Akademi adı, Atina yakınlarındaki Akademeia adlı bir zeytinlikten geliyor. Bu zeytinlikte Eski Yunan düşünür Platon, matematik, doğa bilimleri ve yönetim biçimi gibi çeşitli konularda öğrencilerine ders veriyordu. Platon'un MÖ 4. yüzyılda ders verdiği bu okul, tarihteki ilk akademi olarak kabul ediliyor.

- Nereden mezunsun?

- Siyaset Akademisinden

- Sen nereden mezunsun?

- Parti Okulundan...

Hangisi daha havalı? Bence  akademi daha havalı.

Parti okulu yerine "High School Of Politics" gibi, İngilizce, daha havalı bir isim koyamamış gariplerim! Bak, adamlar Akademi demiş. Örnek alsana, neden altta kalıyorsun?

Bu iki yapılanmanın biri iktidar partisine diğeri ana muhalefet partisine ait.

Akademi ile sıradan bir okul bir olur mu? CHP nin ki en azından "Parti Yüksek Okulu" olabilirdi!

Bu kadar ezilmezlerdi!

Partilerde verilen siyaset  eğitimlerini hep merak etmişimdir.

Ak Parti Siyaset Akademisi Ocak 2008 de kuruldu. Gözlemleyebildiğim kadarıyla  Akademide çok ciddi eğitimler veriliyor. Mezunlarına sertifika dağıtılıyor. 100 bin civarında mezunu var. Mezunlar derneği bile kurmuşlar.

CHP, Ak Partiden yıllar sonra, 9 Eylül 2011 de Parti Okulunu açtı. Ne tür bir eğitim veriyor? diye merak ettim. Yerel yönetimlerle ilgili eğitimler, sandık eğitimleri, seçimlerde sandık tutanaklarının doldurulması gibi sıradan eğitimler. Yani Siyaset Mühendisliği gibi üst düzey(!) bir eğitim göremedim.

Siyaset mühendisliğinin yöntemlerini, or.spuluklarını ( yanlış anlaşılmasın inceliklerini anlamında kullandım) öğrenmiş olsalardı mutlaka farkederdim.

Günümüz siyaseti çok farklı.Geçti artık eski klasik siyasi yöntemler. Sende oyunu kurallarına göre oynamak zorundasın. Siyaset mühendisliği en ustaca uygulayan parti iktidar partisi. Onun tuzaklarına en çok düşen de ana muhalefet partisi.

Gördüğüm kadarıyla, siyaset mühendisliğinde rakibi sindirmek için;  her yol mübah. Toplum psikolojisi, Sürü yönetimi, Algı yönetimi,   Gündem değiştirme, Beklenti oluşturma, Rakipleri İtibarsızlaştırma, Suçlama, Üste çıkma...Bunlar siyaset mühendisliğinde kullanılan belli başlı yöntemler olmalı. Tabii bu yöntemleri uygulayabilmek için güçlü bir medya desteğine ve trol ordusuna da ihtiyaç var. O'da iktidar partisinden fazlasıyla var.

Özellikle gündem değiştirme konusunda çok ustalar. Ortaya attıkları bir konu günlerce tartışılıyor. Tv lerin kadrolu soytarıları; düğmelerine basılmış gibi konuyu tartışıp, gündemde tutuyorlar.

Herhalde siyaset akademisinde bunlar anlatılıyor. Her alanda, her konuda müthiş bir örgütlenme güçleri var. Taktir etmemek elde değil.

En çok taktir ettiğim de; kendilerine en sert muhalefeti yapan isimleri bir bir kapıya bağlamaları!

Rahmetli Demirel'in, bu konuda; "Şimdi bizim kapıya bağladık, karşı tarafa..... " diye devam eden güzel bir sözü vardı.

Ana muhalefetin Paris gezisini ne güzel kullandılar hep birlikte hayretle izledik.

Neymiş efendim, bir ana muhalefet partisi lideri, yanına Belediye başkanlarını da almış Paris’e gitmiş. Haftalık 249 bin euro otel parası vermişler. Günlerdir dillerinde. Demediklerini koymadılar.

Zavallılar kendilerini doğru düzgün savunamadı. Savundularsa da ben görmedim. Bir iki cılız ses çıktı o kadar. "Masrafları sponsorlarımız karşıladı" diyecek oldular, karşı taraf anında "Neyin karşılığında?" sorusunu yapıştırdı. Bu gidişle yurt dışına bile gitmeye korkar olacaklar. Çıkıpta, "bizim masrafımız sizinkinin yanında devede kulak bile değil" diyemediler. Anında suçlu  psikolojisine bürünüp sus pus oldular. Oysaki,  onlar gibi iyi bir akademik(!) eğitim almış olsalardı; seslerini yükseltip lafı gediğine öyle bir koyarlardı ki, millet ayakta alkışlardı. Gerçi seslerini duyuracak güçlü bir medya desteğinden de yoksunlar.

CHP'nin siyasetten, özellikle de iktidar partisinden öğreneceği daha çoook şey var!