Türk yükseköğretim kurumlaşması kamusal alanda ha babam de babam “erkek egemen” yürüyor, baştaki YÖK’ten tutun da en taşra üniversitelerinde akademik ve idari yapılaşmaya kadar bu böyle, terazinin erkek kefesine ilave ağırlık mı konuluyor ne?...
Kastamonu Üniversitesi’nde terazinin ucu hepten kaçmış durumda.

Kadının söz/yetki/karar alanında üniversitede dahi yeri yoksa…
Nerede olacak ey bıyıklı egemenler.

Öyle görünüyor ki Kastamonu Üniversitesi “erkek üniversiteler” liginin sicili kabarıklarından…
Kastamonu Üniversitesi’nin kan gurubu “erkek pozitif”.

Kastamonu Üniversitesi’nin bu ahvaline ister “Kadına yönelik negatif ayrımcılık” deyin…
İster “Kadın erkek fırsat eşitliğine vurulmuş darbe” deyin.

Bana soracak olursanız…
“Kadına yönelik örtük şiddet” derim. 

Kastamonu Üniversitesi’nde o evreye ulaşmış ki akademik/idari parselizasyonda dengesizlik...
Kadınların idarede ve akademide “var” olduklarını ispat için “Üniversite Kadınlar Kolu” teşkil edilse yeri.

Üniversite toplumsal gelişmenin pusulasıdır, hele ki Anadolu’da/taşrada, Kastamonu’da da elbette…
Kastamonu Üniversitesi’nin pusulası “erkek egemen toplumu” gösteriyor.

Bir adım daha ileri gideyim…
Kastamonu Üniversitesi kadın/erkek alanındaki bu iradesi ile Kastamonu’yu ileri değil geri götürür/götürüyor/götürecek.

Bu “ince ayrıntı” sadece benim mi dikkatimi celp ediyor?...
Nerede kadın muhalefeti?

Mustafa Afacan Köşe (2) (9)

(Akademik mecrada durum şu…
Kastamonu Üniversitesi’nde 2022 yılında 60 “erkek” profesör vardı, 2025’e gelindiğinde sayıları “86” oldu, 26 erkek profesör sisteme giriş yaptı, buna karşılık, 2022 yılında 7 “kadın” profesör vardı, 2025 yılında sayı 16’ya çıktı, 9 kadın profesör arttı cephe.

26’ya 9…
Kadın erkek fırsat eşitliğini görüyorsunuz Kastamonu Üniversitesi’nde.

Erkek doçentler “canavar” denebilir…
“Kadın doçentler çıtayı geçemedi” de denebilir.

Gerekçe lazım geldiğinde…
Bahane Fizan’dan gelir bıyıklıların ağzına.

Kastamonu Üniversitesi’nin akademik cinsiyet dağılımında erkekler açık ara önde…
Erkek profesör “yüzde 84”, erkek doçent “yüzde 66”, erkek doktor öğretim üyesi “yüzde 59”, erkek öğretim görevlisi “yüzde 52”, erkek öğretim görevlisi (Ş) “yüzde 100”.

Kadınlar sadece bir birimde erkekleri geride bıraktı…
Erkek araştırma görevlisi “yüzde 47”.

“İdari yapılanma” da “içler acısı” kadınlar namına…
Rektör “erkek”, rektör yardımcılarının 2’si de “erkek”, genel sekreter “erkek”, üniversite yönetim kurulunun 17 üyesinden 16’sı “erkek”, üniversite senatosunun 46 üyesinden 40’ı “erkek”.

Dekan katındaki cinsiyet ayrımına bakmadım…
Kadın dekan var mıdır sizce?

Akademik/idari bu yapılanmasını olduğu kuruma “üniversite” denilir mi?...
“Kamp” denilir ancak olumlu ve olumsuz anlamları ile.)    

(Kastamonu Üniversitesi’nin bir de üstüne üstlük “Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi” var…
İlgili web sayfasında 2020 sonrası faaliyete ilişkin veri olmasa da böyle bir “merkez” var(mış).

Merkezin “zihniyeti” yanlış evvela…
“Kastamonu Üniversitesi Toplum ve Kadın Araştırmaları Uygulama Ve Araştırma Merkezi”, yönetmeliğinin 22.02. 2015 tarihli 29275 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmasıyla yürürlüğe girmiş ve çalışmalarını sürdürmüştür. 20.01.2020 tarihinde 31014 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kastamonu Üniversitesi Toplum Ve Kadın Araştırmaları Uygulama Ve Araştırma Merkezi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’le merkezin adı, amacı ve faaliyet alanları yeniden düzenlenmiştir. Bu tarihten beri merkezimiz “Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi” olarak faaliyetlerini yürütmektedir”.

Toplum “açmamış”…
“Aile” üzerinden gitmekte fayda görülmüş.

“Vizyon”…
“Başta Kastamonu ili ve Karadeniz bölgesi olmak kadının eğitim, sağlık, ekonomi, siyasi ve kanuni haklar bakımından statüsüsün gelişimine, toplumda cinsiyetler arası fırsat eşitliği ve cinsiyet adaletinin sağlanmasına, sağlıklı ve mutlu ailelerin geliştirilmesine hizmet eden başarılı bir merkez olmak”.

E demezler mi “Hanım, hanım… Kastamonu’yu ve Karadeniz bölgesini bırak, sen evvela kendi üniversitesine bak”…
Üniversitesinde kadının statüsünü geliştirmeyen merkezden “çevresine” ne hayır gelir?

Danışma Kurulu’nun başında da “erkek” var haberiniz olsun…
“Başımızda bir büyük bulunsun mukabilinden” anlaşılan.)

Not: “Konferanssever amir/memur” takımı var şehrimizde…
Kapı gıcırtısı olsa kaçırmıyorlar.

Bakıyorum hep aynı takım…
Açılış vesairelerde de tam tekmiller.

İşi bırakıp mahalde “bitiyorlar”…
O saatte devlette işi olan vatandaşa “yarın gel”.

Yarın konferans/açılış yoksa tabii ki…
Varsa, “yarın gel”, devam.

Amir/memur takımının işi salon doldurmak mıdır?...
Maaşının ve sorumluluğunun karşılığını kuruş kuruş vermek midir yoksa?

Sorsanız “temsil” der…
“Amir/memur dayanışması” ve sair.

Konferans solanlarını amir/memur ve zapturapt öğrenci birlikleri ile dolduracaksınız…
Eksik olsun birader.  

Mustafa Afacan Köşe (1) (10)