Müjdelerin ardı ardına sıralandığı güzel ülkemde yeni bir müjde ile karşı karşıyayız!

Artık, müjde kelimesini her duyduğumda ihtiyatla yaklaşıyorum. Bu kelime yalaka basınımız tarafından iyice ayağa düşürüldü. En çokta emekliler müjde aldı!

Fahiş rakamlara ulaşan et fiyatlarını düşürecek müthiş bir projenin eli kulağında imiş. Yeni müjdemizi bu. Artık et yemeyen kalmayacakmış!

Canımız ne çekerse; pirzola, biftek, antikrot, ciğer...Artık ne istersek doya doya yiyebileceğiz! Ne güzel bir haber değil mi?

Yılda 15-20 kez doğuran bir sığır türünden söz ediliyorlar. Konu farklı haber sitelerinde, aynı cümlelerle yer almış. Detaya girmeden sperma üretiminden ve embriyo transferinden bahsetmişler.

Fakat bir sıgırın 1 yılda nasıl 15-20 kez doğuracağı konusunda açıklama yok.

Anatomisi, biyolojik yapısı fizyolojisi yılda ancak 1 kez doğum yapmaya uygun olan bir canlı türü nasıl olacakta neredeyse ayda iki kez yavrulayacak? İneklerin hamilelik süresi 283 gün. Fare midir bu, yılda 15-20 yavru yapsın! Fareler yılda 30 35 kez yavruluyor.

Benim aklım, mantığım almıyor. Insanın aklına o kadar çok soru geliyor ki, Hadi bir ineğin yılda 15-20 yavru yaptığını varsayalım. Bu kadar çok dogum yapan bir inek 20 yavrusunun hangi birini emzirecek?

Konunun uzmanları açıklasa da öğrensek.

2 ay önceki bir makalemde yapay eti ayrıntıları ile anlatmıştım. Okumayanlar için çok kısa özetleyeyim. Sonra konumuza devam edelim.

Dana, keçi, sığır veya tavuk gibi hayvanlardan alınan hücreler; glikoz, vitamin, aminoasit ve minerallerden oluşturulan bir çözelti ile birleştiriliyor. Bu çözeltinin biyoreaktörlerle karıştırılmasının ardından ortaya çıkan ve kas hücrelerinden oluşan ürüne yapay et deniyor.

Hollanda'da 3D bir fabrika ayda 500 ton biftek basıyor muş. Redenfine Meat şirketi Almanyadaki restoranlara baskılı fileto temin eden bir firma. Yaklaşık 110 Alman restoranı Redefine Meat'ten "et" satın alıyor. Sağlıklı olduğu söyleniyor. Talep de var.

Şimdi görüyorum ki, et üretimi konusu insan beynini dumura uğratacak biçimde boyut değiştirdi! Birkaç gün önce, Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Hüseyin Aydın katıldığı bir televizyon programında; Trakya’da yapacakları hayvancılık yatırımını açıkladı. Konuşmasından konuya hakim olmadığı o kadar belli idi ki.

Soru işaretleriyle dolu, izleyenleri tatmin etmeyen bir konuşma idi.

Özetlemek gerekirse, Trakya’da 20 bin başlık hayvancılık yatırımı yapılacakmış. İşletmede yılda 1 milyon doz sperma üreterek, ülke ithalattan kurtarılacakmış. Bununla da kalmayıp embriyo transferi ile yılda bir kez doğum yapan sığır 15-20 doğum yapar hale gelecekmiş. Ülkenin hayvancılıkta yaşadığı sorunlar da bu yolla çözülecek miş!

Kırmızı et fiyatlarını düşürecek yeni bir sığır türünden sözediliyor! Bu tür yılda 20 kez doğum yapınca

Kırmızı et fiyatları hızla düşecekmiş.

Bu özellik sayesinde, sığır yetiştiricileri daha fazla hayvan yetiştirerek et üretimini artırabileceklermiş.

Konuyu biraz araştırayım dedim. Sığırların yılda 15-20 kez nasıl doğum yaptığını öğrenemedim. Anne karnında bir canlının gelişimini tamamlaması için zamana ihtiyaç var. 15-20 günde bu nasıl mümkün olacak? Embriyo nakli yapılacak deniyor.

Dişi yumurtasının erkek spermiyle döllenmesiyle oluşan yedi günlük canlıya "Embriyo" deniyor. Embriyo bir yavrunun ilk hali. Daha önceki dönemde "Zigot", daha sonraki dönemde "Fetus" adını alıyor. Sığırlarda gebeliğin 42.gününden sonra "Fetus" olarak adlandırılıyor.

Embriyo transferi hayvan ıslahında ve genetik ilerlemenin hızla yapılabilmesi için önemli bir uygulama olup Yüksek (et-süt) verimli hayvanların sayılarının kısa zamanda artmasını sağlayan bir yöntem. Yüksek verimli bir hayvandan senede 1, hayatı boyunca en fazla 8–10 yavru alınabiliyor. Embriyo transfer ile yüksek verimli bir hayvandan tüm hayatı boyunca alınabilecek yavru sayısının birkaç katı bir yıl hatta bazen birkaç ayda bile alınması mümkün oluyormuş.

Embriyo Transferi daha çok verim için çiftlik hayvanlarında (inek, koyun, keçi) yaygın olarak uygulamakta ancak kısrak, kedi, köpek gibi hayvanlarda da çalışmalar yapılıyormuş.

Embriyo Transferi dünyada ilk 1890 yılında Cambridge üniversitesinde Walter Heape tarafından tavşanlarda uygulanmış.

Ziraat Fakültesi ve veterinerlik Fakültesi mezunu konusunda zengin bir ülkeyiz. Şu konuyu açıklasalarda öğrensek.