tez vakitte alınır diye dua ederken hakkın rahmetine kavuşmuş. Halk arasında buna benzer bil olay da Hüve Sultan Türbesi ile ilgili olarak halk tarafından anlatılmaktadır. Ancak Hüve Sultan Buğday yerine bir avuç arpa göndermiş ve  bunlar savaş sırasında gönderilen  arpa sayısı kadar askermiş.  Muradı Veli de arpa yerine buğday göndermiş ve gönderilen buğday değil onun sayısı kadar askermiş.

Anadolu yurt olurken nice şeyler anlatılmaktadır. Bunlar halk arasında dilden dile dolaşarak günümüze kadar gelmektedir. Muradı Veli de bir gönül sultanıdır. Ne zaman yaşadığı değil  onun için nelerin anlatıldığı bence daha önemlidir. Mekanı cennet ruhu şad olsun.

            Zühtü Aslan