Kuzeykent’te inşaatı sürmekte olan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nin temeline “sismik izalatör” sistemi konuldu, olması gereken yapıldı, bitişiğindeki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin temelinde aynı sistem var mı?..

Yok.

“Sismik izalatör” nedir?..

Basit bir tarif, deprem ile yapı arasındaki direkt teması kesiyor, sarsıntı gücünü emiyor.)

Sağlık Bakanlığı 2013 yılında genelge yayımladı, 1’inci ve 2’nci derece deprem bölgelerindeki 100 yatak ve üzeri kamu hastanelerinde deprem izalatörü kullanımını zorunlu kıldı…

Ki, bu sayede, asrın felaketini yaşayan illerimizde 2013 sonrası yapılan hastaneler ayakta kaldı.

Kastamonu Devlet Hastanesi (Eğitim ve Araştırma) 21 Nisan 2014’de ihale edildi, görüldüğü üzere, “2013” sonrası bir yatırım…

Bakanlıkça uygulanması zorunlu kılınan genelge neden es geçildi?

2 soru daha akla geliyor…

Kastamonu o tarihte 1’inci yahut 2’nci deprem kuşağında değil miydi veya yapılacak hastane 100 yatak kapasitesi altında mıydı?

2 sorununun da cevabı malum…

Bu 2 sorunun cevabı ve ihale tarihi göz önüne alındığında, sismik izalatörün yokluğunu izah edecek farklı bir sebep aramak gerekiyor, “2013 öncesinde proje çizildi” denilebilir belki.

Yan yana iki kamu sağlık kurumu…

Biri sismik izalatörlü, diğeri değil.

Temele sismik izalatör takviyesi yapılabilir mi?..

Teknik uzmanların yanıtlayacağı soru bu.

Asrın depremi yaşanmışken, gözler hastanelerin sağlamlığına çevrilmişken, bu kadar hayati bir konunun siyasi partilerin ve meslek kuruluşlarının “ilgisini” çekmemesi ise ilimiz namına ayrı bir “deprem”…

Boşuna demiyorum, deprem konusunda bilincimiz zayıf, gelin bir konferans yapalım.

Not: Seçim düzlemine tam gaz girdik…

Sayılı gün çabuk geçer.

Vakit daraldığından mütevellit şehrimize Cumhurbaşkanı adaylarından kaçı gelir belirsiz…

Mitinglerin ister istemez büyükşehirlerde dönmesi muhtemel ve anlaşılabilir.

Yine de hazırlıklı olmakta fayda var…

Talep dosyalarımız hazır mı liderlere sunulacak?

İlimizin ekonomi alanında kalkınmasına ve sosyal gelişimine yönelik ne isteyeceğiz?..

Parti teşkilatlarından tutun da meslek odalarına kadar hummalı bir çalışmanın içinde olduğumuzu var saymamız gerek.

Sivil toplum örgütlerini de katalım…

Vatandaş imecesini de.

Yatırım programında yer alan kamu yatırımlarının ahvali yanı sıra geleceğe ilişkin ne hedeflerimiz var?..

En azından gelecek 5 yılda ne umuyoruz?

Emsalimiz her ilin bu yönde çalışma yürüttüğü aşikar…

Kulağının üstüne yatanlar baştan kaybeder zaten.

Not 2: Beklenen Marmara depremi İstanbul başta olmak üzere bölgedeki sanayi kuruluşlarını güvenli şehirlerde yer arayışına yöneltti…

Anadolu illeri sanayi kuruluşlarını çekmek için rekabete girdi.

Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası (KATSO), Marmara sanayisine Kastamonu’nun imkanları dahilinde evsahipliği yapmaya hazır olduğunu ifade eden bir açıklama yaptı…

Davet etti.

KATSO dışında bir ses çıkmadı ilimizden…

İstemiyor muyuz?

Ulusal basında haberler ardı ardına çıkıyor…

İller, Marmara sanayini ithal etmek için çabalarını artırıyorlar, öne çıkan şehirler belli olmaya başladı.

“Eskişehir OSB” misal…

Bu yılın ilk 2 ayında 11 yeni yatırımcıya 132 bin metrekare alan tahsisi yapıldı.

Kastamonu’nun Marmara sanayi göçünü masaya yatırması elzem…

Tren kaçıyor.

Sanayi yoksa…

Nüfus da yok, nüfuz da.