* Bütçe giderlerimiz geçen yılın aynı dönemine göre % 97.5 artmış. Ayağımızı yorganımıza göre uzatmadığımızın en somut kanıtı budur.

Merkezi yönetim bütçesi Ocak Mayıs döneminde 472 milyar lira açık vermiş!

* Temsil ve tanıtım giderlerimiz Nisan'da 60 milyon lira iken, Mayıs ayında 418 milyon liraya,  • Toplantı ve organizasyon giderlerimiz Nisan'da 14 milyon lira iken Mayısta 73 milyon liraya,

▪︎Kırtasiye ve yayın giderlerimiz Nisan'da 218 milyon lira iken, Mayısta 459 milyon liraya çıkmış.

Yukarıda bir kısmını sıraladığım bu rakamlar; Hazine ve Maliye Bakanlığının internet sitesinde, yılbaşından buyana (Mayıs sonuna kadar) bütçe gerçekleşmeleri olarak yer alıyor.

Kamuda tasarruf tedbirleri kararı resmi gazetede 17 Mayısta yayınlanarak yürürlüğe girmişti. Mayıs ayı harcamalarındaki anormal artış sizlerinde dikkatinizi çekmiştir. Tasarruf tedbirleri kararı 17 Mayısta yürürlüğe girdiğine göre, bu harcamalar Mayıs ayının ilk yarısı yapılmış olmalı. Yukarıdaki rakamlara bakınca ilk akla gelen soru şu; karar yürürlüğe girmeden stok mu yapıldı acaba?

Çok ilginç değil mi?. Kamuda tasarruf tedbirlerine gerçekten uyuluyormu? Açıkçası bu rakamlardan sonra bu soruya evet demek çok zor.

Bu kriz öncekilerden çok farklı. Bu defa işimiz hiç kolay değil.

Aslında, Perşembenin gelişi Çarşambadan belli idi. 22 yıldır iktidarda olanlar bugünleri öngörememiş olabilir mi? Mümkün değil. 

Fakat, önlem almak yerine Düşük faizde ısrarla, Kur Korumalı Mevduat Hesabı gibi   gibi yanlış ekonomik politikalarla, savurganlıkla, israfla yangın adeta  körüklendi.

Merkez bankasının 2023 yılı zararı 818 milyar. Bu korkunç bir rakam. Zararın "Kur Korumalı Mevduat Hesapları"ndan kaynaklandığı iddia ediliyor. KKM yüzyılın buluşu idi! Neredeyse ekonomi nobeli ödülünü alacaktı!

Ülkede en çok merak edilen konuların başında ekonominin durumu geliyor. Farkındalık duygusuna sahip, duyarlı her vatandaş "Ekonomi ne kadar zamanda toparlanır?" sorusunu soruyor. Bu soruya yanıt vermek hiç kolay değil. Sorunun yanıtı ne yazık ki umut vaat etmiyor.

Ortada bir ekonomik enkaz var. Bu enkazın büyüklüğü hayal gücümüzün çok üzerinde.

Geçmişte olduğu gibi yine yüksek vergilerle milletin anası ağlatılacak. Eziyet çeken özveride bulunan yine dar gelirli ler olacak. Daha da fakirleşeceğiz.

Türkiye, dünyanın en riskli ülkeleri arasında gösteriliyor. Öyle olunca yabancı yatırımcı da gelmiyor. 

Tarımın hayvancılığın durumu ortada. Eğitim sistemi desen içler acısı. Yeteri kadar üretmediğimiz için enflasyonu düşüremiyoruz. Cari açığımız, dış borcumuz çok yüksek.

Ülke bu girdaptan nasıl çıkar? Ne zaman çıkar?

Var mı bu soruları yanıtlayabilecek bir babayiğit?